Madde 81.- Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler : Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.
bu isimlerin içinde birkaç tanesi hariç bu yemine bağlı kalabilecek bir aday yok , diğerlerini de çok tanımıyoruz , tanıyanlar vardır muhakkak. geçmişleri , neyi savundukları ortada olan insanlar. vatanı ve milleti bölücü fikirleriyle vatan ve milletin bölünmez bütünlüğünü korumaya yemin edecek kadar bazı değerlerden yoksun kişilerin millet vekili olması düşünülemez. peki sadece bu 12 isim mi bu durumda. tabiki hayır , farklı görüşler nedeniyle de bu yemine bağlı kalamayan eminim 100 lercesi vardır. eleştirmemiz gereken nokta neden bu 12 ismin daha da artmadığı olmalıdır.
bazı insanları aşırı derecede sevindiren antidemokratik karar. siz insanlara sivil siyaset yap diyeceksiniz, sonra parti kurmalarına, seçime girmelerine, kendi dillerinde konuşmalarına engel olacaksınız, sonra bu insanlar dağa çıkıp askerle çatışınca vatan, millet, sakarya edebiyatıyla kürt düşmanlığı yapacaksınız. harbiden sizden vatanseveri yok. ben pkk yi savunmuyorum ama bu insanlara sivil siyaset yaptırmayarak pkk den başka alternatif bırakmıyorsunuz. insanları silahlı mücadeleye zorluyorsunuz.
not: isteyen beni pkk yandaşlığıyla suçlasın. zerrece umrumda değil.
edit: hemen eksilemişsiniz. tabi eksilemek kolay. ama bu yazdıklarımı çürütebilirmisiniz? çürütemezsiniz. o yüzden eksileyin siz, eksilemeye devam. sakın ha artı oy vermeyin.
ergenekon ve buna benzer karanlık yapılanmaların halen yskda var olduğunun kanıtıdır, amaç bellidir, hükümeti zor durumda bırakmak, ysknın yurtdışında oy kullananları engellemesi ve bu son veto olayından anlıyoruz ki hükümeti içerde ve dışarda zor durumda bırakmak istiyorlar, kaos çıkarmak peşindeler.
Daha da önemlisi, kapalı kapılar ardında görüşülen güneydoğuda chp bdp ittifakına kılıf aranmış ve bulunmuş oldu, bdp sözde hükümeti protesto ediyorum ayağına chpye destek verecektir, kaos ortamı oluşturacaktır, dolayısıyla ysknın kararı hükümete darbe vurmayı amaçlamaktadır, öyle hukuki filan değil yani. cuntacı sistem, elindeki son kalelerden olan ysk ile bir hamle yaptı, hükümet bakalım ne yapacak, zamanında anayasa paketine yskyı da koysa iyiydi ama hangi birini koysun kardeşim.
yanlış bir karar olmuştur. gerçi pkk'nın uzantısı olan bdp'den oldum olası hazzetmem. ama ysk bu kararla türkiye'nin bölünmesiyle sonuçlanabilecek bir iç savaşın tohumlarını ekmiştir. ayrıca bana göre akp'nin, mhp'liliğe soyunarak, milliyetçi kesimin oylarına göz diktiğini ve bu vetoyla MHP'yi barajın altına iterek anayasayı değiştirmek için istediği çoğunluğa sahip olmak istemiş olabilir. açın bakın, şu an tüm kanallarda AKP-BDP'liler tartışmaktadır. bu milliyetçi kesimin istediği tablodur, işte bu tablo sanal olarak yaratılmaktadır.. Bahçeli'nin az önce gelen zayıf çıkışına da dikkat lütfen. kendisi başa geldiğinde, orada otur ama partiyi bitir denmiştir, o da gayet güzel bitirmektedir.. Ayrıca, şu meşhur kazan kazan projesi ile, bir yandan da iç savaşın son hazırlıkları tamamlanmaktadır.. (Biraz da komplo teorisi üretelim, seçim karambole getirilerek yapılmaması amaçlanıyor olabilir.. Güneydoğu'da isyan yaratılarak, AB-D işgal projesi tamamlanmak istenmektedir. son olarak insanın aklına şu soru geliyor: madem sebahat tuncel ve gülten kışanak'ın mahkumiyetleri vardı, neden ysk 2007 seçimlerinde aday gösterilmelerini engellemedi ve vekil seçilmelerine göz yumdu ?
