eğer öğrenci eskişehir istanbul ve ne yazık ki artık ankara * gibi musluk suyu içilemeyen şehirlerde kalıyorsa içme suyu.kantin açıksa gitmeye üşenilir kantin kapandıktan sonra ise kantin kapısında ağlanılır.
odaya hatun atamamaktır derim başka da birşey demez, susarım. herif özelliklede üniversitede okuyan harif, bin bir güçlükte, komplo teorisiyle, para yedirmeyle, içki içirmeyle, sinemaya götürmeyle, yemek yedirmeyle iyi kötü malafata bile bakmadan bir manita yapmıştır. tam külfetini çektiği bu kadar dertten sonra abazanlıktan kurtulacağını sanıp hatun kişi üzerinde bin bir türlü fantezi kurup uygulamaya geçeceği anda yurtta kaldığı aklına gelir. işte o hadiseden itibaren gençliği elinden uçup gider, saçlarına aklar düşer, kıçının kılları kadayıfa döner. çekilen hiç bir sıkıntı bunun kadar acı vermez ona.
gece ders çalışıp gündüz uyuyan tipler için, gece çalışırken tavuk gibi erken yatan oda arkadaşının ışıktan rahatsız olma ihtimalinden dolayı çekilen sıkıntı. ortalama da yerlerde sürünür bu yurt yaşamı yüzünden.
kısıtlı yaşam alanından muzdarip öğrencinin yaşadığı bunalmadır. rahatça telefonda konuşamamak, kendi kendine küfredememek, kimseyle sorgu sual diyaloğuna girmeden rahat rahat ağlayamamak, yazısız kurallarla kısıtlanan eylemlere örnektir.
genelde kredi yurtların imkanları belli olduğu için mutlaka oluşacak olan sıkıntılardır.Sonuçta bir blokta 400-500 öğrenci kalmaktadır,bunların ufak tefek sorunları mutlaka çıkacaktır...herkesin kullandığı yeri temiz bırakması ile çözülebilecek sorunlardır ama maalesef bu yapılmamaktadır.sonra da neden tuvaletler banyolar kirli.