bugün

çok iyi yetiştirilmiş türk polislerinden özenle seçilen polisler. genç düzgün yüze ve atletik vucuda sahip oluyorlar çok iyi motosiklet kullanabiliyorlar(kaçakların vay haline). hız tutkunlarının korkulu rüyası olarakta tabir edilebilir.
izmir sokaklarinda bilhassa arka sokaklarinda siyah motorlari ile gezen siyah - kirmizi üniformali polisler. genelde cok karizmadilar ama hep motordan düserler...
modern dünyanın centaurlarıdır.

motorlarını sanki vücutlarının bir uzvu gibi kullanırlar.

yunuslara göre başka insanlar, kuryeciler, pizzacılar ve hatta valentino rossi bile motoru binmek için kullanır. ancak yunuslar kendi deyimleriyle motorun üzerinde yaşarlar.
karizmatik, yakısıklı polislerdir.
kimi yerlerde altlarına scooter verilerek karizmaları fena çizilen, bacak aralarındaki bmw motoru kendi taşağı zanneden polislerdir.
en karizma polislerdir. kırmızı-siyah üniformaları onlara değişik bir hava katar. muhabbet etme şansı buluduysanız, kendilerindeki özgüveni görürsünüz. her daim iki motorda 4 kişi olarak gezerler. arkada oturanlar otomatik silah taşır. ayrıca ankarada görev yapanlar, kış aylarında ekip otosuna geçerler. eee malum, ankara soğuğunda harcanmasın adamlar.
kafasına yatmayan adamı acımadan tekme tokat dövendir. bir yamuğunuzu görmesinler vay halinize.
insanlık merhameti olmayan yakışıklı polislerdir.
çinçin'de ikamet edenler genelde bunlardan korkar, bir zamanlar bir tanesiyle görüşmüştüm de "tek yakaladık mı sikertiyoz abe, sürüyle geldiler mi topukluyoz" dediydi. bildiğim kadarıyla adam zikertme yetkileri sıradan polislere göre biraz daha fazladır, ondan böyle boktan mahallelere bunlar dadanır. öyledir yunuslar...
kayseri'de telefonla konuşuyorum diye kullandığım hareket halindeki arabanın camını tıklayarak sağa çekmemi rica eden motorize polis.
kendilerini fasulye gibi nimetten zanneden.
beline silahı takıp motora binince sümmehaşa allah olduğunu düşünen.
karşıki dağları ben yarattım havasında takılan.
lakin motordan inin silahı çıkarınca kuyruğu bacakların arasına sıkıştıran polis cinsi.
(bkz: adamın götünden kan alırlar kamil)
motorsikletli polis timleridir. trafik polislerinin motorlusu da şahinlerdir, bisikletli polisler de martılardır.
son zamanlarda motorlarının üzerinde durmayı başaramayan arkadaşlarımızdır,

eğitimsiz olduklarını söylemek istemiyorum ama, motor kullanma konusunda biraz aceleci seçilmiş gibiler, istanbulda hergün yeni bir yunus polis vakası görmek mümkün, birde kaza intikaline onlarca yunus dolar, kendi arkadaşlarına koşmaktan görev yapamaz bu çocuklar.

dayak konusuna gelince;

- dayak nedir. ?
- kime atılır. ?
eskişehir doktorlar caddesinde sık sık görürsünüz, güneş gözlükleriyle ortalığı kasıp kavururlar! artiz aramak için bazara gitmenize gerek yok doktorlara uğramanız yeterli.
son yıllarda göbek yaptılar, motosiklet vibrasyon yapıyo. bu vibrasyon etkisiyle tokken bile açlık hissi doğuyo. yunuslarda bilirler beleş nerde, amerikan polisi değiller ki bi starbucks kahvesiyle öğünü geçiştirsinler.
geçen hafta istiklalde tesbih salladığım için beni gözaltına alıp darp eden kıl insanlar.
egm nin derhal terbiye ve ahlak dersi vermesi gereken polislerdir. çok saygısız ve kabalar. ayrıca dikkat edin durduk yere yumruk jop yada tekme yiyebilirsiniz. kendilerini king sanıyolar. gerçekten eğitim şart. suçsuz bir insana bile yumruk atabiliyorlar şahit oldum.
rayban gözlük takmadan gezen tek bir tane görsem madalya vereceğim insan türü.
her daim kafasındaki kaskla kafa atabilecekmiş hissi veren polis modelidir.
Kimlik sormasin diye gozlerin kacirildigi polis turudur havasindan gecilmez.
motorsikletli polis diye bilinen ama ankarada kendilerine cip alınan polislerdir. hani kapkaççı vs kovalarken trafiğe takılmamaları için kurulmuştu bu ekip?
mavi üniformalı polisler gibi çapulcu değillerdir.
asla rüşvet yemezler , eğer sizi kovalıyorlarsa kesin yakalarlar , alayı akıllı ve gaddardır.
duyduğuma göre bir çoğunu yetimhaneden alınmaymış.
geçen hafta karıştığım bir kavga sonucu muhabbet etme şansı bulduğum polis çeşidi.

kavga alanına motorlarıyla yıldırım gibi girip ani bir frenle hemen önümüzde bitiverdiler. ardından yanımızda bulunan arabaya dayandırma,üst arama ki bu üst arama vucudunuzda en ufak yeri dahi mıncıklama anlamına gelir, daha sonra ise üstünden silah çıkan arkadaşıma ters kelepçe takma ki bu sırada değişik bir diyalog yaşanmıştır.

ben: abi kelepçeye ne gerek var, evli barklı adam burdayız bi yere kaçmıyoruz.
yunus polis: cevap yok.
ben: abi ayıp bea burdayız işte takmayıver kelepçeyi.(bu sırada yunus polisin yanına gidilir.)
yunus polis: tek kelime etmeden ve ağız bile açılmadan cepteki biber gazı çıkarılır ve sıfata tutulur.(ama sıkılmaz)
ben: tamam abi biber gazına ne gerek var (hafif bir sırıtma)

daha sonra ise kavganın gerekçelerini anlattıgımızda, kelepçe sökülür,ortama bir sohbet havası çöker, yunus polislere; abi yunus polis olmak için ne gerekiyo, bende dövme var olur mu ? gibisinden sorular yöneltilir ve gayet samimi şekilde cevap alınır.

daha sonra evlere dağınılınır.
üniforma, moptosiklet ve güneş gözlüğü birleşince çocukların yapmak istedikleri bir meslek haline gelir. bu istek büyüdükçe azalır. malum hayat zordur ve maaşlar bellidir. küçükkenki o algı ve sanrı değişir. onun yerine başka bir meslek seçip, daha çok kazanıp motosiklet alma hayali kurulur.