Hep ezilmiş, dışlanmış, çok çalış da kendine araba al bakışlarına maruz kalmış, figüran ruhlu yayanın yol verilmesi inceliğine karşı boş kalamayanı. yol verilmeyişlerin kinini kusarak tabi geçcem ayol modlarına girmeyeni.
aynı zamanda benimdir de. hiç sekmez. ne zaman bir araba bana yol verse, messi görmüş türk gibi el sallarım. elbette "normalde yaya önceliği vardır ve olması gereken budur ne teşekkür ediyorsun" diyenler olabilir. ama gerçekçi olalım türkiye'de yaşıyoruz lan. verdiği vergilerle yol yapıldı diye hükümete teşekkür eden insanlarız en nihayetinde. potansiyel bu yani.
Hele ki yol veren araç içinde 6 tane testosteron barındırıyorsa ve müzik son ses açıksa, aha şimdi salça olacaklar korkusuyla babacan bir eyvallah çeker yoluma devam ederim.
Valla benim gibi yılın 9 ayı istanbul'da yaşayanlar bilir, biz azcık bir kibar harekete muhtaç insanlarız. Özellikle yağmurlu havalarda bizim dışarda olmamıza ve ıslanan tarafın bizim olmamıza rağmen kimse yol vermiyor. Nadir birkaç kişi verince de ben şaşkınlıktan deliye dönüyorum, mutlaka bakıp gülümsüyorum veya bir el ediyorum (selam verme şeysi olaraktan) biz alışık değiliz, azcık kibar hareket görünce bu tepkiler gayet doğal bence swh
Geçiş hakkını lütfeder gibi veren şoföre denk gelmemiştir.
Sanırsın babasının yolunu üstüme yapıyor kimisi. Görsen bi havalar. Bunlara denk gelince bırak selam vermeyi, geçmiyorum anasını satayım al sen geç artistliği yapıyorum ben şahsen.
Ben elimi kalbimin üzerine götürmek yerine hafifçe başımı eğerek Şövalye selamı veriyorum. Öbür türlü "eyvallah koç!" gibi oluyor o da benim yazılımım da yok.
yol verilince selam verip teşekkür eden bir kadınsa şöför tarafından tecavüze uğrayabilir. selam verdi, kaş göz yaptı, meyilliydi zaten şeklinde savunma yapar bir de o selamı kanıtlarsa ceza almadan kurtulur. kadın yayalar selam çakmasın.