hükümetin yapamadığını ysk nın yapmasıdır, ha şöyle bir durum vardır ki geçen seçimlerde bu adaylar nasıl seçime girmişti bunların soruşturulması gerekiyor ve bununla kalmaması lazım birde yeni yasa çıkartıp milletvekilliği sürecinde yada öncesinde sonrasında terör örgütü faliyetlerine karışan kişilerin seçilme hakkının elinden alınması gerekiyor zamanında erdoğana ve necmettin erbakana yapılanlar gibi. **
akp'nin doğu güneydoğu'da oy kaybettiği bir dönemde hele bir de bu kez bdp'nin gerçekten 30' u aşkın milletvekili sayısı bulacağı görüldüğü için bence tüm bunlar yapıldı. çünkü gördüğüm kadarıyla daima istenen şey bdp'nin 20-21 sayı ile meclisete temsil edilmesi. ki zaten bu kez bdp'de yoğun kürt merkezli yapılanmasından kaçarak biraz daha sol ağırlıklı savaşın çözümünden yana olan bir politika izleyecekken bunların yapılması çok üzücü.
ayrıca her ne hikmetse tam bu sıralarda akp diyarbakır 1. sıram,illetvekili adayı mehdi eker 'de diyarbakır da kameralar karşısına geçmiş, ' kim demiş akp doğu'da oy kaybediyor ' diyerek zafer naralarını atmış bulunması da bir hayli ilginç.
tabi buna farklı açılardan da bakmak gerekiiyor. çünkü bu yeni dönemde akp yeni anayasa çalışmalarına başlayacak. ve biraz daha fazla milletvekiline ihtiyaç var. e haliyle zafere giden yolda herşey vaciptir şiarı güdülünce bunların olmasına da şaşırmamak lazım.
en iyisi bdp'nin seçime girmekten vazgeçmesi ve ülkenin seçimden sonraki üç gün içinde (15 haziran) artık daha yoğunluklu , şehir içi ayaklanma ve çatışmalarıyla beraber büyük bir iç savaşa girmesine müsaade etmektir. çünkü yeni anayasa yapılacak bunun için üç beş kelle ( altını çiziyorum kelle) ölmüş çok mu?
onun için durmak yok recep abinin anayasası için ölmeye devam. daha savaşçı bir ülke için yetmez ama evet. ( kurmanc olup tırşkçı olan adilerin de gözü aydın)
''toplum nasil catismaya suruklenir'' in bir baska aciklamasi.
sen kalk bu insanlara abidik gubidik sebeplerden oturu mecliste kendi kesimini temsil etme hakki tanima, sonra daga niye cikiyorsunuz de. birakalim da daga mi ciksinlar denmis idi bir aralar. birakiliyorlar, daga ciksinlar, su sukunet ortaminda ille catisma olsun, ille kan dokulsun diye. birak adamlari meclise de siyasetini yapsin. haklari ellerinden alindikca bu onlari salt magdur ve masum, turkiye cumhuriyetini de fasizan, antidemokrat devlet yapar.
bdp ye çirkin, alçak bir tuzak dır. adaylık öncesinde YSK avukatlara sorun yok demiş , geriye dönülmez noktada iptal etmiştir. neden kürtler dağa çıkıyor diyen beyinsizlere kapak olsun.
ikinci arda vak'asına hoşgeldiniz... sadece 2 aday bdp'nin desteklediği adaylardır. diğer 10 adayın bdp ile ilgisi yoktur. bu kadar ağlaklık, bu kadar çakallık olmaz. ayrıca bu adaylar kaşı gözü beğenilmediği için değil, seçilmeye engel ciddi suçlar işledikleri için veto yemiştir.
