dinle komünizmi bir araya hep o cumaya giden komünistler getiriyor, cidden bak, bunlar komünizm şimdi okuyor ideolojiyi anlıyor, ne yapmak istediğini görüyor, ama bakıyor ki, ya abi ben dindarım ama komünizm de bana göre bak şimdi ben bunları birleştireyim diyor.
kızıl komünistler kadar delikanlı olamayan ve kızıl komünistlerle aynı istekleri din arkasına saklanarak dile getirenlerdir. ırksal olarak sorunları vardır. bu sorunlarını din yoluyla çözmeye çalıştıkları için radikal islamcılardır.
oysa hepsi "türkiye cumhuriyeti'ni kuran türkiye halkına türk milleti denir." düsturunu ilke edinebilmiş olsalardı bugün hiç bir sorun olmazdı.
komünizmin temelinde özel mülkiyete izin verilmezken, islam da miras kavramı olması nedeniyle kökten uyuşmamaktadırlar. ayrıca komünizm in alt aşaması olan sosyalizmin anladığı insanlar arası eşitlik ile islamda anlatılan eşitlikte aynı noktaya çıkmamaktadır. sosyalizm, komünizim deyince akla gelen eşitlik, adalet, marks ın emek değer teorisi gibi kavramlar başta kulağa hoş gelse de insanın yaratılışı gereği bir ütopyadır. ayrıca komünizm, özel mülkiyeti insanlardan alarak rantın önüne geçerken, tüm mülkiyeti devlete vererek devleti tekelleşmiş sermaye sahibi kapitalist bir kurum haline getirmektedir.
ortaya atılabilecek en saçma tabir, olunabilecek en boş beleş siyasi kişiliktir.
çünkü komünizm bu dünyayla, müslümanlık öteki dünyayla ilgili bir şeydir.
müslümanlık tabii ki bu dünyayla ilgili çok şey de söyler ama yaşarken bir bakarsınız ki hayat hiç öyle değildir ve bunun sizle bir alakası yoktur. aslında kimseyle alakası yoktur.
sistemi insanlar kendileri evirmişlerdir ihtiyaçlar ve istekler doğrultusunda.
müslümanlık bu sistemi ahlaki ve vicdani açıdan değiştirmeye çalışırken komünizm başlangıçta ekonomik olarak değiştirmeyi amaçlar.
içinde paradan bahsedilmeyen bir komünizm düşünülemez ama islam bir kaç mülkiyetçi cümle haricinde buna değinmez bile.
zaten aslında insanların islamla ilgili bir çok yanılgısı da bundan ileri gelir.
bu kadar rekabetçi ve vahşi bir hayat o dönem kimsenin aklına bile gelmemiştir.
işlenen günahları kırk yarın, mutlaka içinden parayla ilgili bir şeyler çıkar.
ihsan eliaçık'a koyulan etikettir günümüzde. bir söyleşisinde denk gelmişti. hatta bunlara karpuz gibi denildiği olurmuş. karpuz gibi denmesinin sebebi ise; karpuzun içi kırmızı, dışının yeşil olması.
yeşil islamiyeti, kırmızı komünizmi göstermesinden mütevellit.
ilgili video ise;
yukarıda ki yazım; tanım niteliği taşıyıp herhangi bir görüşe sempatimi ya da hoşnutsuzluğumu göstermemektedir.
tehlike boyutu kızıl komünistlerden daha fazla olan komünistlerdir.
türk milliyetçilerinin asıl mücadele etmesi gereken bu yobaz ve müslümanlık adı altında her türlü arap ilkelliğini türk toplumuna dayatanlar olmalıdır. diğerleri zaten bitti kızıl olanlarını tarihe gömdük!!!
ancak dini kullanarak manevi duygular üzerinden sömürü ve arap emperyalizmini bu topluma dayatanlardan bir türlü kurtulamadık! türk gençliğinin ve milletinin 1 numaralı düşmanı bunlardır.
yeşil komünist, yeşil ordu örgütünden mülhem tanımlamadır.
yeşil ordu kuruluşu 1920 lere dayanır. savaş yılları, kemalist hareket bolşeviklikle suçlanmaktadır. hareketin bolşevik rusyayla ittifakıknı zaruri gören bir kısım aydın -adnan adıvar, behiç ak, yunus nadi, servet akdağ ki bunlar gizli teşkilatın merkez yöneticileridir, tarafından, işbirliğinin ortamını yaratmak için kurulmuştur.
yeşil ordunun nizmnamesi islami-komünist renkteydi. teşkilat çerkes ethem ve arkadaşlarının hakimiyetine geçince kemalcilerle araya mesafe girmiştir.
ilk meclis te halk iştirakiyyun adıyla bir grup oluşturan yeşil orducular, seyyarei yeni dünya adlı bir gazete çıkarırlar. logosunda; dünyanın fukara-i kesibesi birleşiniz yazılıydı. bu slogan sovyet müslümanlarından esinlenmiştir.
kemalcilerin çerkes ethemle çatışmaya girmesi sürecinde yeşil ordu örgütü dağıtılır, gazeteleri kapatılır.
doğrusu "yeşil sosyalist" olan sıfat. islami sosyalisttir efendim bu. islamın sosyalizmle örtüşen tarafları olduğu doğrudur lakin genel olarak ele alırsak bahsi geçen ideoloji son derece ütopiktir.
1979 iran devirminin hemen akabinde söylenmiş bir alparslan türkeş tanımdır. zira, 1979 iran devrimine özenip türkiye'de de aynı devrimi yapmak isteyenleri tanımlarken kullanmıştır bu tanımı alparslan türkeş ve hedef göstermiştir: "bir yanda kızıl komünistler diğer yanda yeşil komünistler işimiz çok zor arkadaşlar ama alt etmesini bileceğiz..."