bugün

--spoiler--
- o kadar yıl hapiste yattık, hayallerimizin peşinden gittik, ama hiçbir şeyi değiştiremedik, şimdi olsa ne dilerdin?
Ali : özür dilerdim.
--spoiler--
Adım Yusuf, otuzbeş yaşındayım. Daha hiç birşey yaşamadım ki ortasında olayım hayatın. O yüzden kenarındayım..

Evet hiç bir şey yaşamadım ki ortasında olayım hayatın.
Kenarındayım o yüzden.
Hem de tam kenarında!
dizide hatırlanacağı üzere ömer(Ruhi Sarı) havva'nın (Meral Okay) torunu rolündedir.hemen hemen izleyen herkesin aklına "sevgi ancak bu kadar güzel ifade edilir" cümlesini getiren bir diyalog da yanlış hatırlamıyorsam aşağıdaki gibiydi..

havva (Meral Okay) kalp ameliyatı geçirecektir,
Omer: şimdi senin kabini mi açacaklar iyi olup olmadığını anlamak için? oysa yüzüne baksalar kafi..
şaşıfelek çıkmazıyla birlikte çok farklı bi köşede duran dizi..

emre kınayın zuhal olcaya öyle derin bakışları vardır ki.. insanı feci hüzün kaplar..
duru: ben sana teşekkür etmek istiyorum; hissettiğin güzel hisler için...
ömer: bir teşekküre hayırın anlamı değişmez, eğer bu teşekkür teselli için ise buna hiç gerek yok; ben seni iskambil destesinde bulmadım ki şansıma küseyim.

işte budur..
- küs değiliz değil mi?

+ ben seni iskambil destesinde bulmadım ki, şansıma küseyim.
trt'de yayınlandığından mıdır, yayınlanma saatinden midir bilinmez ama süper kadrosuna rağmen haketmediği yeri almış dizidir. şimdiki dizilere göre, kadrosu, konusunun sürekli değişmesi, olayların çok yumuşak anlatıldığı gözönünde buludurulursa gelmiş geçmiş en iyi dizilerden birisi olduğu söylenebilir.
Ali'nin (Ugur Polat) bi bölümünde Olcay'a (Zuhal Olcay) soylediği şu repliği ben de birinden çok duyasım gelmiştir hep:
Ali: Yüregimdeki hangi resme baksam senin yüzünü görüyorum Olcay...
"...ve sonra hiçbir dizi aynı sıcaklığı vermemiştir..."
öyle bir dizidir ki bu, her bölüm başına ortalama üç kere gözleriniz dolar. türkiye'nin gelmiş en güzel dizisidir kanımca.
ali karakterinin bizi, bir dönemin türkiyesinde uzun ama acı bir yolculuğa çıkardığı dizi.

--spoiler--

alinin sürekli yaşadığı gelgitlerinin birinde, öğrencilik yıllarındaki* eylemlerine katılmış arkadaş grubundan, bir kız görünür ve kaybolur. bir kaç defa daha olur bu, rüya ile gerçek arasında. sonunda kızın yüzü olcaya dönüşür, ama sadece bir saniyeliğine. sonra tamamen kaybolur. ali panikle havva anaya gelir.

- birileri vardı değil mi anne?öyle tek başıma değildim ben.anne biri vardı biri.zayıf ama güzel biri.ama biri vardı değil mi?!eve girip çıkan biri.zayıf ama oldukça güzel biri.

dizinin ilerleyen bölümlerinde bu kızın aliyi polislere ihbara eden eski kız arkadaşı olduğunu görürüz.

bir başka bölümde alinin 70li yıllardaki bir fotoğrafını görürüz. böyle parkalı atkılı siyah beyaz. arkasında şöyle yazar.

" öyle geçerdik ki kaldırımları sanki bu düşenler biz değiliz! "

--spoiler--
uğur polat a hasta olunası dizi
gecenin bu vakti bana kahkaha attıran mükemmel dizi.. olcayla yusuf'un diyaloğu süperdir..

y- aa meraba. nereye böyle?
o- biraz işim var. sen de işten dönüyosun galiba..
y- yok ben isten döneli çok oldu; bi 7-8 yıl kadar..
o- ha işsizsin yani..
y- ben onu tercih ediyorum ama mahalleli aylak diyor..
türkiye'nin gelmiş geçmiş en güzel dizisidir.
49 bölümlük baş yapıt. istanbulda sebebpsizce balata düşürürdüm yolumu sırf diziyi yad etmek için. çok arayıp sonunda dizideki evi bile bulmuştum. işte o ev:

görsel