Balkona topu kaçan çocuklar "amca, topumuz kaçtı" diye kapıya geldi. Top sesinden tüm şikayetime rağmen topu kesmediysem, oradaki 'amca' sıfatını doğrulamamak içindir.
Korkutucudur. Gençliğin verdiği tutku, keşfetme merakı, yeni duyguları hissetme arzusu yerini belirlenmişlik ve kayıpların getirdiği, hiç yapılamayanların verdiği hüzne bırakır. Niçin uyanıyor olacağım yaşlandığımda? Dünyada birkaç yer görmüş olabilecek miyim? Şeylere yine aynı heyecanı duyacak mıyım? Bedenimi beğenecek miyim? Varsa bana eşlik eden biri, bana yine aynı bakıyor olacak mı? Yoksa daha genç ve yeni olanlara mı kapılacak?Tenine dokunmak yine içimi kıpırdatacak mı? Neye heyecan duyacağım ben? Okumadığım kitaplara,izlemediğim filmlere mi? Yazdığım dandik makaleye mi? Hala o atlı karıncada mı dönüp duruyor olacağım? Hep bir şeyleri kaçırdığım hissi hala benle olacak mı? Bekleyip görmek için cesaretim yok. Kırktan önce ölmüş olmalı.
Garip bir his. Bir yerlerden pat diye bir fotograf cikar karsiniza. 5 yil oncesine ait. Soyle bir bakarsiniz, iciniz ciz eder. Artik gozlerinizin etrafinda cizgiler vardir. O fotograftan bugune kadar yasadiklarinizi dusunursunuz. Gozleriniz daha bir neseli gulmektedir 5 yil once. Yorulmamissinizdir daha, hayattan beklentileriniz daha tazedir. Ne kadar donmek isteseniz de o gunlere mumkun degildir artik...
ayakta çürümek.
gençliğin yokluğuna alışmak.
ölümün sindirerek, sinsice gelme süreci.
yitirilenlerin, hiçbir zaman elde edilemeyenlerin hesap dökümünün yapılması.