şair kişisi.
...
bu aşkın nüshası rüzgarlarda
kahrı bende duracak
sende ihanet gülüm
bende matem kalacak
...
gibi inanılmaz güzel dizerin sahibidir.
(bkz: yakarım geceleri)
insandır; insan, aslolan, insana göre
bir bedeni o kıyısızlığa bırakma saati geldiğinde
gitmek, bir yalnızlıktır.
bütün gitmeler bir yalnızlıktır kalmaya göre...
herkes kendine göre bir yalnızlıktır
1961 diyarbakır doğumlu şair. 1981'den 2005 yılına dek türkiye ve yurtdışında çok sayıda dergi ve gazetede edebiyatın hemen her türünde yazmış, şiir kitapları çeşitli dillere çevrilmiştir.
alkım yayınlarından "sakla yamalarını kalbim" isimli şiir kitabı 2005 yılında yayımlanmıştır. şiirleri çeşitli sanatçılar tarafından da seslendirilmiştir.
keskin kalemlidir.anlattıkları sevilmese de,anlatmak istediklerini iyi bir şekilde anlatmaktadır.sözlerle çok iyi oynar.anlatış şekli bakımından örnek alınası şairdir.
feride okunasıdır.
yürekte büyük yer etmiş şiir ve şarkıların yaratıcısı... ahmet kayan'ın dillerden düşmeyen bir çok şarkısının söz yazarı.. ne diyarbakır anladı beni, ne de sen oysa ne çok sevdim ikinizi de bilsen dizelerinin sahibi diyarbakır'lı şair.
'notaları kurşunlanmış bir şarkıdır yalnızlık'adlı muhteşem şiirin sahibi.
...
tek kişilk kalabalıktır aşk
aşk tek kişiliktir,ikinci kşiye bilet yoktur
kendinin yayasıdır aşkta ikinci kişi,kendinin mayası;
herkes kendi sevgisini sever
aşk nedir incil e göre?nedir tevrat a,zebur a kur'an a göre?
bu kitaplardaki aşklar,küfürler neyin rengine göre
insandır,insan aslolan:insana göre!
bir bedeni kıyısızlığa bırakma saati geldiğinde
gitmek bir yalnızlıktır
kalmaya göre...
...
... sonra o kente yeniden konuk geldim; akşamdı ve haziran. bir kaçak gibi geldim, bekledim...geldiğimde o kent kadar üşüyordu ellerim; ellerimi sana verdim; al dedim: eti benim, ılıklığı senin, sevgilim...
...yüzüme bir yer açtın yüzünde sen de; önce kokunu ezberledim, sonra susuşlarını, duruşlarını bir bir ve yürüdük o kentin bütün rüzgarlarına, bütün mezarlarına, ağrılarına ve puştluklarına karşı...ne iri bir aşktım; gözlerin nereye ben oraya kadar aşk! gözlerin o kentteydi; büyüktü o kent ve büyük aşk..
(üstüme geliyordu senin kentin;ama sana korkusuzdum, sana ateş, sana kül, sana bela! sana korkusuzluğumla beno korkuyu yendim ve o kente konuk geldim...)
aşağıdaki şiirin sahibidir. eylül defterleri adlı kitabında yer almaktadır.
"genç miydik, yağmalanmış bir öpüş mü?
ve ülkenin dağları kadar suçlu!
bir fermanda göç ettik, sokaklarda bırakıp kanatlarımızı,
yüzümüzü düşürdüğümüz kitaplarda kan izleri bıraktık..."
"buğulu atlas" dönemiyle beraber kendini tekrarlamaya başlayan, buna rağmen daha önceki literatürü ile ömrümü yemeye yeten yazar kişi. garip bir yaşam hikayesi vardır, garip bir kişidir de. güzel ülkemde onun gibi 20 insan kişi var mıdır acaba? yoktur sanırım.
değeri daha çok uzun yıllar sonra anlaşılacak bu kişiyi anlamak neredeyse 10 yılımı yemiş olmakla beraber, (en azından) denemelerini takip etmenin iyi olacağını düşünmekteyim.
(herkesin bir feride'si vardır bilmez miyim
herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı
herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim
bir de kimsesizliği......)
feride gibi destansı bir şiir yazmayı başaran şairdir. ve şiirinde bir aşkı işlemenin yanı sıra dönemin acımasızlığından, erotizme kadar çok geniş bir anlatımı kullanmıştır.
Nehirler karışır, çağıldar gözlerinde
o nehirler benim nehirlerimdir
aşk
ki azar azar benim yerimdir
üşüyorsam, sokaktaysam, yalnızsam
gözlerin ey yar benim evimdir
/ vurulup düştükçe, düştükçe seni sevmekten
caymayacağım
gece insin, el ayak çekilsin gelip kapında
ağlayacağım! /
iyi ki bu sestesin
dünyayı ısıtan nefestesin
bir haydut gibi gezinirim kapında
kalbimde tutuşan ateştesin...
rüzgarlar savrulur, uğuldar gözlerinde
o rüzgarlar benim rüzgarlarımdır
aşk
ki azar azar benim yerimdir
suskunsam, bozgunsam, bulutsuzsam
gözlerin ey yar benim evimdir
iyi ki bu düştesin
her sabah ışıyan güneştesin
iyi ki yoksuluz bulutlar gibi
soğuyan dünyada sımsıcak fırınlar gibi
/ vurulup düştükçe, düştükçe seni sevmekten
caymayacağım
gece insin, el ayak çekilsin gelip kapında
ağlayacağım! /
dizelerini beynime sokup, tepetaklak zamanın ortasına bedenimi bırakıp, arkamdan bir el bile sallamadan gitmiş, her gittiği yerde onunla olduğumu bilmemiş, Saray Cezaevi' nde yatarken hep gidip konuşmak istediğim, "ne derim ki şimdi tutulup kalırım" diye o zamanlar kendimce saçma sapan düşündüğüm, içimi sızlatan, yarama tuz bastıran, acımı sevdiren, kelimelerine aşık olduğum, gözleri bir ömür adam...
şafak keya'da çıplaktıyı okumadan hakkında "pkk yandaşı", "kürt milliyetçisi" diye atılıp tutulan yazardır. üç beş şiirini okuyarak anlamaya çalışanlar cezmi ersöz okusun daha iyi.
"bakarsın bütün çocukları susmuş yeryüzünün
ayak sesleri duyulur
sen koyverme kendini
ölümün ötesi bir puslu yoldur"
bakarsın ölüm bir öpüştür, gelir
tadarsın
adın rüzgarda kalır."
okunduğunda şiir böyle yazılır dedirten ;seçtiği kelimeler ve cümlelerle insanların ruhuna dokunmayı bilen , kısaca okunası ve sevilesi bir şair ,yaşanılası bir deneyim Yılmaz Odabaşı..
kuşlarmıydı benimydim ölen gerçekten
yoruldum her sabah yeni bir kuşu kaybetmekten
kuşlarım vuruldu çoktan kimsesiz kaldım
diyen şair,yazar,tc devleti tarafından sayısız kez yargılanan hüküm giyen amed'li
şarkısı beyaz romanıyla yüreğimde büyük yer eden,dili akıcı kelimelerle harflerle oynaıyı seven
kendine benim için bir gül(ü)ver diyen.