Bir sürü şiire konu olmuş doğa olayı. Hakkında onlarca güzel şiir olsa da Nurullah Genç farklı bir şekilde baktığı için favorim odur.
"Yağmur, duysam içimin göklerinden sesini,
Yağarsın; taşlar bile yemyeşil filizlenir,
Yıldırımlar parçalar çirkefin gövdesini,
Sel gider ve zulmetin çöplüğü temizlenir,
Yağmur, bir gün kurtulup çağın kundaklarından,
Alsam, ölümsüzlüğü billur dudaklarından"
kesinlikle hayata dair en güzel şeylerden, sesinin güzelliğine doyamadığım lütuf, evrendeki en güzel doğa olayı.
tabiri caizse, insana yaşadığını bir tokat ile hatırlatır.
genelde hüzün çağrıştırmasına rağmen evde ya da arabadayken yağan yağmuru sevmeyecek insan düşünemiyorum.
damlalar insanın tenine değer ve der ki: “sen yaşıyorsun.” yağmurdan sonra toprak kokusu yayılır, gelir burnuna, der ki: “sen yaşıyorsun.” sonra gökkuşağı çıkar, hayran hayran bakarsın, der ki: “sen yaşıyorsun.”
Eskiden daha güzeldi benim için...şimdi de güzel...ama eskisi kadar değil. Sorun yağmur da değil, bende. Ama yağmur beni hayata bağlayan tek şeydir yine de...öylesine yağmura aşık olan bir adamım ben işte. Evet.
sonbahar ve kış soğuk olması nedeniyle benim için inanılmaz itici mevsimlerdir, fakat o yağmurun sesi için her şeye katlanılabilir, insanı dinlendiren doğa olayıdır.