akp yalakalığının karşılığı olarak patroncuğu tarafından bmw'nin 7 serisi ile ödüllendirilen hormonlu ergen. yalnız yiğitçiğin bir sıkıntısı varmış ki evlerden ırak; okıyunca "ulan millette de ne dertler varmış" diyor insan haliyle: http://www.medyatava.com/haber.asp?id=65470
Zaman Gazetesi, Yeni Şafak ve Vatan Gazetesi'nde yazdığı köşe yazısıyla Yiğit Bulut, yazdıkları yalan haberler nedeniyle işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e toplam 17 bin lira tazminat ödemeye mahkum oldular.
Yeni Şafak gazetesi köşeyazarı Taner Korkmaz, 1 Aralık 2008 tarihli yazısı nedeniyle mahkum oldu. istanbul 5. Hukuk Asliye Mahkemesi'nde 5 Mayıs 2010'da sonuçlanan davada, gazete ve Taner Korkmaz 4 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi. Yalan haberleri ve kazanılan tazminatları Doğu Perinçek'in avukatlarından Mehmet Nuri Aytekin Ulusal Kanal mikrofonuna şöyle anlattı:
Zaman gazetesi, 31 Aralık 2009 tarihinde yayınladığı Mehmet Gökçe imzalı haber nedeniyle mahkum oldu. Zaman, 6 Mayıs 2010'da istanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararıyla 8 bin lira para cezası aldı.
Vatan gazetesi ise, 20 Temmuz 2008 tarihli Yiğit Bulut'un Doğu Perinçek'i karargah evleri adlı uydurma örgütle ilişkilendiren yazısı nedeniyle mahkum oldu. 6 Mayıs 2010'da istanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen kararla, Vatan gazetesi 5 bin lira tazminat cezasına mahkum edildi.
objektif olmayıp kendi yorumlarıyla haberleri yaydıra yaydıra uzatan, insanı sıkan ama senelerdir gazeteciyim diye geçinen uğur dündar'a örnek verilesi kişidir. sonuçta bu adam ne kadar sansasyon yaratırsa yaratsın düşünmeden bi nefeste abartmadan söylüyor düşüncelerini. menfaatini veya zararını düşünmeden.
komplo teorilerine fazla sarıyor gibi.
geçen gün bir yazısında "gün bizim günümüz! dünyayı ele geçirmemize aha şu kadar kaldı..." mealinde bir yazı nakşetmişti. avrupa ski tutacakmış pek yakında. amerika bize göz kırpıyormuş mutlu bir birlikteliğe yelken açmak üzereymişiz sam amca ile.
o clark kent saçlarından kıllandıydım zaten bu işler tam süperman'a göre.
bu adam program sunarken, biri acil olarak elinden laptopu almalı. ulan azcık programa bak, konuşanları izle, kafası ekrandan kalkmıyor. çok sinirlendim lan yine, sırf bu sebep izlemiyorum programını; evde ana-baba konuşurken, ekrana bakıp konuşan ergenler gibi...b.r de bunun sürekli gözlük sapı ısıran fatih altaylı versiyonu var. habertürk, sahip çık elemanlarına. *
dünkü yazısında ana konusuna katılmasam da değindiği diğer 2 konuya katıldığım habertürk yazarı. o konular abdullah gül'ü tarafsızlık sınavı bekliyor ve avrupa batıyor! uyan türkiye uyan'dır. dünkü yazısının tamamı:
Tez-antitez-sentez hastası, mümkün olsa 24 saat ekranda kalacak olan ve sponsorluğunu bir jöle firmasının yaptığına kanaat getirdiğim, babası 1980 öncesi AP milletvekili, eşi Kanal D sipikeri, kayınpederi eski bakanlardan Namık Kemal Zeybek olan,gökten zembille inmenin en muhteşem örneklerinden birisini medyada gözümüze sokmuş olan Habertürk Tv Genel Yayın Yönetmeni.
Haber Türk'ün tepesine geçtiği anda ilk olarak çalışanların Facebook ve türevi sitelere erişimini kapattıran güzide insan. Finansdı, ekonomiydi derken şimdi de siyasi gündemle pek bir haşır neşir. On parmağında on marifet.
kim ne derse desin lafını esirgemeyen gazetecidir kendisi. hem de yaptığı programlarda tek taraftan kişileri konuşturmaz, ki şu anda olduğu gibi 3 sestende milletvekilleri, gazeteciler çıkarır. kimisinin dolaylı yoldan sormaya çalıştığı, ima ettiği şeyleri haşırt diye sorar, karşıdakinin yüzünü kızartır sonra da kıs kıs güler.
bu sabah nihal bengisu karaca ile can ataklı'yı birbirine saldırtıp kenardan kıs kıs gülüyordu. haber türk'ün kadrolu elemanı. hemen her konuya dalmakta ama en iyi anladığı alan, ekonomi.
ne içtiyse aynısından %53'lük kesime de vermesi istenilen liboş. önceden liboş kelimesi kullanılmazdı, onun yerine fırıldak denirdi ama bak artık cahil değiliz daha farklı kelimeler kullanıyoruz. hatta hatta terim kullanıyoruz. habertürk'ün artık bittiğinin habercisidir bu adam.
kendisinin konuğundan fazla konuştuğu sunucu. bir konuk davet ediyor, adam ya da kadın, daha iki cümle edemeden kesiyor. kendi görüşlerini katıyor, itiraz ediyor. kendini çok bilmiş, şeytanın avukatı sanıyor. nasıl bu kadar ünlenmiş, programlar sunmuş anlamak mümkün değil. hadi hulki cevizoğlu gibi görüşleri dikkate değer olsa yanmayacağım. ama tam bir populist, iktidar yanlısı.
hadi koçum sen o inek yalamış gibi jöleli saçlarınla kız peşinde koş, ya da bir sus ta konuğun konuşsun allahaşkına demeden geçemiyor izleyici.
kimse, hiçbir eski gazeteci bu adamı uyarmıyor mu?
bugünkü yazısında ertuğrul özkök'ten ertuğrul'um diye bahseden gazeteci.ertuğrul özkökten zerre kadar hazzetmem. fakat yiğit bulutun kendisini kaliteli, ertuğrul özkökü dalavereci,çıkarcı vs. göstermesi inanılır gibi değil. sonuçta her ikiside bindiği kayığın küreğini çeken iki yazar. bugün ertuğrul özkök'ün başına gelen, yarın kendisininde başına gelecektir. vatan gazetesindeyken yazdığı yazılarla, habertürk'te yazdığı yazıların farkını görünce birbirlerinden hiçbir farklarının olmadığı zaten anlaşılıyor. bunu kendisinin anlamaması çok ilginç.
Bir ekonomist 8 ayda ne kadar değişir onun en keskin örneğidir.180 derece dönüşlerinin karşılığını ciner grubunun yeni kuracağı bloomberg türkiye'nin başına geçerek alırsa şaşmamak lazım.
Kanal d'de öğle haberlerini evde gün arkadaşlarılını karşılamak için giyilmiş kıyafetlerle, gün arkadaşlarıyla sohbet ediyomuş havasında sunan Şule Bulut'un kocasıdır.
hükümetin bizi çok eleştiriyorsun bak seni ergenekondan içeri alırsak jöleli saçlarını kimselere gösteremeden damda çürür gidersin uyarısından sonra hızla akp yağdanlığına dönüşmüştür.