Sabah sınıfa ilk girdiğim an. Amk ayaklarım geri geri gidiyor resmen. Manzara şu;
Sıralar darma duman, mutlaka ağlayan birkaç öğrenci(işin yoksa teker teker sustur), hep bir ağızdan başlayan şikayetler, kavga edenler, yerlerde kalemini silgisini arayanlar(ne ara geldinde ne ara silgini kaybettin amk), yemek yiyenler falan, tam bir curcuna oluyor. ilk 10 dakika sükuneti sağlamakla geçiyor.
bir sürü mutajen ajanla muhatap oluyor oluşum. lentivirüsler de cabası.
her ne kadar ek donanımlı kıyafetler giyip eldiven kullansak da insan bir işkillenmiyor değil.
Kişiliğimle bir bütün haline gelmeyi başlaması.
Daha yeni tanıştığınız kişilerden "Şimdi sen bizi çözersin" gibi tepkiler almak ve bu düşüncenin onları kontrollü davranmaya sevk etmesi.
Detaylara hakim olmak ve bunları yorumlama gerekliliğinin beni detaycı bir insan haline getirmesi.
Ve fazla farkındalığın bünyeyi zehirlemesi. Fark edilmeyenleri fark etmek ya da görmek her zaman iyi bir şey olmuyor çünkü.