yaşamak zorunda olmak

    10.
  1. Çoğunlukla iki kişinin zevk uğruna gerçekleştirdiği eylemden sonra başa gelen durum.
    4 ...
  2. 11.
  3. Hiç hoş değildir.

    Ben mesela bugün sınava yetişeyim derdiyle acele edip otobüsten düştüm. Şimdi her yanım yara bere. Ağlaya ağlaya sınava girdim ve sınav boyunca gözyaşlarımı ve akan burnumu sildim.

    Arkadaşlar bu hayat gailesine değiyor mu gerçekten? Zerre yaşama hevesim varsa sksinler ve çok net söyleyeyim bu "hayatta kalma mücadelesi" beni çok sıktı.

    Ölsem üzülmem.
    3 ...
  4. 6.
  5. Hiç bir şeye zorunlu degiliz yaşamak da buna dair.
    haa niye öldürmüyosun kendini o zaman derseniz götüm yemiyor.
    2 ...
  6. 4.
  7. ölmek istediğin zamanlarda ölmemenin bir sonucudur.
    ama şu var ki herkes hayattan şikayet eder ama şikayet edeni hafiften arabaların önüne itsen geri çekilir. e ölmek için fırsat verdim sana zorunda değildin yaşamaya. ama yok yaşam hep kıymetlidir. yalandan melankoli olsun. çay için çay, iyidir.
    2 ...
  8. 12.
  9. Belki dememek için ilerlemeye çalışmak.
    2 ...
  10. 5.
  11. hamdü sena ederek yaşamaya çalışan insan gibi değildir. iki tane köprü var arkadaşlar. istemeyen boşa kasmasın.
    0 ...
  12. 3.
  13. Ruhumuzun ve bedenimiz birer emanettir.
    1 ...
  14. 7.
  15. ağır bir yük ve sorumluluktur. farklı bir bakış açısıyla bakılması gereken mevzudur bence. hayattan keyif alamazsan bunu bir sorumluluk olarak görürsün tabi.
    0 ...
  16. 9.
  17. seçeneğe bağlı olmalıydı..
    0 ...
  18. 1.
  19. hayata renk katmak için önemli bir sebeptir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük