yürüyen merdivende yürüyen insan eğer ki merdivenle aynı yönde ilerliyorsa zaman kazanmak istiyordur. siz de biliyorsunuz ki vakit nakittir. belki sevgilisini ağaç etmiştir üst katta. belki de sinema bileti yanmak üzeredir. her şey olabilir. tabi bunları alışveriş merkezleri için söylüyorum. belki de metro merdivenlerinde yürüyordur. o merdivenin yukarıya çıkmasını beklerken metroyu da kaçırabilir yani.
mantığa aykırı bir söylemdir. çünkü argoya dönüşmüş olan ''mal'' sözcüğü -tarımda kullanılan, köylünün alıp sattığı- hayvanları karşılar. insana mal diyerek bir ad aktarması yapmak için benzetme ilgisi bulunmalıdır. bir amaç uğruna çaba sarf eden yani yürüyen merdivenin basamaklarını tırmanıp zaman tasarrufu yapmaya çalışan bir insanı büyükbaş/küçükbaş hayvana benzetmek pek de mantıklı değildir. şu da var ki yürüyen merdivende dikilmek insanın teknolojiye kendini teslim etmesi, yürüyen merdivende tırmanmak ise teknolojiyi kullanarak enerji ve zaman tasarruf etmesidir. ki teknolojinin amacı da budur. bu doğrultuda yürüyen merdivende öylece duran kişiyi mala benzetmek çok daha mantıklıdır.
şimdi sorarım size, ben bütün bunları neden yazdım?
solda durulmaz kuralını bize özgü sanan görgüsüz beyanı. halbuki uluslararası bir kuraldır. büyük şehirlerde insanlar işlerine yetişmek için koşturmaca içinde olduklarından her adımın hesabını yaparlar. fakat bazı öküzler sağda dursa hiç bir şey kaybetmeyecek olmasına rağmen "merdiven orda yürümek istiyorsan" lafını sarfederek yazılı bir kuralı da çiğnemiş olurlar. öküzlük parayla mı? e değil.