şöyle ki; ne zaman bir sebepten dolayı uzun yol otobüslerine binsem otogara filan kendim giderim, vardığım yerden de gitmek istediğim yere kendim giderim. yani kimsenin beni arabayla vs bırakıp almasını talep etmem. o yüzden otobüsün yanında bana el sallayan bir yakınım olmaz. fakat bu benim diğer yolcu yakınlarına el sallamamı engellemiyor. kimse de bu ne ayak diye düşünmüyor. işte bunlar küçük manasız mutluluklar. aynı simit attığın martının simit parçasını havada kaptığında içinde oluşan gururlu hissiyat var ya "ulan ne simit attım hayvan havada yakaladı" gibi, işte ona benziyor biraz.
size el sallayan tanımadığınız biri olursa siz de ona el sallayın. gerçi bilemedim, etraf manyak dolu.