yerli patronları zengin ettiğinin farkında olmayan kişidir.
bugün yerli ürün demek, %80 sabancı-koç-zorlu ürünü demek. yıllardır kazdırdıklarımız yetmemiş meğer. kaldı ki bizden kazandıkları para ile ekonomiyi kalkındaracağını düşündüğümüz adamlar, bir kriz anında işçi çıkaranlar ve destek olmayanlardır. (bkz: tofaş)
yerli ürün mü kaldı? cancağazım? bütün yerliler satıldı. hepsi yabancı artık. kalitesi düşük ürünleri bile yabancı sermayenin üretildiği bir dönemde yaşıyoruz. buyrunuz kına yakınız efendim cümlelerini sıralatan tespittir. iki damla göz yaşı dökmek adettendir. zira pirinç, ayçiçeği, pamuk gibi hammaddeleri bile dışarıdan ithal etmekteyiz artık.
aklı başında ve bilinçli bir tüketicidir, takdir edilmesi ve topluma örnek gösterilmesi gerekir ve ayrıca bakanlık tarafından ileriki alın verin can verin replikli reklamlarda başrolde oynatılması gereken kişidir
alman ürünleri sağlamdır teknolojiktir, japon ürünleri teknolojiktir zariftir ve mümkün olduğunca küçültülmüştür(bkz elektronik) amerikan ürünleri daha çok kendi popüler kültürünü yansıtır (bkz motosiklet ve otomobil) çin ürünleri çürüktür zehirli kimyasallar içerir ucuz işgücü nedeniyle fiyatları da ucuzdur gibi sentezler yaparak mantıklı (karar mekanizmasıyla tahlil yapan) türkün kendi ürünlerini almaya karar vermesi olayıdır...
esasen, o da ne yaptığını bilmemektedir. zira, o, ilkokulda, yerli malı haftasında coca cola içen insandır. ama yeri geldiğinde mangalda da kül bırakmayacaktır. *
paranın dini, vatanı, dili olmadığında pek bir şeye yaramaz. bu gün türk firmaları ülke kalkınmasını çok düşünseydi fabrikalarını daha ucuz iş gücü için mısıra taşımazdı.
çok uluslu şirketler ve ımf, wto gibi siyonist örgütlerin: uluslararası sermayeyle entegrasyon masalları dahilinde, devletleri dahi satın aldıkları için. kişinin idealist bir tavırla yerli malı kullanması, don kişot misali, yel değirmenleriyle savaşmaktan öte anlam taşımamaktadır.