zulmü yapan kişi fail, ona maddi manevi yardım eden işbirlikçi, bu zulmü engelleme makamında olmasına rağmen engellemeyenler seyircidir. fail, işbirlikçi ve seyircilerden oluşan bütüne ben zalim adını veriyorum.
kardeşlerim, bundan böyle bir zulüm, haksızlık işlendi mi cok boyutlu düşünün. 3 unsurunu da bulunki bu üç unsurdan biri arka planda olmasından ötürü zulüm halinden kendine pay cikarmasin.
örnek vermek gerekirse ırakta 1.5 milyon müslümanın şehit edilmesi ve kadınların ırzına geçilmesi bunun yanında oranın bütün devlet yapısının çökertilmesi ve madenlerinin çalınmasında zalim kimdir?
fail belli emperyalizm-amerika-siyonizm
işbirlikçi de belli türkiyenin de aralarında bulunduğu sözde müslüman ülkeler
seyirci ise gücü olmasına rağmen ses çıkarmayan devlet ve o devletin halklaridir.
Ben herkesi sevmelisin zırvalığından iğrendiğim kadar hiçbir şeyden iğrenmiyorum. Zalimlere karşı verilebilecek tek kabul edilebilir tepki onlara kin duymaktır, gerektiğinde savaşmaktır.
Her dinlendiginde kalbi yerinden sökercesine acıya ve umuta sebep olan şarkı.
yakıyor. ölmesini bile istiyorsun anlık olarak o zalimin. ama bir an işte. sonrasında bunu dusunebildigin için kendine kiziyorsun, hatta ceza bile verebilirsin kendine. bir insan sevdiği kişinin ölmesini ister mi hiç? canı yansa kahrolmaz mi? hem de nasıl! kiyamazsin da bir umuta sarilirsin her seferinde, Yaradana siginirsin.
"Kimseye bir kötülüğüm dokunmadan yaşarken, zulmün elinde zalim oldum."
Mahir ünsal eriş, olduğu kadar güzeldik, iletişim yayınları, 3. baskı, zehir miktarda öyküsü, sayfa 106, 3. paragraf.
Her zaman ki beklediğim duraktayım. Geçen hafta aynı günlerde rastladığım bir ağabeyimiz annesi ile otobüs bekliyor. Teyze pek yürümek istemediğinden başka bir otobüsle gitmek istiyor. Ağabeyimiz ise ısrarla ''binseydik, senin yüzünden binmedik'' diye hormurdanıyor. Teyze ezilip büzülüyor ne yapsın kadıncağız. Ertesi hafta yine aynı ağabey bu kez yanında annesi değil pek muhterem olmalı ki bir bayan arkadaşı ile tam bir kedi modunda. işte zalimlik.