ebussuud efendi ve diğer şeyhülislamlar tarafından müşriklik ve küfrle itham edilmiştir. ellerine geçseydi, cebrle idam edip hırkasına çökerlerdi anlayacağınız! kendi mezheplerinin şehadetini dillendirmediği için!
yaradanın sözcüleri en kötü zamanlarda bile bizimle beraberdi, yunus emre bu insanlardan biri. ışığın rabbine varmak ve maddi prangalardan, sahte kurtuluş vaazlarından kurtulmak için sığınılacak tek liman.
Yunus'un Türkçesi, kuş uçmaz kervan geçmez bir dağ başındaki el değmemiş Ab-ı Hayat Suyu'nu kana kana içmek gibidir. Kelimelerini elbetteki günümüzde bile anlayabilirsiniz; çünkü Yunus Saf ve arı duru Türkçe kullanır.
Benim adım dertli dolap,
Suyum akar yalap yalap,
Böyle emreylemiş Çalap,
Derdim vardır inilerim.
Ben bir dağın ağacıyım,
Ne tatlıyım ne acıyım,
Ben mevlaya duacıyım,
Derdim vardır inilerim.
Dağda kestiler bezeyim,
Bozuldu türlü düzenim,
Ben bir uslanmaz ozanım,
Derdim vardır inilerim.
Yunus bunda gelen gülmez,
Kişi muradına ermez,
Bu fanide kimse kalmaz,
Derdim vardır inilerim.
***
Arı duru Türkçe konuşan; halktan ve haktan yana, gariban; paradan puldan yana alayının ervahına güzelce! okuyan; sözleri ve yaktığı odunu bile doğru, adam gibi adam...
Yunus Emre çağları aşan, sözleriyle ve yaşayışıyla Türk insanının ve Anadolu'nun yüz akı simalarından biridir.