yunanistan gençliği

entry75 galeri0
    50.
  1. örnek alınması gerekirken hala bok atılmaya çalışılan gençliktir. ulan varsayalım o adamların hepsi faşist, heps türk düşmanı. sen onun direnen tarafını örnek alacaksın. baskıya, kötü eğitime, kötü sağlığa, gerekirse polise, devlete isyanını örnek alacaksın. neymiş onlar şimdi bize sövüyorlarmış. g.tümü açsam o bile gülmez buna.
    en iyisi hiç övmeyelim asil yunan gençliğini, örnek direnişlerini. nasılsa alışmışız doğalgaz ferahlığında makatımıza sokulan kömür ile ölmeye..
    3 ...
  2. 49.
  3. internet üzerinden yayınladıkları bildiride nazım hikmet'in dizelerine yer vermeleriyle bir kez daha gönlümde taht kurmuş olan, dünya gençliğinin uyanması için gereken ateşi yakmış olduklarını umduğum, hükümetlerinin savaş endüstrisine yatırım yapıp ekonomi, eğitim ve sağlığı ikinci plana atmasını haklı olarak eleştiren, ancak ne yazık ki pek çok kesim tarafından 'terörist' olarak lanse edilen, tek istekleri geleceklerini garanti altına almak olan cesur gençliktir.helal olsundur, desteklenesidir.
    4 ...
  4. 48.
  5. Paletlerindeki 2 renkle siyah-beyaz türkiye mozaiği çizmeye yeltenen faşist yazıcıların insansal algılamalar ve değerler terminolojilerinin paça izasında olduğunu görme rutinliğimizi bizlere yeniden gösteren gençliktir. Bu paletteki renklerden biri vatan-millet-sakarya bokalizasyonunun karışımı olan siyah ile bu siyahın anti-herakleitosçu izdüşümü olan beyazın temsil ettiği pkk olduğunu görmek nedense bendenizi hiç şaşırtmamakta. genlerimize dahil edilmiş bu rutinlikten kaçış mümkün değil.

    polis mükemmel ve hedef şaşmaz bir kazaralıkla insanları alınlarının ortasından vuruyor, işkence devlet aygıtı tarafından meşru görülüp,insanlara kanıksatılıyor, meydanlar herkese açık emekçilere kapalı, ismini bildiğimiz ya da bilmediğimiz,gördüğümüz ya da görmediğimiz, işimizi gören ya da görmeyen,ihliyacımız olan ya da olmayan herşeye hergün zam geliyor,insanlar kirli bir savaş için harcanıyor..vs..diye haykıran insanlara faşist savaşt borazancılarının ilk yapıştırdıkları renk beyaz olur,ondan sonrada o beyazın üzerine ceyizine hazırladığı çarşafın üzerini oyalarla işleyen kız edasıyla yoğunluğuna siyah püskürtülür ve sonra onun üzerine yine beyaz ve yine siyah... döngü bu şekilde devam eder gider. Bu faşist yazıcıların iş-ekmek-özgürlük-eşitlik-adalet diye haykıran herkesi bu pkk lı,bu terorist,bu anarşist,bu dış mihrakların oyununa gelmiş bir vatan haini, bu günlük gülistanlık ülkemizi bölme amacı giden bir moskof uşağı... şeklindeki bilindik komprador replikleriyle nitelendirmesi hiçte şaşırtıcı bir durum değildir.

    hrant öldü hepiniz ermeniyiz dediniz,binlerce asker ölüyor neden hepimiz mehmetçiğiz demediniz saçmalizasyonunu üretebilen güç tapınıcısı kompradorların, helal olsun yunan gençliğine gelecekleri için çarpışıyorlar diye sevgi ve saygı besleyen insanlara,her yerde apo posteri açılıyor,insanlar pkk bayrakları açıyorlar neden bunlara ses çıkarmıyrsunuz,bunlara ses çıkarmayanlar dağa çıksınlar o zaman diye meeee lemeleri çok normal karşılanması gereken bir saçmalizasyondur. ortaya atılan bir teze karşılık olarak ortaya konulacak anti-tezi üretme eylemselliği ancak bu kadar niteliksiz bir şekilde yapılabilir.1 mayısta neden türk bayrakları yoktu diye yaygara koparan ve sırf bu yüzden emekçileri dış mihrakların oyununa gelmişler ve teroristler olarak niteleyen bu sürünün enstrümantal meeeeeee lemelerini dinlemek insana bir iç huzur vermekten ziyade,sizin biat ettiğiniz o gücün taaaaaaaa a.k ben demekten başka bir temenniye neden olamamakta.

