kendime kandırmaya çalıştığım anlarda ve yerine sevemem diyerek hak etmediğin bir lafı sana söylediğim zaman kendime lanet ederek dinlediğim gökhan kırdar şarkısı.
--spoiler--
içimde bir şey acıyor sen gelince aklıma her şeyi
yerine sevemem, yerine sevemem
razıyım yapayalnız tükensin yıllarım ama
yerine sevemem, yerine sevemem
olmuyor, denedim, yine de yerine sevemedim her şeyi
--spoiler--
Cok buyuk laflar eden gokhan kirdar sarkisi.
bir daha sevememek, yillari yapayalniz tuketmeye razi olmak. Zor seyler bunlar, dun dag gibi duran gercegi bu gun yalan eden dunyada.
ozetle soyleyeni yalanci cikartir.
söz bakımından gerçekten sevmiş kişinin yüreğinden çıktığı belli olan sözlerdir.
demet akalının bir şarkısındaki gibi ayrılık sonrası bebekte üç beş tut atan tipler söz konusu değildir.
alnının yanından yüzüne doğru inen o cennet yeşili damarı hatırlarım. sahi kaç yıl oldu? kaç gün geçti üzerimizden? kaç gece daha üstüme abanarak ulaştı sabaha? ben sayamadım.
seni unuttum sanmıştım oysa. en çok da bal rengi gözlerini unutmuştum. sonra saçlarını unutmuştum. sırayla tek tek neyin varsa bende unutmaya çalışmıştım. en son alnının yanından yüzüne doğru inen o damara gelmişti sıra. işte onu hala unutamadım..
unuttum sanmışsındır. bildiğimi dahi bilmiyordun ki aslında..sen hiçbir şey bilmiyordun.
bu sessizliği sen bırakmıştın yıllar önce. sürekli bir şeylerle kapatmaya çalışmıştım. bu sessizliğin üstüne bildiğim ne varsa örttüm. geceyi örttüm boylu boyunca. güneşi örtüm. gözlerimi örttüm. düşlerimi örttüm, üst üste kaç kere dinlediğimi bilmediğim o şarkıyı örttüm, bugüne dek aldığım tüm nefesleri örttüm.
yetmedi hiçbiri.
yetiremedim.