demokrasinin ayaklar altına alınmasıdır. aralarında şuan milletvekili olan bile vardır. bunun hiçbir açıklaması yoktur. siyasi karardır.
konuyla ilgili kemal kılıçdaroğlu çağrı yaparak meclisin konu ile ilgili olağanüstü toplanmasını ve seçim barajının düşürülmesi vb. demokratik kararların alınmasını istemiştir.
akp ise bu olayı tribünlere oynamak olarak değerlendirip büyük bir talihsizlik ve cahillik açıklaması yapmıştır.
kimlerin demokrasiden yana olduğu görülüyor. chp'ye statükocu diyenler şimdilerde statüko tarafında.
KANUN maskesi altında HUKUK cinayetidir , 367 kararı kadar inandırıcıdır . SiYASi bir karardır.
demokrasiyi sevenleri üzen , vamprilerleri çok sevindiren bir karardır.
hukuğa , vicadana , adalete aykırı bir karardır.
neden bu kadar yaygara koparıldığını bir türlü anlayamadığım durum(!)
adamlar kafalarına göre belirlemediler bu listeyi. senin kaşını, gözünü, tipini beğenmedim senden vekil olmaz demediler. gerekçeli kararı açıkladılar. milletvekili seçilme yeterliliğiniz yok! belirtilen kurallar çerçevesinde. buralar işin hukuki boyutu...
her durumda yargı bağımsızlığından dem vuran elemanların çıkıp başbakan'ın bir şeyler yapması lazım, müdahale etmesi gerekir kendisi de bu dertten muzdarip olmuştu zamanında, iyi bilir bu durumları tarzında söylemlerde bulunması ne kadar ironik. kural belli, prosedür belli neyin yaygarası bu ? hayır demokratik ortamdan bahseder oldu millet bugün, yeni mi geldi aklınıza demokratik ortam!
terör örgütünden nemalanan adamların, aralarında hüküm giymiş olanlarda var meclise girmesi ortamı demokratikleştircekse hiç gereği yok. getir dağdan elemanları sok içeri. ondan sonra demokrasinin vur gözüne gözüne...
demokrasi denen kıçı kırık sistemin bile uygulanamadığının resmidir. önümüzdeki seçimlerde mahkümiyeti olmasına rağmen mecliste olan kaç tane vekil çıkacak? o zaman ne cevap verbilecekler?
ya zaten vekil olanların adaylıklarının düşürülmesi... neymiş sicil dosyaları geç gelmişte, kızlık soyadına bakılmamışta... pkk tekrar dağa çıkarılmak isteniyor, bu işten ekmek çıkaranlar var.pkk nın yok olması demek nato ülkelerinin türkiyeye müdahale edememesi demek. türkiye iç işlerine karışamamak demek bop nin zora girmesi demek. bağlantıyı belki şuradan daha kolay kurabilirsiniz; (#11196999)
tartışmalı sonucu olan karardır.
kimse ysk'ya yüklenmesin, adamlar (amaçları ne olursa olsun) yasa gereğini yaptılar.
madem bdp halkının hakkını hukukunu savunuyor önce adaylarının alnı ak, eli kana bulanmamış olsun bi zahmet.
sen "kirli" aday çıkar veto edilince de "demokrasi geriliyor" de, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
ayrıca dağda asker öldürmüş kişileri kürt halkı "benim temsilcim" diye seçecekse o demokrasiden hayır beklemeyin zaten.
2007 seçimlerinde malum şahısların hapishaneden adaylığını koymasına, bi de seçilip içerden çıkmasına, meclise ayak basmasına göz yuman ysk nın, gözümde zerre kadar değeri olmayan eylemidir.
geçmişteki sabıkaları yüzündenmiş, peehh!
sütten çıkmış ak kaşık mıydılar 4 sene önce?
o zaman lazımdılar, açılımdı vesaireydi derken soktunuz onları meclise. grup kurdular.
sonra birilerinin işine gelmedi diye partiyi kapattınız.
bilmiyor muydunuz sanki ne mal olduklarını?
kontrolden çıkacaklarını tahmin edemediniz mi?
