bu adama kim bu formatta bi programın yöneticiliğini emanet etmişse yazık olmuş. adam eskiden ne güzel ekonomi programlarında, bildiği hatta uzman olduğu konularda konuşurdu, biz de baya saygı gösterirdik "adam işinin uzmanı abi!" falan diye. şimdi ota boka saldıran, anlamadığı konularda millete ahkam kesen bir insan olup çıkmış.
geçen hafta evrim tartışılırken(!) arada bir "halkın anlayacağı dilden konuşalım" deyip durmasıyla beni benden almıştır efendim. sen ne anlarsın halk dilinden falan! sende o entelektüel birikim mevcut mu acaba? hiç olmazsa programdan önce biraz araştırma yap, oku, öğren. nasıl televizyoncu oldun sen?
en azından şu saçına bi şekil ver, elindeki kalemle de oynamayı bırak yiğidim.
sansürsüz programını yapan gazeteci. şöyle bir göz atayım dedim programına gülmekten yarıldım.
yiğit: nuri bey tezinizi söyleyin.
nuri: bık bık da bık bık. işte şöyle böyle falan filan.
yiğit: tamam, hadi ahmet bey şimdi siz antitezini söyleyin.
ahmet: efendim şimdi şöyle .
yiğit: antitez efendim antitez, lütfen konuya gelin.
ahmet: tamam ya dur gelicem.
yiğit: eee yeter be, hadi mahmut sentezi yap kapıyorum programı.
konuklarına sorular soran ama cevaplarını dinlemeyen, adam tam önemli bişey anlatırken hiç alakasız başka birşey soran, garip bir kişilik. madem sürekli sen konuşuyorsun ne diye topluyorsun canım milleti. birde böyle havalar herşeyi açık açık konuşuyoruz falan. *
keşke ekonomi programı yapsa dediğim kişidir.
bugünkü sansürsüz özel programının konusu evrim ve programın ilk dakikalarında yine uçuşa geçmiştir;
darwin benim için bir şey ifade etmiyor demiştir. üstelik bunu türlerin kökeni kitabını okumadan ifade etmesi ise daha acıdır.
An itibariyle Sansürsüz adlı programında evrim konusunun tez, antitez, sentezlerini konuklarıyla sunmaya çalışan, ancak sunucu olarak konuklara fazla muhalefet ettiği bariz gözüken ve evrimi savunmadığını açıkça belirten programcı.
evrim teorisini anlatmaya çalışanlara mitolojik, farazi, yani "adnan oktar'ın anladığı haliyle ara geçiş formları"nı sormasının yanı sıra; oktar babuna'ya hz. adem'in yaratıldığı çamurdan numune, nuh'un gemisinin güvertesinden bir parça (birkaç yıl evvel vatikan nuh'un gemisini araştırma ekibi kurmuştu, ne diyeyim) ya da hz. süleyman'ın "varsayılan" uçan aracının karakutusunu falan sorsa eski sempatik günlerine dönerdi nazarımda. bunlardan gayrı, ekonomist ağzı tadından yenmez.
yaptığı 'evrim tartışılıyor' programları göstermiştir ki; kendisi utanmadan kameraya bakıp da seyirciye tarafsızım diye yalan söyleyebilen bir insanmış. ortalama akıl fikir sahibi, konuyla ilgili çok da bişey bilmeyen bir insan anlayabilir bu adamın ne kadar gudik sorular sorduğunu. yav kardeşim adamlar sana ne sorsan bilimsel olarak temeli olan şeyler anlatıyolar, sen de ondan sonra hala 'darwin'in ortaya koyduğu hiçbir şey yok' gibi bir laf edebiliyosun. işi darwin 5 yıl dolaşmış, sonra evrim var demiş noktasına maksatlı olarak indirmeye çalışıyosun. bu arada evrimi savunan kendini 'gerçekten' bilime adamış bilim insanlarımıza da helal olsun diyorum. kendileri hem evrim karşıtlarına hem de yiğit bulut abiye katlanarak büyük bir sabır ve liyakatla evrim teorisini anlatmaya çalıştılar.
kim haklı programda yüzde 100 doğru konuşan kişidir.ifade özgürlüğünü kullanarak rasmussen e şerefsiz demiştir.Sonuna kadar haklıdır,adı gibi yiğittir.
dow xxx bandına gerilemesi halinde imkb de xxx hareketi görülebilir sevgili dostlar şeklinde yorumları olan galasaray üni.den mezun ekonomist, çok bomba yorumları vardır. kanal d sonbahar aylarında katıldığı bir programda "imf anlaşması imzalanmıştır. tüm türkiye'ye bunu açıklıyorum" demesine rağmen ortada hala bir anlaşma yoktur.
evrim teorisinin tartışıldığı sansürsüz programını izlemiş bulundum. ilk canlının nasıl oluştuğunu anlatan bilim adamlarına kendisi "siz hiç tahtanın kedi olduğunu gördünüz mü ?" ya da "adem ve havva maymun muydu?" gibi saçma sapan sorular sorup sıkıştırmaya çalışıyor. bilimsel bir tartışmada insanlara habire "siz allaha inanıyor musunuz?" gibi sorular soran, bir yandan da "hayır ben moderatörüm, tarafsızım." diyen itici şahsiyet.
çok tutarsız biri benim gözümde.geçenlerde evrim konusunu tartışırlarken evrimcilere biz şimdi maymunlardan mı geliyoruz,madem evrim var gösterin o zaman bize arafosil gibi gerzekçe sorular sorup safını belli eden,sonrada kalkmış kökhücre konusunun tartışıldığı bölümde bilim insanlarına bizde neden kökhücre araştırması yok,biz neden ülke olarak bu konularda geri kaldık gibi aslında mantıklı ama kendisiyle çelişen sorular soran bir şahıs.şimdi demezlermi adama ulan gerzek herif sen harun yahyaların yaşadığı bir ülkede hangi araştırmalardan bilimden söz ediyosun sen değil misin bu dangalakları programına katan ve de açıklamalarınla onların tarafını tuttuğunu belli eden. bu kadar da samimiyetsiz bir insan olamaz .
yaşar nuri öztürk ile çıktığı maçlarda sürekli nakavt olan bir sunucu türü. hele yaşar nuri otomatiğe bağlayınca gözlerini kaçırarak önündeki bilgisayara bakması ve seyircilerin yazdıklarından belki konu değişir diye medet umması yok mu; öldürüyor gülmekten.
hayretle, izlemekten kendimizi alamadığımız tuhaf, postmodern kişilik. dayanağı olmayan şişirilmiş özgüvenle insanın bu dönemde nerelere gelebileceğinin en sinir bozucu örneklerinden.
ciddi ekonomistlerin ciddiye almadığı yüzeysel tespitlerine bakınca ekonomiden anlamadığını anlamak için ekonomist olmak bile gerekmiyor mesela. konu ekonomi gibi çoğunluğun "cebindeki parayı ay sonuna yettirmeye çalışmak"la sınırlandırdığı bir konu olunca felaket tellallığıyla işi uzun süre götürebilir. üzerine bir de dini, imanı, milliyeti olmayan kapitalizmi ulusalcı(!) ağızla, dış düşmanlar, komplo teorileriyle süsleyince ve (hakkını yemiyelim) "bişey biliyoruz da söylüyoruz" havasıyla söyleyince...
bilmiyor, ama kim biliyor ki zaten. tam temaşalık.
an itibariyle sansürsüz'de ''medyada ifade özgürlüğü'' konusunu tartışmaya açarken can ataklı'ya ''bu ülkede kendinden olmayanları davetlere çağırmayan genel yayın yönetmenleri oldu. kendinden olmayanları kötü sayfalara, kapı önüne koyan genel yayın yönetmenleri oldu, bunlardan birisi de sizsiniz!'' diyen ve can ataklı'Nın ağzını tıkayan genel yayın yönetmeni.
"tez, anti tez, sentez, analiz" gibi birkaç bilimsel ifadeyi kullanıp kendini ordinaryus prof. olarak göstermeye kalkışacak denli "cahil" ve "komik" bir köşe yazarı.
daha dün, türkiye, iran rusya ve çin ile yeni bir birlik kurmalı diyip bugün amerika ile stratejik ortak olmamız en iyisi diyecek kadar ya "şıpsevdi", ya da "paragöz". bence ikincisi.
ama sen hala dersin, "yaşaaaa yiğit bulut doğruyu buldun, şak şak şaaaak". o da sokaktaki cehaletin gönlüne girmekten gurur duyar.
(bkz: bugün gönlüne yarın koynuna)
bu adamı, söylediklerini bu ülkede ciddiye alan biri var mı hiç bilmiyorum. çok fazla insana gıcık olurum ama bu onların arasında bambaşka bir yere sahip. para için yapamayacağı çok az şey var, bir gün komunist öbür gün milliyetçi başka gün islamcı bulabilirsiniz. evrim tartışmasında "masa neden kedi olmaz" derken bulabilir, ertesi gün bilimden anladığından bahsederken okuyabilirsiniz.
bu ülke çok insan görmüştür ama böylesini samimi söylüyorum ki hiç görmedim.
