Yağmur için çok sey söylenir belki de...
Gökyüzünden bulutların içinden küçük küçük yere doğru serpilişi,toprağa sinen kokusu, romantizm ve duygusallığın tetikleyicisi ve aşkın hüzünlü halidir biraz da yağmur, kimi insan için böyle bir şeydir.
Bi de yağmur da ıslanıp yürümek vardır bu ise bambaşka bir duygudur benim için...
çevre kirlenmesi, iklim değişikliklerinin bir sonucu olarak uzun zamandır özlenen hayat suyu.
ekime gireceğiz, yağmur mevsimi gelmedi. "artık yaz gelsin"ciler uzun zaman çenelerini kapatırlar umarım.
Bugün güzel yağıyor.
Bir sonbahar günü çiseleyen yağmurda beni seven bir kadınla beraber yan yana yürümek, bankta otururken sıcacık ceketine dalga dalga saçlarına kafamı yaslayıp gövdesinde ısınmak en büyük hayallerimden biriydi.
fakat bu da olmadı. Muhtemelen de hiç olmayacak ve ben bu olmamışlıklarla, sevilmemişliklerle, yaşanamamışlıklarla bir gün toprağın altına gideceğim...
hava durumundan bilerek değil de, hiç beklemediğin bi günün hiç beklemediğin bi anında sesinin birden artarak gelmesiyle
dünyaya dair en güzel şeylerden.
kendisiyle aram bozuk. Yanımdan araç geçer ıslanırım, su birikintisine basarım ıslanırım, arkamdaki nasıl yürüdüğüne dikkat etmez çamura batar paçalarım, şemsiye alırım elimde yük olur sonra bir kenara koyar unuturum, kar gibi elinde şekil verip eğlenemezsin kayıp gider. Safi zarar şahsıma.
O bana bayılıyor ama. Ne zaman dışarıda önemli işim olur o zaman başlar yağmaya. Özledin mi der, mmm ıslatıcam seni der göz kırpıp. En çok uzak mesafe ilişkimiz olduğu zaman seviyorum. Bulutlarda takılsın benim seviyeme inmesin.