Eski yeşilçam şartlarında insanı bu denli güldürebilen, ağlatabilen ve çeşitli duygulara itebilen kalite de filmler çekmek hiç kolay değildi.
Tabi şuan olduğu gibi o zaman da harika filmler olduğu gibi, kötü filmler de vardı.
yeşilçam uzun vadede türk sinemasına zarar vermiş bir kuruluştur. sürekli aynı masum gariban-zengin kötü adam hikayesinin farklı karakterler üstünden anlatarak garibanların parasını cukkalayan bir kuruluştan ibarettir. (scorsese'in marvel filmleri için dediklerinin bir benzeri) türk sinemasında bu dönemde zeki ökten, metin erksan gibi isimler de olduğu için bir nebze şanslıyız. insanlar eskiyi anma eğiliminde olduğu için yeşilçam günümüzde bu kadar allanıp pullanıp abartılmaktadır.
yeşilçamı sadece kemal sunal ve adile naşitten ibaret zanneden yazar söylemi. sorsan ahmet tarık tekçe, vahi öz, mualla sürer kim diye bilemez. çünkü adam yeşilçamı 1970lerden ibaret sanıyor.
>abi kemal sunal yha ne k0mik adam, inek şaban (ahahahahahahahsh)
>adile naşit elinde zillerle nasıl koşuyor ne k0mik kadın yha (hahahaahahahahahahah)
>cüneyt arkın ne güçlü adam yaa şuna bak off offff (eee bizim zamanımızda b0yleydi olm biz bunları izlerdik)
>abi gülyabani hala korkuyorum yaaa ayyyyy!!!
>atıl kurt (ahahahahahahahahah)
>tarık akan camdan öpücük veriyor (heyyt koçum be görüyor musun şu romantikliği)
>zamane gençleri ne anlar yaw bu filmlerin kalitesinden cık cık cık.