ıı. dünya savaşı sonrasında italya'da ortaya çıkan sinema akımıdır. dönemin italya'sında egemen olan faşist yönetimin ve savaşın getirdiği kaosun, özgür düşünce ortamına elvermemesi bir anlamda bu akımın doğmasına zemin hazırlamıştır. yeni gerçekçilik akımı'nın en önemli özelliği tamamen amatör oyuncular kullanılmasıdır. daha önce profesyonel anlamda hiç bir oyunculuk deneyimi olmayan insanlar kullanılmasının yanı sıra, hollywood sinemasına bir tepki olarak stüdyo'yu da reddedilmiştir. ki, savaş sonrası italya sokakları, yeni gerçekçi yönetmenler için, harabeye dönmüş sokakları ve yanmış evleriyle eşi bulunmaz bir doğal stüdyoya dönüşmüştür. bu akımı benimseyen yönetmenler, amatör oyuncu ve doğal mekan kullanım gerekçelerini, gerçekçilik duygusunu perdeye daha iyi yansıtabilmek olarak belirtmektedirler. roberto rosellini nin 1944 yılında çektiği roma, açık şehir bu akımın başlangıç filmi olarak kabul edilmektedir. bazı sinema tarihçilerinin, yeni gerçekçilik akımının başlangıç filmi olarak luscinto visconti nin tutku (ossesione) filmini kabul etmeleri bir görüş ayrılığına neden olmuştur. sinema tarihine bakıldığında amatör oyuncu kullanımının yeni gerçekçilerden önce sovyet yönetmenlerce de kullanıldığı görülmektedir. yeni gerçekçi akım içinde yapılmış bir çok film olmasına rağmen, bu akımın tüm özellklerini barındıran ve bunu en sade dille anlatan tek film olarak vittoria de sica nın bisiklet hırsızları (ladri di bicicletti) filmi gösterilmektedir.
1945 sonrası italya'da doğmuş olan bu akımda sinema yeni bir boyut kazanmış, JEAN RENOiRla birlikte "ŞiiRSEL REALiZM" tarzını benimseyen filmler yapılmaya başlanıyor. Akıma göre "Genel erkek ve kadına yönelmelidir. Gerçek hayat oluşumlarında kapıların dışında çekimler yapılmalı; adeta bir belgeselle aynı tarzda olmalıdır." (Biryıldız, 66)
Yeni Gerçekçi yönetmenler kamerayı sokağa taşıyarak anti-stüdyo görüşünü oluşturdular. HOLLYWOOD ışıklandırmasını göz ardı ederek yerleşim yerinde doğal ışığı kullandılar. Melodramlar bir kenara bırakılarak savaştan sonra zarar görmüş ülkelerin sokaklarına yöneldiler. Kamera ile en iyi şekilde eldeki anın gerçeğini yakalamaya çalışırlarken aktör ve aktrisler de "DOĞAÇLAMA" yolunu seçtiler. "ÇERÇEVELEME VE KAMERA HAREKETi" 1930lara doğru yerini esnek ve serbest kamera hareketlerine bıraktı.
Yerleşimdeki doğal sesleri kayıt etmek imkansız olduğundan diyalog, müzik ve sesler sonradan ekleniyordu. Öykü bırakılarak hayatın acı tecrübesine yakınlık kural haline geldi. Hikaye örgüsü olmaksızın bir olay olduğu gibi görüntüleniyordu. Fakirlik, işsizlik, savaş sonrası ekonomik kaos ve belirsizlik filmlerin başlıca öğeleriydi. Filmlerde son yoktu ve gelecek belirsizdi. italya'nın o günkü tarihsel koşulları nedeniyle insanların içine düştükleri trajedi ve boşluk filmlerde yaratılan boşluğun getirdiği acı ve belirsizliğe yansıtılmıştır.
2. dünya savaşı sonrası, özellikle sinemada ortaya çıkan bir akımdır. italyan sinemasında kendisini oldukça hissettirmiştir.
bu akım, günlük yaşamın gerçeklerini, işsizlik, konut sorunu, savaş sonrası toparlanma çabalarını veren gerçekçi bir akımdır.
faşist rejimin gerçekleri örtme çabasına, kaçış edebiyatına ve sanatına karşı çıkmıştır.
bu akımın ilk örneği, italyan filmi ossesione (tutku) adlı filmdir. savaş sırasında çekilmiştir.
bu akımın kuramsal hazırlayıcıları; umberto barbaro ve guiseppe de santis'dir.
uygulamada hazırlayıcıları; bambini ci guardino ve quatro passi fra la norele'dir.
akım olarak hazırlayıcılar ise belgeseller ve calligralismo (aşırı biçimci eğilim)'dir.
yeni gerçekçiliğin etkileri görülen yönetmenler: carlo lizzoni, federico fellini, luchino visconti'dir.