Son zamanlarda cildimin aşırı hassas olması nedeniyle kırmızı gezmediğim bir an neredeyse yok gibi . Ancak kırmızı olmayı sevdiğimi fark ettim . Eskiden hep yüzü kızaran insanlara benzemek isterdim .(itiraf)
aynalara küsmenize sebep olacak nedenlerin başında gelir. Her aynaya baktığınız da eğer zamanınızda var ise sizi google nin başına yollar. Saatlerce araştırır türlü yorumlara bakarsınız. Tedavilerini incelersiniz. Sonra elden pek te bir şey gelmediğini anlar "s*kicem *mına koyum bu nasıl iş yav" deyip kafanızı yastığa gömersiniz. Bu illetle yaşamaya alışmak lazım. Türlü tedaviler öneriliyor ancak çoğu yetersiz kalıyor. En etkilisi olan ETS nin de türlü yan etkileri mevcut. Üstelik yüzde 10 gibi bir başarısızlık oranı var. Onlarca insanda bu illet bana musallat olduysa o yüzde 10 da kesin bende olurum diye düşünmeden edemiyor insan. Eğer şanslıysanız yüz kızarması 20 yaşından sonra azalma gösterebiliyormuş. ETS yi de 20 den sonra yapıyorlar zaten. 20 den sonra gelen ameliyata da liseni tamamına ve üniversite yıllarının başlarına bakıp denilecek en güzel laf : bayram geçtikten sonra şekeri alda götüne sok.
umursamaz görünmeniz gereken bazı durumlarda sizi ele veren vücut tepkisidir. alplerde laylaylom koşturan heidi izlenimi yaratır ve vermek istediğiniz ciddi vakur ifadeyi 'o ne yaa nihohoho' şeklinde tepkilerle çökertir.
beyaz tenli insanlarda utanılması durumunda olur. yada güneşte kaldıklarında. esmer insanlarda ise kızarma yerini kararmaya bırakır. ha bide kızlar allık sayesinde yüzlerini kızartırlar. abartılmış hali cidden itici. *
çaresi olmayan illet. vay arkadaş, bir ortamda zor konu ve durumlarda içimden 'utanmadım çok şükür, oh yav' derken; tam o anda ' ay sen kızardın' lafı ile suratımın itfaiye aracına döndüğünü hissedebiliyorum.
bu nasıl bir derttir? kendimi dağlara vurasım var.