Doğru önlemler alındığında kolaylıkla engellenebilen kolera salgını, Arap dünyasının en yoksul ülkesi Yemen'de son bir yılda ikinci kez yaşanıyor.
Suudi Arabistan tarafından desteklenen merkezi hükümet ile iran tarafından desteklenen Husi aşireti mensupları arasında yaşanan çatışmalardan dolayı sağlık kuruluşlarının sadece yarısı hizmet verebiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre Yemen'deki insani felaketin ulaştığı boyut Suriye, Güney Sudan, Nijerya ve Irak'la birlikte en kötülerden bir tanesi.
Kızıldeniz'deki birçok limanın abluka altında olmasından dolayı hayati önemdeki gıda ithalatı çok azalmış durumda. Birleşmiş Milletler verilerine göre ülkenin üçte ikisi olan 17 milyon kişi açlık tehlikesiyle karşı karşıya.
Yemen hükümetine destek vermek için Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon güçlerinin ülkedeki savaşa müdahil olmasından bu yana 8 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
Kolera salgını şimdilik 180 üzerinde kişinin ölümüne sebep oldu.salgın ciddi boyutlarda. iki yıldır iç savaşın devam ettiği ülke aynı zamanda açlık sınırında.
--spoiler--
Birleşmiş Milletler (BM) ve insani yardım ortakları tarafından yayımlanan son Bütüncül Gıda Güvenliği Evre Derecelendirmesi analizine göre Yemen’deki çatışmalar nedeniyle yaşanan gıda sorunu 17 milyondan fazla insanı tehdit ediyor.
Yemen’de 22 vilayetten 20'si gıda güvensizliği evrelerinden “acil durum” veya “kriz” seviyesinde bulunuyor. Halkın üçte ikisi açlıkla karşı karşıya ve acil geçim yardımına ihtiyaç duyuyor. ilave insani ve geçim desteği olmadan, Yemen nüfusunun çeyreğini oluşturan Taiz ve Al Hudaydah kentleri kıtlığa girme tehdidiyle karşı karşıya.
Gıda güvensizliği seviyesi bakımından yaklaşık 17 milyon insanın “acil durum” veya “kriz” durumunda olduğu Yemen, dünyanın en kötü açlık krizlerinden biriyle karşı karşıya. BM’nin yayınladığı rakamlar Haziran 2016'dan beri yüzde 21 artışa işaret ediyor ve Acil Gıda Güvenliği ve Beslenme Değerlendirmesi'nin Şubat 2017 bulgularının altını çiziyor.
Ülkedeki çatışma ortamı gıda güvenliği ve geçim kaynakları üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip. Yemen'deki ailelerin neredeyse yüzde 80'i krizden önceye göre daha kötü ekonomik koşullara sahip olduğunu bildiriyor.
Yerel üretimdeki düşüş, insani ve ticari ithal ürünlerinin parçalanması, artan gıda ve petrol fiyatları, işsizliğin aşırı yükselmesi, gelir kaybı, gıda yardımı sağlayan BM kurumlarının görece daha düşük kaynaklara sahip olması, kamu hizmetlerinin ve sosyal güvenliğinin çökmesi daha kötü bir gıda güvensizliği ortamına yol açan başlıca faktörler.
Geleneksel olarak gıda üretim vilayetleri olan Taiz ve Al Hudaydah, son iki yılda çatışmaların yoğunlaştığı şehirler olarak dikkat çekiyor. Bu iki vilayet ülkede küresel akut kötü beslenme olarak en yüksek değerlere sahip durumda. Bu oran Taiz'de yüzde 17; Al Hudaydah'da ise yüzde 25 seviyelerinde. Dünya Sağlık Örgütü tarafından konulan acil eşik ise yüzde 15.
BM Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) Yemen Temsilcisi Salah Hajj Hassan “Çatışmalar tarımsal geçim kaynakları üzerinde çok yıkıcı bir etkiye sahip. Mahsul ve hayvan üretimi kriz öncesine göre çok ciddi seviyede düşüş gösterdi.” dedi.
Dünya Gıda Programı Temsilcisi ve Yemen Ülke Direktörü Stephen Anderson çatışmaların tırmandığı iki yıl öncesine göre durumun hızla kötüleştiğini bildirdi. Anderson “Yemen'de süren çok şiddetli gıda güvenliği ve beslenme ihtiyacı halindekilere acil, yeterli ve sürdürülebilir gıda, beslenme ve diğer yardımları ulaştırarak onları kıtlığa girmekten kurtarmak için, önemli finansal kaynaklara ihtiyaç duyuyor.” dedi.
