bugün

hem saçma sapan başlıklardan şikayet ediyorlar, hem bilgi verince eksiliyorlar. iflah olmaz bir grup var burada ve eksileyince kızdırdıklarını sanıp eğleniyorlar. mevzunun artıyla eksiyle alakası olmadığını hâlâ anlamadılar. mevzu, bu ülkede kendince iyi bir şeyler yapmaya çalışan kişilere karşı takındığınız tutum.

sözlüğü bu kadar takma diyenler de esas mevzunun sözlük olmadığını anlamadı henüz. mevzu ne biliyor musunuz? mevzu, sözlükte bunu yapan insanların gerçek hayatta da bunu yapıyor olması ve bu insanların her gün aramızda dolaşıyor olması. insanın canını esas sıkan şey bu işte.

yaptığınız, emek verdiğiniz hiçbir işi takdir etmez bu tipler. bir iş yerinde çok çalışırsanız çalışkan değil, yalaka, yaranmaya çalışıyor derler. birilerine iyilik yapmayı seviyorsanız enayi derler. birilerine, hep geyik olmaz, 2 kelime de bir şeyler öğrenelim/öğretelim derseniz alay konusu olursunuz. mevzu bu işte.

belli ki yaramıyor çoğunuza bilgi falan. insanları küstüre küstüre çöplüğe çevirmişsiniz sözlüğü ve hâlâ devam ediyorsunuz. edin, aferin size!

sadece bilgi içerikli entrylerimi bırakıp diğerlerini sileceğim. okumak, inanmıyor ya da beğenmiyorsa araştırmak isteyenlere bir faydası olur belki diye onları silmiyorum. bundan sonra da sanırım entry falan girmem.
Bi içmesini bilemedik birde sevmesini. içtiğimizi çıkardık, Lakin sevgimiz içimizde kaldı.
Hayatta herşey mümkün,
Bir gün başkaları sizi düşünürken
Diğer gün siz başkalarını düşünmeye başlarsınız.

Bir gün ezerken,
Diğer gün ezilirken bulursunuz kendinizi.

Yanınızda sandıklarınız gidebilir, sevdikleriniz üzebilir.
Hayalleriniz kırılır, ama en önemlisi sevdikleriniz değişebilir.

Boşuna değil o kalp grafiklerinin zikzaklı oluşu..
...sonra çıkıyorsun dışarı bakıyorsun ay ışığı üzerinde. Ve bir sigara yakıyorsun yıllardır kurduğun o cümleyi bilmem kaçıncı kez tekrarlıyorsun. "Kısmet değilmiş."

S.ali.
doğuştan zihinsel engelli ikizim bir gün dedi ki;

- hiraeth bazen düşünüyorum, herkes çalışıyor, para kazanıyor, sevdiği işi yapıyor, barış manço - gelmiş geçmiş en büyük hayranı kardeşim olabilir - bile dünya kadar şarkı yazmış. Bense hep evdeyim, en fazla müzik dinleyip kitap okuyorum. Sence ben bu hayata nasıl daha çok katkı sağlayabilirim?

O an tüm kelimeleri bir cümle olarak ağzımdan çıkabilsin diye dizip dizip bozdum ama bir süre konuşamadım. Onun engellerini ve zorunluluklarını aşıp hayata katkı sağlama ufkunda olmasına rağmen aynı talihsiz doğumdan sağlıklı doğan kişi olarak benim kardeşimden daha mutsuz, daha atıl ve ümitsiz bir yaşam sürmeye meyilli olmam.. ikimizin karakterleri, tercihleri ve yaşam koşullarını düşününce yan yana büyümüş ironiler yumağı olduğumuzu farkettim o gün.

Her zaman benden daha güçlü ve daha yaşam dolu olan canım kardeşim. Umarım bir gün senin düşünce ufkuna ben de yetişebilirim.
Ne zaman bir hayalim olsa ya hayalin asla gerçek olamayacağına dair bir ipucum olur, yada ne zaman bir hayale alışsam o hayal rüya olur.
ümit etmeden umut etmeden nasıl yaşayabilirdi insan. hayatta hemen ilk zorlukta nasıl tükenebilirdi bu kadar insanlar. hayır tabii ki düşenemiyoruz bile. çünkü hayatın zorluklarıyla mücadele etmeden kaçanlara kimsenin saygısı olmazdı ve olmuyor da.
Bu gece yine dedim ki...

Bazı şeyler hesapla kitapla olmuyor.
Mesela;
Iki kişiye geniş olan bu dünyanin, biri gitse digerine neden dar geldiğini..?

Matematik asla çözemeyecek...
Sanırım herkes bir miktar bıkkın hayatından. Bir yere gitmek istiyoruz ama neresi bilmiyoruz. Yeni biri olmak istiyoruz ama sadece istiyoruz. Kendimi sıkışmış hissediyorum ve fakat bekliyorum. Bir şey söyliyeyim mi? Biz sadece isteriz.
-Aşırı düşünmeyi bırakın.
-Kendinizi güvenin ve zihninizi olumsuz düşüncelerden arındırın..
Ve allah'ın sizin için sadece her şeyin en iyisini istediğini unutmayın.
Berbat bir hafta geçirdim.
Bir arkadaşımı kaybettim. Annesini hiç tanıyamayacak Ufacık bir çocuk bıraktı geriye.
Evine geldiğimizde yeni yaptığı yoğurt mutfaktaydı, çamaşır makinesinde çamaşırlar yıkanmış olarak duruyordu. işe yeni başladı diye dolapta sağdığı sütleri vardı daha... Buzluktan sütleri aldık, özenle katlandığı bebeğinin kıyafetlerini toparlayıp başka bir arkadaşa bıraktık çocuğunu.
Özendiği bezendiği, işe başladığı için bakıcıya bırakıyorum diye aklının kaldığı bebeği şimdi nasıl büyüyecek?
Olan gidene oluyor, kalan alışıyor, alışmak zorunda kalıyor.
Çok acı.
Bugün saat iki de sağlıkla ilgili ufak bir operasyon geçireceğim. Aileme belli etmesem de korkuyorum, bacaklarım şimdiden titriyor. Şans dileyin.

Edit: öyle korktuğum gibi olmadı. Şûkür sorunsuz geçti. Iyi dilekte bulunan yazar arkadaşlara teşekkürlerimi sunarım.
Içimizde saklı, bir sürü şey var...
Acısı hiç geçmeyen.
Yarım kalan...
Eksik kalan.
Bilmeyene belki bir hikaye.
Bir de yaşayana sorsan...
yarın abim evleniyor. bundan bize ne diyebilirsiniz tabii ama sonrasında gelen abim damat oluyor sıra da bana geliyor cümlesini birkaç haftadır dostlar, akrabalar, arkadaşlar benim için bana duyurduklarından buraya yazmak istedim. swh. sıra bana gelmesin la zaten şuan için bekarlık sultanlık. doğru düzgün iş yok güç yok, doğru düzgün kız yok falan ama bütün duaları alıyorum eş, dost akrabadan o da ayrı bir şey. sürekli bu durum için takılan lüzumsuz akrabalar yok değil var ama canları sağolsun. büyüme aşamasının baya baya son noktasına geldim abimde yuvadan uçtuğuna göre. bütün sorumluluklarımın farkında olup hayırlısı diyeceğim. abimin mutluluğu için seviniyorum tabii o ayrı.
görsel
Defalarca iyi geceler.