ikisi de epeyce mürekkep yalamış kişiler, emre kongar ve mehmet barlas. izlemek çok zevkli çünkü sadece yorum değil kişilik farkı da ekranda güzel duruyor. bir yanda sevimli mi sevimli kongar papyonuyla, diğer yanda yüzünde hep aynı ifade, durağan gibi görünen ses tonuyla söyleyeceğini pek güzel söyleyen barlas. izlenesi ve ders alınası..
programin bugunku bolumunun hemen basinda mehmet barlas'in emre kongar'a "ben sizi sosyalbilimci olarak gormuyorum" demesi ve emre kongar'inda "yapma yaa" diye cevaplamasi yine bitirmistir beni, siz cok yasayin emi.
buarada, bugunki program dinler ve ozellikle alevilik hakkinda idi ve yine yorum farkinin farki gorulmekteydi.
ntv'nin -kendi acimdan- hem eglendiren hem de ogreten * "tartisma" programi'nin bugunki bolumunde mehmet barlas'ın emre kongar'a yine ayar vermeye calıstıgı dikkatlerden kacmamis, "kocum mucizeler dinlerde gerceklesir" * diyerek programı kapatması hafızalara kazınmıştır.
sabır abidesi mehmet barlas'ı ve uslup dehası emre kongar'ı her gun saatler sekizi gösterene kadar ozlemle bekliyoruz anacım.
özünde, birçok ntv programı gibi, kaliteli bir altyapıya sahip, iyi planlanmış, güzel bir program olarak izleyici karşısına çıktı.
fakat;
programdaki tarafların, türkiye'deki en belirgin şekilde kutuplaşmış iki görüşü temsil etmesi, yani bir paradigmada büsbütün ters iki ideolojiyi temsil etmeleri, tartışmayı bir süre sonra "sen bilmiyorsun", "hayır, öyle değil" kıvamına getiriyor. oysa bilinen bir gerçek var ki, izleyici için faydalı bir tartışma, "sen yanlış biliyorsun, ben doğru" çıkışını içermemeli. çünkü zaten bu, halkın eğitimli, eğitimsiz, akademik, çalışan, işsiz, kültürlü, fakir, zengin, her bireyi tarafından rahatlıkla ifade edilebilen bir çıkış; "sen bilmiyorsun, ben biliyorum".
bu açıdan, yine ntv'nin başka bir programı,
ilber ortaylı ile tarih dersleri, daha doğru bir program. her programda ilber ortaylı'ya, aynı konular üzerine eğitim almış, fakat farklı noktalarda özelleşmiş bir akademisyen, bilim adamı vb. eşlik ediyor. hal böyle olunca, daha ilerlemeci, daha mantıklı bir tartışma ortamı ortaya çıkıyor.
bu açıdan, tartışmak bazen, ülkelerin başkan adaylarının televizyon karşısında atışmasına -ki faydasız ve neticesiz bir atışma tarzıdır- benzer, ki bu programları amacına ulaşmaktan alıkoyar.
emre kongar gibi deniz baykalın entellektüel versiyonu bir insanı sadece mehmet barlas gibi entellektüel oldugu kadar sabırlı olan biri çekerdi.
ikiliyi izlerken bilgisizliğim yüzüme yüzüme çarpıyor.
özlediğimiz ikilinin reunion yaptığı muhteşem program. düzeyli muhabbeti, anlayışı özlemişiz. ancak her iki tarafta fazla ılımlı gibi sanki yeni sezonda.
mehmet barlas - emre kongar ikilisi ile ekranlara geri gelmesiyle sevindiren program. iki farklı görüşün tartışmasını zevkle izlemek bu olsa gerek. konuşulacak o kadar konu varki, sabırsızlıkla bekliyor insan.
ancak mehmet barlas'ın sabrıyla devam edebilecek program. bence kendisine gitmediğini düşündüğü anchorman sıfatını da taş olamayıp kısa bi' süreliğine de olsa çatlayan sabrından ötürü denemiştir.
