o sıcakta bir yerlere gitmek zorunda kalmak. otobüse binmek mesela. insanları çok da suçlamamak lazım öyle terliyor ki insan deodorant bile fayda etmiyor. benim kızdığım konu parfümler. o kadar parfüm çeşidinin birbirine karışması sıkıntılı.
sıcaktan gebermemek için nerede cam pencere varsa sapına kadar açmak zorunda kalmak ve nerede dünyanın tozu varsa içeri dolması.
sürekli toz almak zorunda kalmak. (hele siyah eşyalarda her gün şart haline gelebiliyor.)
hele ki evinizin yakınında inşaat varsa durum daha da feci.
karpuz çekirdeğinin ayağa yapışması,
açık alanda sivrisineklerin vampir edasıyla saldırması,
derini de soyacak olsan serinleyemeyecekmişsin hissi,
fakirlikten vantilatörle mesafeli bir ilişkiye sahip olmak,
banyoda bile terleyecek duruma gelmek,
içilen çaydan haz almamak... yaz resmen işkenceymiş be biraderim.
Ter,
Koku,
Sivrisinek,
Deniz,
Kum,
Bitmek bilmeyen park-bahçe sefalari,
Herkesteki mütemadiyen gezme ve dışarda olma isteği,
Bi türlü eve girilemeyen günler,
Tükenmeyen tatil fotoğrafları,
Vb.