senaryo, oyuncu yönetimi ve toplumsal sinemacılık adına hala üstüne yeni bir yönetmenin yetişemediği güzel ülkemde, sanatçı kimliğinin bir bölümünü saplantı haline dönüştürdüğü ideolojilerine kaptırdığı için, sevenleri olduğu kadar nefret edenleride olduğundan olsa gerek bir başka değerimiz Nazım Hikmet gibi vatanında değil gavur ellerde hayata gözlerini yummuş ve orda defnedilmiş, türk sinema tarihinde oynadığı filmlerle değil, çektiği filmlerle kendine özgü bir sinema anlayışını ortaya koymayı başarmış ender sinemacılardan biridir.
yilmaz güney sinemanın mutfağından yetişmiş, uzun yıllar avantür filmlerde oynamış, türk sinemasında iz bırakmış bir sinemacıdır. lakin böyle olması onun filmlerini eleştirmemeyi gerektirmez. kutsal bir iş yapmıyor, film çekiyor ve filmler de eleştirilir. yılmaz güney filmlerini günümüz parametreleriyle değerlendirirsek elle tutulur bir şey kalmaz. ancak çekildiği dönemde, diğer yeşilçam filmi örneklerine bakarak, en azından kendi değerlerini (çoğu kazma bunu devrimci zanneder ama, değildir. yılmaz güney etnik devrimci film çekmiştir. yaşamı boyunca kürt halkının ezildiğini ileri sürmüştür.) filme çekmiştir. umut filminde saman satan bir adamı burjuva gösterecek kadar işi basite indirgemiş(imgelem olarak da kola içmesini koymuştur), sürü filminde ezikliği göstereceğim derken, cehaletin, kaba kuvvetin övgüsünü bilmeden yapmıştır. buna rağmen yilmaz güney sineması vardır tabi. ancak avantür filmlerden (koyboy ali, pire nuri, bana kurşun işlemez), sosyal içerikli filmlerine (arkadaş, zavallılar, umut, acı), şoven filmlerinden (sürü, yol) son dönemdeki (sürgünde yaşamanın vermiş olduğu öfkeyle belki de) ülke adına atıp tutmasıyla yılmaz güney'dir. kimilerinin zannettiği gibi, sinemanın var edilme sürecinde büyük rol oynadığı filan da uydurmadır, bilgisizliktir. güney filmlerinin çekildiği dönemde, yeşilçam'da star sistemi ve işletmeci hegamonyası vardı. türkiye 7 bölgeye bölünmüş, bu kombinlerden alınan paralarla filmler çekiliyordu. güney filmlerine en fazla para ödeyen bölge ise adana bölgesiydi.
mesele yılmaz güney in sineması degil, onun böyle bir savcı katili oldugu görmezden gelinerek genc nesle bir kahraman gibi tanıtılma çabasıdır. türkiye den kaçma sebebi adanada bir savcıyı öldürmüş olmasıdır.
not: yılmaz güney in tuncay güney ile akrabalıgı var mıdır acaba?