Farketmeden yaşadım durmadan hayatımı
Kendi kendime içlenip kustum kahrımı
Hayat bir gönül treniymiş bilemeden
Sanki düşten gelen avuntuydu hissedemeden.
Uçsuz bucaksız bir vadi gibi zaman
Götürür beni tarih gibi her an
Binbir türlü rengarenk bir duman
Alır beni benden durulurum aman.
Hayat dediğin uçsuz bucaksız bir deniz
Anamıza iftiralar ettiniz, fetocu dediniz
Hele bi kazanalım, bunlara devam ederseniz
Siker sizi muharrem enişteniz.
Sen, aklımla kalbim arasındaki en büyük uçurumsun
Ruhumda bıraktığın lekeyle yaşamanın yorgunluğu var üzerimde
Gözlerimin önünden geçen yokluğunun, bıraktığı izlerle boğuşuyorum
yanan sigaramın alevinde bulmaya çalışırken seni ;
içime çektiğim dumanda bir kere daha kaybettim hem seni, hem kendimi..
Gördüğüm an üzüldüğüm iki çeşit insan var
bilmediği bir konuyu biliyormuş gibi anlatanlar
bildiğini zannedip hiç bir bilgisi olmayanlar
içinizde olan bilgi verme isteğini baskılarlar.
Cahillik bir hapishane ise
Kurtuluşu aklını kullanabilmekte
Yaratan aklı vermiş ama
Ödülünü kullanabilen alabilmekte.