hep bu korkuyla yasarlar. din ile devlet islerinin birbirinden ayrilmasini kendilerine yedirememislerdir. her yere cami ve kuran kursu acarlar. araplari cok severler ve onlara vatandaslik vermek bir gurur kaynagidir ki islam anadolu topraklarinda yasasin. yillardir buyuk cabalarla medyayi, egitimi, en sonunda orduyu ve hukumeti ele gecirmislerdir.
biri de cikip demiyor ki turkler orta asyadan gelmistir ve onlarin asil dini samanizm/tengrizm dir. hristiyanligi kabul etsek bu kadar darbe gormezdik. bilim ve sanata yatirim yapardik. avrupanin ronesansini gec almazdik. ileride de hristiyanligi birakip ateist olurduk.
bu korkuyu ayaklandıran ve bu korkunun etrafına büyük bir itinayla yobazları toplayan da emperyalistlerdir. buna "proxy wargame" denir.yani taşeron kullanarak harp yapma sanatı. taşeron pkk´dır, ışid´tir. başka dinci fraksiyonlardır, ama bunlar ön plandaki kuklalardır. arkalarında onlara, ideolojik destek veren, para kaynağı sağlayan,silahlandıran o silahların eğitimini verenler ise emperyalist güçlerin ajanlarıdır.
ikinci dünya savaşından sonra savaşta kayıp çok çok büyük olduğundan bundan sonra yapıacak savaşları, gayri nizami harp teknikleriyle yapmaya karar verdi emperyalist güçler.
islam dininin elden gideceği fikri, gayri nizami harp teknikleri uygulayarak savasan emperyalist bir ülkenin gizli servisinin çok işine yarayacak bir fikirdir.
taşeron savaşı, bu savaşın bütün dinamikleri, aslında gerçekten harp´tir. terör dediğin şey bir harp tekniğidir. ön planda sen görünmezsin, ama bu teknikle savaştığın devlet senin istediğin şeyleri yapar. amaç da zaten o devleti o kıvama getirmektir.
bu -elden gitme- fikri sadece türkiye´de değil bütün avrupa´da da taraftar bulmaktadır.fransaki terör saldırıları, macaristan da, hollanda´da almanya´da, polonya´da aşırı sağcı kesimlerin çok güçlenmesine sebep oldu. bunların hepsinin ortak birleştiği bir nokta var- avrupa topluluğundan çıkmak, merkel in mülteci politikasına düşman olmak.
bunu böyle görmeyi becerdiğimiz zaman, bunun arkasında avrupa topluluğunun dağilmasını isteyen bir gücün olması gerektiğini anlamamız uzun sürmez.
proxy yani taşeron savaşları , kendi askerlerin ölmeden başkalarını kullanarak yaptırdığın bir savaştır. hem ucuzdur, hesaplıdır, hem de senin façan bozulmaz.
Nisa Suresi 11 – Erkeğe iki, kadına bir birim miras düşer.
Ahzap Suresi 33 – Evlerinizde oturun, Cahiliye de olduğu gibi açılıp saçılmayın.
Bakara Suresi 228 – Erkekler, kadınlara göre üstündür.
Nisa Suresi 3 – Erkek 4 eş alabilir. Beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın.
Nisa Suresi 34. Ayet - Erkekler, kadın üzerine idareci ve hakimdirler. Çünkü Allah birini diğerinden üstün yaratmıştır.( Kadınlar yönetici olamaz)
Nisa Suresi 34. Ayet – iyi kadınlar itaatkâr olanlardır...Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve dövün.
Bakara Suresi 282 – iki kadını şahitliği bir erkeğinkine denk kılınmıştır.
Bakara Suresi 223 – Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın.
Ahzap Suresi 50 – Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Ücretlerini vermiş olduğun eşlerini(Kadın Parayla alınıp satılan maldır), Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeler(kadın köle).
Nahl Suresi 43 - Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. (Kadından peygamber olmaz)
Enbiyâ Suresi 7 - Biz, senden önce de, kendilerine vahiy verdiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. (Kadından peygamber olmaz)
Tahrim Suresi 5 Ayet - Peygamber sizi boşayacak olursa, belki de, Rabbi ona(Muhammed'e) sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan, gönülden itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire kadınlar olmak üzere sizden daha hayırlı eşler vermesi umulur. ( Yaşalanan kadınları boşayıp yeni bakireler alabilirsiniz)
bütün dünya en son gelişmelere göre kendini düzenlemeye çalışırken kuran da kuran diye ağlaşıp durmaktadır. kuran iyi bir şey olsa bari. kendi manyaklığının farkında değildir. kuran okuyanı, dinleyeni aptallaştıran bir şey olduğu için de içinde bulunduğu kapanı göremez.
