“Birbiri ardına geceler boyunca yıldızları seyredip durmuş ve sonunda, yıldızların birer sözcük olduklarına kanaat getirmiştim. samanyolu'ndaki sayısız diğer dünyalar da, tıpkı bu dünya gibi birer sözcüktü. sonra anladım ki, nerede olursam olayım ister düşüncelerle dolu küçücük bir odada, ister dağların ve yıldızların alabildiğine uzayıp gittiği bu evrende, her şey beynimin içinde bitiyordu. yalnız kalmak bir zorunluluk değil. o yüzden yaşamı olduğu gibi sevmek ve kafamızın içinde önyargılar oluşturmamak zorundayız.”
jack kerouac - yalnız gezgin.
“Yağmur ha yağdı ha yağacak. incecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. hüznün bütün koşulları hazır. nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. yaşamak bir can sıkıntısı mıdır ömür hanım?” Şükrü Erbaş.