    Halkından biri öldürüldüğü için, ekonomik gidişatlar kötüye gittiği için,harçlar arttığı için,zamlar geldiği için,insansal gelir dağılımındaki adaletsizlikler için..vs.. bu nedenlerden ötürü başkaldıran bir halkın yıkıcı ve düzeltici öfkesinin dünyaya ve türkiyeye yaydığı dalgayı püskürtme gafleti içerisine girişip ,milyonlarca kez okuduğumuz,gördüğümüz ya da duyduğumuz replikleri aynı ton ve makamda meeee leyen faşist yazıcılarımız bugünde bize bir nostalji gecesi yaşattılar, yunanistandaki halk direnişi ile şehit olan askerlei, tez ve anti-tez olarak sunma komikliğini yeniden gösterdiler,dünyada ve türkiyede halkların ve emekçilerin ortaya attıkları binlerce teze karşılık olarak, bu ülkedeki uysal kompradorların bu binlerce teze, anti-tez oalrak kullandıkları tek düstur; şehit askerler...

    -tez:ethopya daki kahve tarlalarında onlarca saat çalışıp ürettikleri kahveyi değerinin çok altında satan kahve işçilerinin tek kurtuluş yolu örgütlenmektir
    anti-tez: bırak lan ethopyayı,bizim ölen askerlerimiz ne olacak.

    -tez: Fransa daki göçmenlerin banliyölerden taşan isyanının önüne geçebilmenin yolu onlara daha fazla eşitlik ve hak vermekten geçer.
    anti-tez:bırak lan Fransayı,bizim ölen askerlerimiz ne olacak.

    -tez: malezya daki genelevlerde çalışan fahişelerin bilmemnelerinin bilmemnesinin nesini ancak bilmemnesiyle nesilebiliriz.
    anti-tez: bıraklan malezya bilmemnesini,bizim ölen askerlerimiz ne olacak.

    -tez:yunanistan daki halk ayaklanmasının özünde adalet ve sosyo-ekonomik nedenler vardır, çünkü yunan halkı şunu bilmektedir; yasaların görevi devleti insandan korumak değil, insanı devletten korumaktır. Ekonomik anlamdaki olumsuzluklar bu tarzda bir politik anlayışla hızla çoğalacaktır.
    anti-tez:bıraklan yunanı,bizim ölen askerlerimiz ne olacak.
    yazılabilecek daha binlerce tez vardır,ama bir uysal kompradorun sizin karşınıza sunacağı sözde anti-tez hiçbir zaman değişmeyecektir.

    Yunanlıları denize döktük,onların ataları bizim atalarımızı iyi tanırlar şeklindeki yoz egonun tesiri altındaki faşist borozancılarımız günümüz türkiyesi ile yunanistanı aynı skala altında ele aldıklarında göreceklerdirki adamlar sanayide,ekonomide,adalet mekanizmasının işlerliğinde,toplumsal muhalefette..vs.. her alanda sana misli misli fark atmış durumdadır,ama sen otur mehtaba karşı,dön 86 sene öncesinin 9 eylülüne,atalarının yunanlıları denize döküşlerini düşleyerek,her yunan askeri üzerinde renkli renkli,desenli desenli jartiyerler,iç çamaşırları olduğunu zihninde canlandırarak masturbasyon yap,ve savur 86 yıllık yıllanmış şarap tadındaki menilerini izmirin sularına,ihliyacın olan fetişist algılama damarlarındaki 24 ayar kanda fazlasıyla mevcuttur. Sen tarihin derinliklerinden feyz alarak masturbasyonunu yaparken yunan gençliği senin haber bültenlerinden takip ettiğin isyanla meşgul olacaklar.
    5 ...
  6. 47.
  7. yunan gençliği üstüne düşünme ve yazmayı tetikleyen şeyin elbette şu son günlerde olanlar olduğundan yola çıkarak diyecek bir kaç şeyim var..