UNICEF Temsilcisi Dr Meritxell Relaño da “Yemen'in son dönem tarihinde en yüksek seviyede akut kötü beslenmeyi görüyoruz. 2.2 milyonun üzerinde çocuk akut kötü beslenmeden mustarip durumda ve bunların 462 bini Ağır ve Keskin Kötü Beslenme (SAM) aşamasında bulunuyor. Devam eden çatışmalar ve gıda güvensizliğinin Yemen'deki çocukların genel gelişimi ve sağlığı üzerine uzun vadeli yansımaları olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Kızıldeniz kıyılarında son aylarda yaşanan çatışmalar Yemen'in en büyük limanı Al Hudaydah'a ciddi zarar verdi. Bu da gıdasının yüzde 90'nı ithal eden ülkede ciddi yıkıma yol açtı. Kısıtlamalar ve teknelerin kaybı önemli bir gıda ve gelir kaynağı olan balıkçılığı da yok etti.
Kıyı boyunca yaşanan güvensizlik ortamı ülkenin en önemli yerel üretim kaynağı tahılı da etkileyecek. Ticarete de zarar verecek bu durum daha fazla insanın evlerini terk etmesine yol açacak ve mevcut gıda varlığına da çok zarar verecek.
Yemen'deki Birleşmiş Milletler insanların giderek artan ihtiyaçlarını karşılamak için insani yardım organizasyonlarına bölgeye yardım ulaştırabilmesi için önkoşulsuz ve sürdürebilir erişim sağlanmasının kolaylaştırılması için taraflara çağrı yapıyor.
--spoiler--
2004-2007 arasında işimden dolayı sürekli gidip geldiğim, toplam 6 ayımın geçtiği ülke. ilk zamanlarda sokakta yürürken arkamdaki bellerinde jambiya denen hançerli adamları düşünüp korkardım. fakat daha sonra yemeni ve insanlarını sevdim. insanları dost canlısı. malesef kendisine kocaman saray yaptıran başkanları parayı kendine harcarken insanları aç bırakmıştı.
hayatımda gördüğüm en eski arabaların yanında türkiyede bile göremediğim lüks arabalar vardı. bunların sahipleri devletin icindeki üst düzey kişiler ve yakınları olduğunu öğrendim.
tüm dünyanın görmezden geldiği ülke. Başlarına hergün suud bombaları yağıyor ve tüm arap ülkeleri ve türkiye bu durumu alkışlıyor. Raporlara göre binlerce çocuk açlıktan ölme eşiğinde. Ülkede salgın hastalıklar almış başını gidiyor. Hastalar için ilaç ve aşı yok. Halep halep diye ağlayanlar söz konusu yemen olunca mezhebi ayrı diye görmezden geliyor.
Müslümanların görmezden geldiği yerdir. Bakın Suriye, Filistin, arakan için seferber olan Müslümanlardan hiç Yemen için seferber olanları gördünüz mü? Bu akşam uflaya puflaya masaya oturduğumda tam da televizyonda Yemen konulu bir dosya vardı. insanlığımdan utandım. Tabiki ülkedeki Sünniler Amerika ve Arabistan'ın tokat attığı Yemen için seslerini çıkarmayacaklar. insanlar şu an ölüyor hele de çocuklar, bebekler.
Yemen'in El-Beyda ilinde ABD'ye ait hava kuvvetlerinin düzenlediği saldırıda aralarında terör örgütü El-Kaide komutanlarının da olduğu 40 kişinin öldüğü bildirildi. http://www.gazetevatan.co...operasyonu-1033236-dunya/
neredeyse bütün arap ülkelerinin birleşip sivil asker demeden herkesin üzerine bomba yağdırdığı ülke. Bugün halep'te siviller ölüyor diye feryat eden türkiye, suudi arabistan'a yemen'i vurması için lojistik destek verebileceğini açıklamıştı. Işte bu kadar ikiyüzlüsünüz.
bir dönem kuzey ve güney olarak çatışmış daha sonrası birleşmiş bir arap ülkesi başkenti sana'a'dır.
Cumhuriyet rejimiyle yönetilir arap yarımadasındadır.