şimdi yine birilerinin işine gelmiyor diye, adaylıklarını veto ediyorsunuz.
atı alan üsküdarı geçmiş, sen istediğin kadar veto et!
Olayı anlamaya çaışırken BDP,Kürt ve PKK arasındaki bağı,bunların ayrı ayrı ne olduğu çok iyi değerlendirilmelidir.Esasen herkesin milletvekili seçilebilmesi,hatta barajın bile olmaması ve hatta milletvekili adaylarının parti genel başkanının listesine takılmaması da gerekir.Tüm bunlar 'ideal'olandır.Ancak aynı şekilde tüm bu düzenlemeler 'ideal' bir şekilde yapılacaksa seçilmiş bir meclis içinde yer alanların da 'ideal' olarak silahla haşırneşir olmamış olması,hakkını sözle,söylemle arıyor olması gerekir.Dikkatle bakmak gerekir ki veto edilen vekil adayları 'Kürt' oldukları için veto edilmemişlerdir.Kürt halkının temsilcisi olduğunu söyleyen BDP'nin hala ısrarla terörsit eylemlere bakışını,mesafesini açıklayamadığını/açıklamadığını düşünürsek bu duruma biraz 'demokrasi,halklar,kardeşlik' çerçevesinin dışından bakmamız gerekir.Dağa çıkan,silahlı eyleme karışan ya da bu eylemleri fikren de olsa haklı bulduğunu söyleyen,30 yılı aşkın bir süredir bu ülkede terör estiren çetenin liderine ziyaretlerde bulunan kişilerin yeri değildir meclis.Meclis silahlı herhangi bir eylemi 'demokratik' kılma yeri de değildir.Bu ister Kürt ırkçıığı ,ister Türk ırkçılığı olsun.Eline silah alıp işi halledenlere destek çıkılabilecek bir kurum değildir meclis.Hiç farkı yoktur cinayet işlemekten ya da buna yataklık etmekten.Kürt halkının temsilcisi olduğunu söyleyip PKK'ya göz kırparken aslında en büyük kötülüğü temsilcisi olduğunu söylediği Kürt halkına yapmaktadır BDP ve malesef ülke genelinde 'ısrarlı çabaları' neticesinde büyük çoğunluğun fikrinde 'terörizm' oluşmasına neden olmaktadırlar.Her Kürt'ü BDP'li zannetmekle aynıdır her Türk'ü akp'li ya da chp'li sanmak.Oysa terör ve eylem deyiverince kapısını kapatan ,fikri ideolojisi farklı olsa da bunu silahla halletmenin çözüm olmadığını bilen ya da külliyen farklı bir fikre sahip olan Kürtler de vardır. Ama tüm bunların yanında meclis içinde karşılıksız çekten,teröre,kalpazanlıktan dolandırıcılığa kadar kabarık suç dosyası bulunan vekillerin/vekil adaylarının da gözden geçirilmesi elbette ki gerekir.
Yine de gerekçeli kararı beklemek daha doğru olur diye düşünüyorum.
Aaa tabii bu arada 'darbecileri yargılayalım,12 eylül zihniyeti çöksün-ki elbet isteriz-zihniyeti ile yola çıkanların 12 eylül rejiminde çıkan bir maddeye göre göre hala karar veriyor olmak ayrı bir durumdur.
anayasanın bilmem kaçıncı maddesine göre seçilmelerine engel kesin hüküm bulunmaktadır, devlete karşı ve terör suçu işleyenlerin affedilse bile milletvekili seçilememeleri gerektiğini 4 yıl boyunca gördük. bu kişiler ülkeyi geren ve pkk ya açık açık desteklemektedir. bence çok iyi çok güzel oldu. *
(bkz: ama)