    Ekonomik kriz, issizlik v.s. gibi durumlar genel bir toplumsal huzursuzluk durumunu zaten yaratmış durumda. Yunanistan'da bir kaç aydır -takip edebildiğim kadarıyla- zaten grevler sürüyor. Mesela hapishanelerde anarşistlerin desteklediği ve toplumun da sempatiyle yaklastığı mücadeleler olmuştu. Dahası yazdan beri devam eden göçmen mucadeleleri de var. üstelik atlanmaması gereken bir nokta üniversitelerde doğan genel asambleler. Bunlar mücadele öz-organları gibi işliyor olabilir -az bilgi var ne yazık ki. O yüzden fransa'daki banliyö ayaklanmalarından çok daha farklı bir durum var bence. Toplumsal bir meşruiyet ve destek var gibi olaylara. 2.5 milyon işçinin genel greve gitmiş olması hep bunun işareti. Zaten dünya çapında özellikle son zamanlarda almanya'da ve fransa'da gençliğin mücadeleciliği ortada. burada sorun olan komşuda pişen bize de düşerse biz ne yaparız diye paniklemiş olan bazı gerzek tiplerin "nasıl yaparız da bu işi milliyetçiliği kullanarak izole ederiz" fikrine bahis yapmalarıdır. Eğer bu sefer gençler işçiler ile birleşebilirse son yıllarda dünya işçi sınıfının en ileri çıktığı mücadele örneğini görmemiz mümkün olabilir hem de sınırın öte yanında işte faşistlerin/ırkçıların/milliyetçilerin dertlendikleri bunlardır yoksa sevinmiş olurlardı.

    cenaze sırasında polis mezarlığı ablukaya alıp gaz bombası attığında da bu gençler orada yoklardı. daha önceki çatışmalarda da polis gaz kullanırken bu gençler yoklardı. hala aynı salak zihniyeti gördükçe insanlığa olan inancımı yitiriyorum. ve cehaletin neleri yarattığını kendi açımdan görüyorum. (bkz: #4349335)

    en nihayetinde yunan gençliği yapması gerekeni yapanlardır. geri kalanlarına ya apolitik ya da geri faşiştler diyoruz zaten.
    1 ...
  8. 46.
  9. çağın prometheus'u olmuş olan, ülkesindeki olaylara kayıtsız kalmayan, geleceği için savaşan takdir edilesi gençlik.
    0 ...
  10. 45.
  11. katil polise attıkları her taşa kurban olunası gençliktir. içimizden bazılarını rahatsız etmeleri normaldir. nazım hikmet'ten alıntı falan yapmışlar bir de, o'nun adının bile geçmesi yeterli zaten bizimkilerin "ıyk kaka gençlik" damgası vurmaları için.
    4 ...
  12. 44.
  13. 16 yaşında bir gencin öldürülmesi vesilesiyle sosyal, politik ve ekonomik patlamanın önderleri olmuş örgütlü gençliktir.

