ülkenin sevilmeyecek taraflarının, sevilecek taraflarını gölgelediğini düşünen birey söylemi. her vatandaş yaşadığı ülkeyi sevecek diye bi' kaide yok elbette; kişinin kendi hür iradesine kalmış bir görüştür bu. ama unutulmaması gereken bişi var, şudur ki; ''sevdiğin kadar sevilir, nefretin kadar ötekileştirilirsin bu memlekette!''
(bkz: yaşadığım ülkeyi seviyorum) söylemi kadar doğal bir cümledir. bir ülke terketmek herzaman kolay değildir, ama çok şey anlatan bir laf vardır türkiye'de, (bkz: bekara boşanmak kolay gelir). hayatında dış hatlarda yolculuk etmemiş birisi, sevmiyorsan neden kalıyorsun diyebilir. ama işte o kadar basit değil hayat.
o ülkede doğup büyümediyse, çocukluğunun acı-tatlı anılarını o ülkede yaşamadıysa, ekmeğini o ülkede kazanmadıysa, atalarını, ailesini, dostlarını o ülkenin topraklarına vermediyse eğer, gayet olağan bir histir.
bir vatandaş söylemidir. bulunduğun ülkeyi sevmeyebilirsin, başka arkadaşların söylediği gibi iran'a gidebilirsin. italyan bir hatunun dediği gibi bekaretini ahmedinejada verebilirsin. lakin, bu ülkede bulunduğun sürece üzerine düşenleri yapmalısın. ülkeme vereceğin herhangi bir zarar ise, sana 10 kat geri dönecektir, unutma.
--spoiler--
Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
--spoiler--
bu da size kapak olsun. türkiye'yi sevmeyenler kapaklarını da alıp gitsinler.