nisan ayı civarında yapılacak olan 2010'daki üniversite yolundaki ilk adım. bu sınavda belirlenecek olan baraj puanını geçen adaylar lys'ye girmeye hak kazanacaklar. sınavda çıkacak olan konular için ise öss'deki 1.bölüm konuları diyebiliriz. bu arada sınavın açılımı da yükseköğretime giriş sınavı.
YGS(Yüksek öğretime geçiş sınavı),LYS(Lisans yerleştirme sınavı.2010 yeni sınav sisteminde Prof.Dr.Ünal Yarımağan'ın(ösym başkanı)açıklaması;'Aynı derslerden aynı biçimde sorular sorulacak,hiçbir ek konu olmayacak,soru sayısı biraz fazla olacak,yeni sistem öğrencilerin lehine...'.2 aşamalı sınav sistemi olacaktır.1.aşama(ygs) Nisan yarısında tek aşama ve oturumda yapılacak.Soru sayıları(ygs);Türkçe 40 soru 40 dakika oran %100.Temel Matematik(matematik 28 soru oran %70-geometri 12 soru oran %30)40 dakika.Fen Bilimleri(fizik 14 soru oran %34-kimya 13 soru oran %33-biyoloji 13 soru oran %33)40 dakika.Sosyal Bilimler(tarih 17 soru oran %44-coğrafya 14 soru oran %34-felsefe 9 soru oran %23)40 dakika.
barajın 20 net olduğu söylenmekte. bununla birlikte burada yapılan netler, orta öğretim başarı puanından daha çok etki edecekmiş. en azından bana söylenen bu. gerisi size kalmış.
bu sistem değişikliği bazen hayırlı da olmaktadır. mesela 2005 kadar ki, sistemde sözel dereceleri hep fen liselerinden gelirken, 2006 da yeni denenen sistem sayesinde kendinizi bir anda ilk 100 de bulabilirsiniz ve üniversite hayatınız boyunca alacağınız bir öğrenci için süper olabilecek miktarda bursla ödüllendirilebilirsiniz. (bkz: tecrübeyle sabit)
o yol bayır aşşağı şeklindeki argolu şarkıları mırıldanmama sebep olan şeylerden biridir. (bkz: şey)
fazla kasmamak gerek. 11 nisandaki o kazığa sende oturacaksın. kaçışı yok kuzum.
sınava giriş kartları adaylara postya yoluyla ulaşmaya başlamıştır. öyle ki postacılar adaylar için bu kadar önemli olan bu belgeyi alelade bir mektup bir su faturası muamelesi yapıp kapıya bırakmaktadır. umarım kimsenin sınava giriş kartları kaybolmamıştır.
ha bu arada tanım: asıl sınav öncesi * bir nevi ön sevişme olması beklenen sınavdır.
sonrasındaki lys 2010 ile birlikte hayatım için dönüm noktası.
3 yıl aradan sonra tekrar üniversite sınavına girme isteğim pekişti, bunda pekala okuduğum bölümden memnun olmama durumu da var tabiki. ama öyle böyle değil, geleceğim olacak mı olmayacak mı sınavı gibi birşey olmaya başladı. anlamsız geldi dimi? hemen açıklayayım.
turizm ve otel işletmeciliği adı altında sevmediğim bir bölüm okuyorum -malesef- ve her vize ve final sınavından sonra arayan anam babamla konuşmamız;
- nasıl geçti sınav oğlum?
+ iyi ya, kötü bekliyordum ama beklediğimden iyi geldi.
bu ve benzeri diyaloglar olur. ama gelen notlar, hem vize de hem finalde 3 yıldır 30-65 arası değişiyor. 70 ve yukarısını görmem çok istisnadır. ama bunda bölümden nefret etmem de etken. misal; ilk dönem pazarlama dersini 80 ile * veriyorum, ikinci dönem turizm pazarlaması dersinden ise 30 ortalama ile * kalıyorum. turizm girdi mi işin içine sıçıyorum yani. öyle sevmediğim bir bölüm.
işte bu yüzden çok önemli benim için, altta yığınla ders birikmişken, alamadığım dersler beni bu okula tekrardan kalmalarla beraber kafadan bir 3 yıl daha totalde minimum 7 yıl bağlı tutacakken, buralarda kalamam azizim. 4 yıl sonunda aile bireylerinden gelen "oğlum nasıl mezun olamadın?" sorularına "yalan söyledim" diye cevap veremem.
gerginim. gitmeliyim buralardan. başka bir şehir mümkünse. (tabi tabi)
ayrıca bir dip not : şu yeni sistem de puanlar konusunda bilgili bir sözlük sakini beni rahatsız edebilir mi acaba? kafamda bin türlü soru var da onları danışayım.