    koyun olmayı sürdürenlere kapak olmuştur.
    4 ...
  14. 43.
  15. yunanistan'daki hükümetin devrilmesi için kullanılan gençlerdir. bu kadar uzun süreli ve planlı eylemler için organize olmak ve belli bir desteği arkanıza almanız gerekmektedir. tabii bunlar tamamen varsayım. belki de yunanistan gençliği gerçekten de öldürülen çocuk için bu eylemleri yapıyor olabilir ve bu eylemlerin arkasında hiç bir hesap kitap olmayabilir. bekleyip göreceğiz.
    1 ...
  16. 42.
  17. türkiye'nin daha önceden bunları aştığı, yunanistan'ın bu konuda geri kaldığının göstergesi olan gençlerdir.
    0 ...
  18. 41.
  19. iyidir hoştur da, yaktıkları otobüslerin, kırdıkları kaldırımların, parçaladıkları camların paraları yine kendilerinden alınan vergilerle ödenecektir.bu gerçeği göz ardı edebilmeleri için ülkelerinin rejimini değiştirmeleri filan gerekmektedir ve fakat olayların amacı bu değildir.lafın kısası bütün hesap yine kendilerine girmektedir ve ne yazık ki aldıkları gazla bunu farkedememektedirler...
    1 ...
  20. 40.
  21. Ufuktaki dağların yamaçlarındaki gençliktir. Buradan bakınca iran gençliği bile dağlara yolalmaktadır. Biz şehirde mcdonals'ın bulaşıklarını yıkıyoruz.
    1 ...
  22. 39.
  23. 38.
  24. Kaldırımları söküyorlar,otobüsleri yakıyorlar,mağazaları yağmalıyorlar,polise taş atıyorlar, anarşik bunlar, sadece bir kaç serseriden ibaret bir kitle..vs..meeee meeee meeee lemeleriyle olayın paradigmasının özünü tahlil etme girişimi içerisindeki faşist siyah-beyaz yazıcıların yazdıklarını okuyunca insan şunları düşünmeden edemiyor; ey faşist yazıcı senin ülkenin madenleri özelleştiriliyor, ormanların satılıyor, gençliğin imf masalarında insan taşeronlarının eline teslim ediliyor, polisin hergün keskin bir nişancı edasıyla kazara bir şekilde insanları alnının tam ortasından vurup öldürüyor!!, iş,ekmek,hak ve özgürlük sloganlarıyla otonom bir hayat talebini meydanlarda dile getiren insanların devlet terörüyle yüzyüze kalıyor, tüm yaşam hacimlerini oluşturan insansal değerler gangbang misali tecavüze uğruyor, yaşamsal tüm ihliyaçlar altından kalkılamaz zamlarla bir lüks haline sokuluyor..vs.. kaldırım taşlarını sökerek yeryüzünün en güzel kumsalını günyüzüne çıkarma gayretindeki ateş hırsızlarını serserilikle, dış mihrakların oyuncağı olmakla itham eden yazıcı bunlardan hangisine karşı çıktın. Klavye başına geçip; sıkıysa sizde çıkın meydanlara,sıkıysa türk polisine kafa tutun,sıkıysa hakkınızı arayın meee meeee lemelerinden başka bir eylem içine girmekten başka bir eylemsellik gösteremeyen faşist yazıcı, atalarını denize dökmekle övündüğün yunan gençliği bugün o kaldırım taşlarını polise değil, bilinçsiz kitlelere atmaktadır, imgenin arkasındaki olanı görebilmek koyunun genetiksel olarak, kavramasının mümkün olmadığı bir erdemdir, sen durma yaz paletindeki 2 renkle,adamların paletlerinde milyonlarca renk var, dünyayı boyuyorlar...Bu kargaşadan faydalanıp yunanistanı ele geçirelim şeklindeki koyunsal ironinin sahibi yazıcılar, bu ironiyi gerçekleştirmeye yönelik bir çaba içerisine girme eyleminizin sonucunda paletlerindeki milyonlarca renkle dünyayı boyayan genç yunan direniş ressamlarının kıçınıza 69 renkten oluşan bir kazık ya da vibratör deseni çizmeleri olasıdır, o da en iyi ihtimalle,extrem şeyler ararlarsa sonuçlarını düşünemiyorum...
    şişşttttttt çılgın türk bir türk genci gibi davran; yani sussssssssss.

    ve son söz şu dur'' onların özgürleşmesi, bizleride özgürleştirecek''
    4 ...
  25. 37.
  26. yaptıklarının hiçbir şekilde medyadaki şiddet görüntülerine indirgenmemesi gereken gençliktir. medya, eylemlerin arkasındaki gerçekliği yansıtmamak için özellikle çatışma görüntülerini vermektedir. madem böyle korkunç bir şiddet var neden polislerden ya da eylemcilerden kimse ölmüyor, tuhaf değil mi bu durum?
    bakın bugün yunanistan'da üç belediye ele geçirilmiş ve doğrudan demokrasi ile yönetilmeye başlanmıştır, ülkenin çeşitli yerlerinde komünler kurulmaktadır, ordusuz, polissiz, halkın gerçekten kendisi ile ilgili söz yetki ve karar sahibi olduğu bir demokrasinin tohumları atılmaktadır, o yüzden oraya iyi bakmak lazım, çünkü atina sokaklarında önümüzdeki yüzyılın dünyası kuruluyor.
    4 ...
  27. 36.
  28. Demokratik hak arayışı ile masum insanlarım malına,mülküne zarar verme arasında ilişki kurmak sağlıklı bir bakış açısı değildir..Yunanistan 1967 ile 1974 arasında özgürlükleri kısan dikta dönemi yaşamış,daha sonra özellikle Pasok döneminden sonra kendine özgü kültür devrimi yaşamıştır..Burada ordu bütünüyle siyasetten uzaklaştırılırken,polis demokratikleşmiş ve halk gerçek manasıyla devletten üstün konuma gelmiştir..örneğin toplu eylem yaparak trafiği kilitleyen bir gruba polis ancak dışardan saldırıya karşı korumak için müdahele etmektedir..sivil toplum,devleti kontrol altına almış lakin ortaya farklı bir tablo çıkmıştır,zira ortaokulda kantindeki poğaçalar taze olmadığı için örgütlenen çocuklar okulu yakacak ve tatile sebep olacak şekilde örgütlenip hareket eder hale gelmişlerdir..bu dönemde hiç bir polis üniversiteye adımını atamamış ve her yıl üniversite binaları onlarca kez ateşe verilip,öğrenci olmayan anarşist gruplar bile bu eylemlere katılmıştır..Bu eylemlere karşı çıkmamayı ise yöneticiler halkı cuntacı baskılarla küstürmemeliyiz olarak özetlemektedirler..

    Ne yazık ki bu olaylar demokrasinin bir kanıtı değildir..Bir çocuğun ölümü istismar edilerek,anarşist gruplar deşarj olurcasına sağa sola saldırmaktadır..

    insan devlet-halk ilişkisine bakınca bizdeki uygulamaların tersini görüyor,lakin iki tablo da demokrasiyi bizden esirgiyor..
    3 ...
  29. 35.
  30. feyz alınması gereken gençliktir ki maalesef bu bize değil yunan gençliğine nasib olmuştur.
    tıpkı atatürkün gizlenen bursa nutkunda istediği gençlik.
    5 ...
  31. 34.
  32. 33.
  33. bazılarının o sevmediği komşumuz yunanistan'da gençler 16 yaşındaki bir çocuk öldüğü için ortalık karıştırdı, seslerini bütün dünya'ya duyurabilmek için ileri gittiler hatta ülkenin başındaki adamlar tahtından korkmaya başladı fakat benzer durum aynı dönemde bizde de yaşandı ve o polise hak veren bir kesim de ortaya çıktı.

    (bkz: 17 yasindaki hirsizin oldurulmesi)
    3 ...
  34. 32.
  35. asıl atatürk gençliği bunlar olmalıdır denilesi gençliktir.
    8 ...
  36. 31.
  37. eyleme, nazım'ın "sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa" dizelerini okuyarak başlayan onur abidesi gençliktir. demek ki nazım hikmet yunanistan'da da "vatan hainliğine devam ediyor hala!"
    http://www.radikal.com.tr...ticleID=912689&PAGE=3
    8 ...
  38. 30.
  39. öyle yaptılar bunun için yaptılar ya da bilmezlikten yaptılar bu tür noktaları geride bırakarak şöyle bir açıdan bakmak gerekir, artık komşuda bir gencin polis tarafından öldürülmesi, halkın polis korkusundan yararlanan sahte polislerin eşkiyalık yapmaları olanaksızdır. artık tüm bireyler taleplerini yerine getirdiklerinde karşılarında cop ya da biber gazı bulmayacaklar. çünkü biliyorlar ki o ülkede insanlar koyun sürüsü değil, şiddetle adam edilsin!
    7 ...
  40. 29.
  41. ne mulkiyete karşılar, ne de polis dayağından korkuyorlar. onlar sadece polis devletini eleştiriyorlar.
    5 ...
  42. 28.
  43. 27.
  44. umarım deniz leri yusuf ları hüseyin leri ödürülmeyecek gençliktir.
    4 ...
  45. 26.
  46. Tıpkı türk gençliği gibi cunta görmüş bir gençliktir. ama darbenin yarattığı andavallaşma sürecine biz 12 eylül tohumları kadar köle olmadıkları aşina gençliktir. helal olsundur.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük