bugün

yaşamın hiç bi şey yapmazken hissettirdiği gerçek. bir zamanlar ağaca tırmanarak, avlanarak en azından hayvansal bir huzur yaşanabilirken,günümüzde uygarlık adı altında makineleşen insanlığın artık kendi halinde huzur bulabilmesi o kadar da kolay değil.
Cok doğru bir önerme.
senin yaşadığın ülke dünya huzur indeksinde 145. sırada yer aldığı için sana öyle geliyor.

"Listenin tepesinde izlanda yer alıyor. izlanda 2008 yılından beri yapılan Vision of Humanity huzur endeksinde birinciliği hiç kimseye kaptırmamış. Avrupa’nın epey açıklarında küçük bir ada ülkesi olan izlanda’nın nüfusu 320 bin civarında. Birinci sırada yer alıyor ve uzun süredir bu payeyi kimseye vermiyor çünkü izlanda’da sosyal güvenlik en üst düzeyde, memurların ve polislerin ölüm oranı düşük. Ayrıca cinayet oranı en düşük ülkelerden birisi, komşu ülkelerle arası iyi ve askeri harcamaları en düşük ülke.
Türkiye’yi izlanda’yı karşılaştırdığımıza karşımıza çıkan tablo ise şöyle: 8 yıl daha fazla yaşayacaktık, şimdi kazandığımızdan 3 kat daha fazla para kazanacaktık ve %7.57 oranında daha fazla boş zamanımız olacaktı. Bebeklik çağında ölme ihtimalimiz %85,3; cinayet dolayısıyla ölme ihtimalimiz %93,02 daha az olacaktı."

yani demek istediğim şu. yaşam huzursuzluk vermiyor, ülke, toplum boktan o yüzden sana öyle geliyor.

http://www.haberself.com/h/54072/
Gidip gördün mü dünyanın kalanını da yaşamın tümüne laf atıyorsundur.
yaşam değil insanlar huzur vermiyor. bırakmıyorlar ki kendi halimizde yaşayalım.
hayatının genelini bu kaplıyor. buna rağmen hayatın güzel olduğunu iddia edebiliyorlar. dünya güzeldi artık dünya da güzel değil. çok zenginsen belki güzel yerlere gidebilirsin, fakirler en fazla köye yerleşir.
bitememiş yaşantılar, tamamlanamamış deneyimler yığını üzerine kurulan yaşamın kaçınılmazıdır.