EMRE Kongar ile Mehmet Barlas arasındaki kimya tutmuştu...
Aradaki keskin ideolojik farka rağmen...
iki taraf da 'öldürücü yumruk' peşinde değildi...
Konvansiyonel bir anlaşma vardı sanki aralarında...
Emre Hoca'nın 'Yapmayın Sayın Barlas!' diye serzenişte bulunması, Mehmet Barlas'ın bu tür serzenişleri muzip bir gülümsemeyle ya da heybesinde taşıdığı bin iki yüz elli fıkradan biriyle geçiştirmesi falan...
Ölümüne bir mücadele değildi bu... Hafif yumruklarla rakibin yoklandığı, bunun ötesine geçilmediği bir karşılaşma... Leblebi çekirdek gibi bir şey...
O kadar ki...
'Yoksa muvazaa mı var?' sorusunu bile sorduruyordu...
Ama ne zaman ki Cengiz Çandar adlı yiğit çıktı Kongar'ın karşısına...
Konvansiyon falan kalmadı...
Ne Çandar'ın alttan almaya niyeti vardı, ne de Kongar'ın da geri adım atmaya...
Nezaket elden bırakılmıyordu ama her iki tarafta da "ölümüne" girişiyordu...
iki taraftan birinin 'Pes' etmesine dayalı bir gladyatör dövüşüydü karşımızdaki...
'Şimdi girişecekler birbirlerine' falan diye acayip gergin bir şekilde izliyorduk...
Çandar öyle bir yükleniyordu ki rakibine...
Rakip, ancak, 'Evet, ben bir darbeciyim... Bırak beni... Pes ediyorum' derse kurtulacaktı...
Ama rakip bırakın 'Ben bir darbeciyim' diyerek pes etmeyi, 'Utanmadan herkese çamur atıyorsun' diye çıldırtıcı bir direniş sergiliyordu...
Üstelik 'kimya' da tutmamıştı...
Duyduk ki NTV, neredeyse 'Dövüş Kulübü' havasına bürünecek bu entel boks karşılaşmasını tatil etmiş...
Bence bu çok yerinde bir karar...
Hem iki tarafın can güvenliği, hem de seyircinin ruh sağlığı açısından
--spoiler--
adi ustunde, yorum dinledigimiz programdir. simdi emre kongar in icraat ettigi sosyoloji nin icinden bir eleman olarak dusuncem sudur ki siz bir insan bilimciyi alip yorum yaptirirsaniz olmaz. cunku o yorum degil analiz yapacaktir. yanlis veyahut dogru demez. icraat ettigi bilimin kurallarina aykiri cunku. kendi dusuncesini sunmaktan ziyade durum tespiti yapacaktir. cengiz candar in yorumladigi ulke gundeminde senden benden daha agir basan 3-5 sahisa "ozel isimler ustunde durmam" diyecektir. bu noktada benim tespitim de sudur. emre kongar durum tespiti yapar iken ali, veli demek yerine x,y der ise yanlis yapar. cunku ali ve veli bu durumun degismez parametreleridir. onlar bilinmeyen degillerdir. x veyahut y degisirler ise durum da degisir, tespiti farkli olur. o yuzden formatinda basindan beri tezatlar iceren program.
ntv de yayınlanan, ilk olarak mehmet barlas ile yola başlayan emre kongar' ın, barlasın atv' ye transferinden sonra cengiz çandar ile devam ettiği programdır. burada önemli olan ntv yoneticilerinin kongarın karşısına yanlış adam getirerek yaptıkları stratejik hatadır. emre kongar gibi düşüncelerini zorbalıkla kabul ettirmeye çalışan ve karşısındaki insanın düşüncelerini küçümseyen bir insanın karşısına daha sakin bir adam çıkarmaları gerekir.* cengiz çandar ise bunun tam aksine kendi düşüncelerini sonuna kadar savunan bir adam olduğu için kongar'ın bunu içine sindirememesi sonucu doğal olarak seviyesiz bir tartışma ortaya çıkmış ve program sonlandırılmıştır.
yorum farkı, farkı hazmedebilenlerin programı olmalıdır.
