bugün

yurtta kalan öğrencilerimizin yaptığı saçma ve absürt şakalardır.en bilineni yurttan dışarı çıkıp bakkala çakkala giderken yurt dışına çıkıyorum şakasıdır.
gece uyuyanın şortuna yumurta akı sürmek. kalkınca siktilermi beni diye düşünsün diye.

ve yatağı mühürletmek için taşıtmak. ikinci şaka genelde ilk gün yapılır ve kantine yatak taşıttırılır imza ve mühür için.
- ben muratların odaya geçiyorum kanka.
+ yurt içi ziyaret diyosun, yerli turist seni.
bir nisan 2012 sabahıydı. günlerden pazar... evden yurda geldim. bahçede oda arkadaşlarım oturuyordu yanlarına oturdum. yarın yurtta çekiliş olduğunu ve idareye gidip kayıdımı yaptırıp numara almam gerektiğini söylediler. normalde olsa gram umrumda olmaz ama beni yerle bir edecek bir şey de söyleyivermişlerdi o an

'çekilişle verilecek hediye kitap setiydi'.

bu dakikadan sonra algım birden kapandı ve bilincim idareye gidip numara almamı emretti. yerimden kalktım doğru idareye gittim.

evet anlaşıldığı üzere bir nisan şakasıydı. idaredeki hayriye hanımla o 5 saniyelik bakışmamız sanırım dünyanın en büyük utancıydı.

sonrasında arkadan gelen kahkaha sesleri falan. bunu her sene o yurttan birine muhakkak yapıyorlarmış. o seneki kurban da bendim.

tabiki yanlarına kalmadı.
şehir dışında olan arkadaşın fotoğrafını çerçeveletip odanın duvarına asmak ve yurda yeni gelen arkadaşa "bu bizim bi arkadaş, geçen sene trafik kazasında öldü. biz de resmini odaya astık." demek. laf aralarında sürekli o kişiden ölmüş gibi bahsedip olayın kurbanın beyninde iyice şekillenmesini, oturmasını sağlamak.

ve bir gün ansızın çıkagelen o arkadaş... fotoğraftakiyle aynı lan. bir de içeri "selamün aleyküüm" diye girerse hell yeah!

gece uyuyan arkadaşların yüzünü ayakkabı boyasıyla boyamak. klasik dediniz klasik anlatıyoruz olum komik olmasını beklemeyin.

daha yaratıcı şakalar için mesaj atın cehennem edelim arkadaşlarınıza yurt yaşantısını. öptm bb.