deniz gezmiş ve hüseyin inan ile birlikte idam edilen devrimci,vatansever.ölüme bile gülerek gittiği söylenir.idam edileceği avluya çıkarılırken yanındaki erler ile şakalaşmıştı.o derece ani ve istenerek ölğem götürüldü ki,spor ayakkabılarının ancak bir tekini giyebilmişti ölüme giderken.ruhu şad olsun...
6 mayıs sabahı, darağacına götürülürken başgardiyanın odasına götürüldü... Az önce Deniz'in oturmuş olduğu sandalyede oturuyordu... Asılmadan önce son oturduğu sandalyede... Biraz sonra kavuşacaktı deniz'e... Ayaklarındaki zincirler çözüldü... Kendisine hüküm okundu. Bir diyeceği olup olmadığı soruldu.. "bir diyeceğim yok, karar bana aittir." dedi. Doktor çağırdılar yanına... "Hiçbir şeyim yok. Sanki komada olsam asmayacak mısınız?" dedi. Yusuf, babasına, köydeki akrabalarına ve köy halkına son mektuplarını yazmıştı dört gün önce cezaevindeki hücresinde... Koynunda saklıyordu o ana kadar... infaz savcısı aldı mektupları... "Mektupları yerine verecek misiniz?" diye sordu savcıya... "Elbette vereceğiz, bize güvenin yok mu?" diye yanıtladı infaz savcısı. Yusuf gülümseyerek "niye güvenim olsun?" dedi.... Haklıydı da... Babasına yazdığı mektuplar bile ne zorluklarla teslim edilmişti ki diğer iki mektubuna el konuldu... Niye güvensindi ki onlara? Üç fidan yan yana gömülmek istemişlerdi... Kabul etmediler, aralarında bir tane mezar olma koşulu koydular.... Sanki öldükten sonra ne olacaksa artık... mezarlarını ilk ziyarete giden genci, ilk sokakta bağıran kadını, onlar için ilk ağlayan vatandaşı tutuklattılar.. Ailesinin, akrabalarının evlerini sardı tüm polisler, jandarmalar... Niye güvensin ki?
çok iyi araba ve uçak kullanabilen dönemin en önemli devrimcilerindendir. bir dönem filistin de bulunmuş ve gerilla eğitimi alarak faşist israil ordusuna karşı mücadele etmiştir. filistin dönüşünde türkiye de yakalanması ve çok ağır işkencelerden geçmesine rağmen konuşmaması kendisine ayrı bir saygınlık kazandırmıştır. taylan özgür'ün öldürülmesi sonrası mustafa yalçıner ile birlikte gece yaptığı eylemler ne kadar cesur ve gözü kara bir devrimci olduğunu ayrıca kanıtlamıştır yusufumuzun. ***
edit: 68 kuşağı silahını halk'a hiç bir zaman doğrultmamıştır ve doğrultmadıkları için abd güdümündeki iktidarların faşizmine kurban gitmişlerdir. silahlarını emperyalizme karşı çevirmişlerdir ve kendilerine türk ordusunu değil, ülkemizde sayısı bilinmeyecek kadar fazla olan abd üsslerini hedef almışlardır. edit2: gerçekten belki de acımasız olmadıkları için katledilmişlerdir. *
yiğit devrimciydi. anayasayı savundular ama idam edildiler.ırkçı faşistler bugün hala daha o ve onları karalamakta. ulusunlar bakalım. it sürüsü sonuçta.
sadece 6 mayıs'ta değil hep unutmuyoruz ! ölene kadar bu düşüncelerden devam edeceğiz!
son sözüm; yaşasın isçiler, köylüler ! yaşasın devrimciler ! yaşasın halkımın kurtuluşu ve bağımsızlığı için savaşanlar ! yaşasın tam demokratik türkiyenin kurulmasından yana olanlar ! kahrolsun emperyalizm ! kahrolsun faşist koalisyon!! t. yusuf aslan