özellikle ahmet kayadan dinlerken bittiğim türküdür. ve:
''Çalınan davulu düğün mü sandın?
Al yeşil bayrağı gelin mi sandın?
Yemene gideni gelir mi sandın?''
kısmını duyduğumda o günümü de bitiren türküdür.
Yemen Savaşı'nda çok sayıda askerin şehit olması üzerine yakılan türkü. ayrıca adli yıl açılış töreninde çalınması, hükümetin lübnan sevdasına bir atıf olarak düşünülmüştür.
enver paşa'nın askeri zekası! ve başka ülkelere hayranlığının sonucu olarak yemende şehit olmuş yüzlerce askerimizin anısına yazılmış harika bir türküdür.
(bkz: enver paşa dehası)
(bkz: sarıkamış faciası)
(bkz: yemen faciası)
"yemen türküsü"; görünenden fazlasını taşıyan nağme.
yukarıda da belirtildiği gibi türküde geçen "muş" kelimesinin aslı "huş" tur.
yine yukarıda belirtildiği gibi "huş" ise yemen topraklarında bulunan bir şehirdir.anadolu insanının yüzyıl kadar önce binlerce askerini şehit verdiği topraklardır.öyle dokunmuştur ki yemen faciası gönüllere, artık bir türkü yakmak vakti gelmiştir sanki ve o yakan duygu hala canlı kalsın diye bestelere, güftelere saklanmıştır. gelin görün ki daha yüz yıllık mazisindeki topraklarını unutan biz yurdum insanının türküsündeki bu "zorunlu" değişikliği anlamak güç değildir!evet çok değil yüz sene önce taşımış olduğumuz kalpler, yemen içinde atıyordu ama şimdi harita da bile yerini göstermekten aciz bir milletiz.
Hüseyin Karakuş tarafından okunan bir başka yemen türküsü de şudur:
Yemen Senin Çölün Kumdan
Yemen senin çölün kumdan
Ne istedin yar yar yavrumdan
Ne yolun ne iz bilirim
Hemen yavrumu özlerim
Oy Yemen soyha Yemen
Bülbül ötmez yar yar gülüm çemen
Gelinim hasta yatıyor
Üç yetimle yar yar ben neydem
Yiğidim canın veriyor
Üç yetimle yar yar ben neydem
Şu Yemende zalim paşa
Kuzgun gibi yar yar döner başa
Param yok ki bedel verim
Hemen yavrumu özlerim
binlerce askerin kanının dökülmesine neden olan anlamsız bir savaşın adına yakılmış bir ağıttır yemen türküsü. anadolu halkının yıllar boyu çektiği acıların,iktidarların hırslarının nelere mal olacağını gösteren bir savaşın hikayesini anlatır yemen türküsü.
elazığ yöresine ait türküdür.*fakat çoğu insanlarımız tarafından çarpıtılmıştır.
muş'ta yokuş yoktur.
<Nakarat 'da söylenen alo Yemendir yahut ano Yemendir deyimleri
yanlıştır. Doğrusu Eli Yemendir şeklinde söylenenidir.
Burası Huş'tur, yolu yokuştur
Giden gelmiyor, acep ne iştir.
Şeklindeki nakarat, sonradan katılmıştır. Elazığ evvela 4. Ordu, sonra da Kolordu merkezi olduğu için, en çok asker, Harput çevresinden gönderilmiş, hatta redifler bile sevk edilmiştir. Bu gün de askeri binalardan birine hala Redif kışlası denir. Çünkü "Redif Birlikleri ELAZIĞ da idi.
* Türkü, büyük sevkıyatın, haftasında, kadınlar tarafından çıkarılmıştır.
Bu sevkıyat arasında, Kel Feyzi de vardı. Güzel sesiyle uğurlayanları ağlatmıştır.> elaziz.net adresinden alınmıştır.
ortaokuldaki edebiyat ogretmenimiz, turkunun "burasi mus'tur" seklinde ogrendigimiz kisminin, aslinda "bura simus'tur" oldugunu soylemisti. Simus, yemen civarinda tepeleri olan kucuk bir sehircikmis. Yemen'in mus'la ya da elazig ile ne alakasi var sorusunu da otomatikmen ortadan kaldirmis oluyor bu aciklama.
zamanında muş ve civarı bölgelerden savaş için yemen ve civarı cephelere * giden askerlerin bir daha geri dönememesi üzerine yazılmış olan türküdür. şebnem ferah yorumu mutlaka dinlenmelidir.
şebnem ferah tan dinlenmemelidir. giden gelmiyor kısmı eski bir aşkınızı çağrıştırıyorsa hiç dinlenmemelidir. arada atılan solalara kulak verirken dudaklarınızın arasındaki sigaradan bir nefes daha çekmemelisiniz. ve evet, evet kesinlikle telefona eliniz gitmesin. artık geride kalmış bir ilişkiye ilişkin yorum yapmak, geçmiş hiç yaşanmamış gibi davransan da baştan yazamazsın vari cümleleri sms türkçesiyle yazmanın anlamsızlığını ve gereksizliğini anlatamıyorum bile.
ikinci paragrafı yazmaya başlayınca, kendisi hakkında eski bir aşkınız ibaresini kullandığınızı görse ne düşünür acaba diye düşünmeden kendinizi alamasanız da ikinci sigarayı yakmayınız. dolapta içilebilecek alkollü bir şeyler var mı diye mutfağa gitmeye üşenmenizse bugün duyduğum en güzel şey. zira böyle zamanlarda bir biranın bile sarhoş edebilme özelliği olur.
üçüncü paragrafı bırakıp dörde geçiyorum.
he ne diyorduk, şebnem ferah tan dinlenmemesi gereken şarkıdır.