Beyda ve Taiz illerinde hükümete bağlı birlikler ile Husiler ve devrik lider Ali Abdullah Salih yanlıları arasında çıkan çatışmalarda 24 kişinin öldüğü ülke.
orta doğu'nun en vahşi savaşının döndüğü yer. suriye, ırak, filistin halt yemiş buranın yanında. yakın bir zamana dair hiç bir barış umudu da yok.
husiler şii zeydi inancına bağlı terör örgütü. fakat halk desteği çok yoğun bunlar üzerinde. öyle ki şu anda 300 bin kadar kişiyi silahlandırmış durumdalar. bizim pkk 5-6 bin ancak bulabildiğini suriye'de bile 20-30 bin abartı rakamlar ile çıktığını düşünürseniz olayın boyutu anlaşılır. ayrıca husilerin militanlarının %40 kadarının çocuk militanlardan oluştuğunu dikkate alalım.
karşılarında ise sünni devlet başkanı hadi var. dış görünüşü ile seküler bir beyfendi gözükse de seçimlerle başa gelmiş şii devlet başkanını darbeyle indirmiş bir diktatör. husiler gibi dinci terör örgütü olmasa da çok altta kalır yanı yok yani. fakat husiler gibi yoğun desteği yok ülke nüfusunun diğer yarısını sünniler oluştursa da. yada ülkedeki sünniler pek savaşı sevmiyor diyelim çünkü ıraktaki psikopat felluce musul sünni arapları yok burada. arada el-kaide ışid gibi terör örgütlerinin yemen kolları da salça oluyor. husilerin 10'da 1'i kadar askeri olduğu için doğal olarak koruyamadı ülkesini ta ki suudiler desteğe gelene kadar.
3. oyuncumuz ise suudi arabistan ve sudan, ürdün, kuveyt, bahreyn gibi sünni arap diktatörleri. hadi'nin poposunu korumak için girdiler oyuna. suudilerin hava desteği ile savaş hemen biter deniyordu ama onlara bile ters tepti. havadan bombalarken güzeldi ama husiler karadan girdiği necran eyaletinde pek direnemedi ve savunmaya çekildi suudi ordusu. suudi paralı askerlerinin aksine inanç için savaşan husiler doğal olarak daha sert mücadele ortaya koyuyor. koalisyon bombardımanına rağmen elde edilen büyük başarı yok. her ne kadar aden gibi sünni şehirden kovulsa ve ülkenin 3. büyük şehri olan taiz'e gelse de hadi birlikleri halen husiler şiddetli şekilde direnmeye devam.
1. dünya savaşı sırasında osmanlı'ya sonuna kadar sadık kalan az sayıdaki araplardan birisi bu yemenin şii zeydi arapları. her ne kadar husiler terör örgütünden farksız olsa ve "ülkedeki bütün yahudileri öldüreceğiz" gibi saçma sapan resmi açıklamalar yapsa da sahada çok sağlamlar. fakat bu psikopatlığının sınırı yok amerikan gemisine saldırıp kaşındılar ve abd'yi resmi olarak karşılarına çektiler. bunun yanında rusya ve iran'ın en büyük müttefiki denilen çin halk cumhuriyeti'nin de suudiler ile anlaşıp husilere karşı savaşmak istediğini not düşelim. dengesizlikleri yüzünden çok tepki çekiyor husiler.
savaş suçları bu ülkede hiç olmadığı yoğun işleniyor. suudi bombardımanı en çok sivil ölümüne sebep olan etken. hatta necran eyaletinde şiilerin husilere katılıp kendi ülkelerine isyan etmelerinin en büyük nedeni de bu. savaşma azmine hayran olsam da zeydi husiler aynı şekilde yüzbinlerce çocuğu savaştıran ve sünnilere pek iyi davranmayan terör örgütü. el-kaide ışid çölde insan yaşamayan alanlarda hakimiyet sağlayıp savaşta küçük rol oynasa da terör konusunda sabıkalarını bilmeyen yok.
bu savaş suriye'nin aksine on yıllar sürebilir ve milyonlarca insanın hayatına sürebilir. çünkü husiler denen örgütü mezheptaşı iran bile resmi olarak savunamıyor ve bu adamların ölmeye hazır 300 bin militanı 10 milyon sempatizanı var.
bunlari vuran esed olsaydi yeryerinden oynardi simdi, o ak itler birak tepki vermeyi haberleri bile yok yasananlardan, diger yandan bm ve koalisyon ulkeleri musul ve petrollerini paylasmanin derdine dusmus yemen umurlarinda olurmu.