Politika Dergisi'ne destek veren Emre Kongar'ın sunuculuğunu yaptığı program. Emre Kongar ve Çandar'ın tartışması sebebiyle yayından kaldırılması gündemde olan NTV klasiği
efem, 13 mayıs'ta geçmişim tv karşısına, daha doğrusu kenarda bik bik etiyordu teve*.
baktım, tartışma iki sözcük etrafında, daha doğrusu tek sözcük etrafında dönüyor; enformasyon-dezenformasyon. zaten kılım milletin, türkçe'yi kafasına göre sağa sola çekmesine, bir de bu iki ulu bilge çıkmışlar bilgilendirme-yanlış bilgilendirme yerine bunları söylüyorlar, bir değil iki değil! benim de bir sabrım var dedim kapadım teveyi.
meğer bu ikisi, sonradan kopmuşlar. bir davet bir davet, terbiyeye gel minvalli. ortaoyunu yayından kaldırılmış.
laiklerin ağır topu demogoji üstadı demir çene lakaplı kahramanımızın önüne mülayim bir demokratın konarak saçmalamalarına ve hakaretlerine maruz bırakılması temalı bir program.yalnız en son pesssss edenden sonra gelen mülayim demokrat abi pekde beklendiği kadar mülayim çıkmamış yeter amına koyum diyip ayar manyağı etmiştir, ayarlanmış maçların sahte laik kahramanını.
cengiz çandar'in gercekleri cekinmeden dile getirmesi sebebiyle erken tatil olmus program. emre kongar'dan ziyade askerin ve darbeci ulusalcilarin etkisinden kaynaklanan bir durum gibi.
çandar'ın densizliği yüzünden 'erken tatil'e girmiş program.
"Cengiz Çandar Derin Devlet ile ilgili daha önce yayınlanmış olan bilgileri bir araya getirerek, ortamı şeffalaştırmak istedi.
Bunu başarı ile de yaptı.
Söyledikleri ispat edilmiş olaylardı.
Ancak medya bunu bile taşıyamadı.. Peki Türkiye Derin Devletten ve onun ülkeyi aşağı çeken reflekslerinden nasıl kurtulacak?
Cengiz Çandarların sayısının fazla olduğunu da düşünmüyorum." (bkz: canan barlas)
cengiz çandar'ın uslüb kelimesinin idrakını özümseyememesinden doğan saldırgan tavırları nedeniyle sonlanan program.
emre kongar ve mehmet barlas ikilisi nin programı götürdüğü zamanlarda bir şey dikkatimi çekerdi. her ikisi de çoğu zaman farklı yorumlarda bulunsalar ve zaten programın adı da "yorum farkı" olsa da bir çok kez uzlaşımcı bir hava eserdi. iki adam da son derece mütevazi ve karşısındaki insanı sözle taciz etmeden fikirlerini iletebilir, hakkıyla iletişim kurabilirlerdi.
cengiz çandar ise; programa dahil olduğu ilk günden itibaren fikirlerini karşısındaki kişiye iletmekten aciz bi hal ve davranış içine girmiş, sabır abidesi emre kongar ı bile en sonunda çatlatmıştır sinirden.
fikirleri ifade etmenin yolu saldırmak ve hakaret etmek değildi oysaki,
ayaklar baş mı oldu ne?
bugün itibariyle sona ermiş programdır. cengiz çandar, mehmet barlas a has üslubun altında kalmış, programı izleyenler barlas ı arar olmuşlardır. hem kongar hem de barlas içinde bulundukları siyasi fraksiyonları üst bir dille ve edeple savunmaktaydılar. lakin çandar ın konuşmalarına pek özen göstermeyişi sonunda kongar ı çıldırtmış ve pes dedirtmiştir.
