yazarların kıskandıkları şeyler

kariyer, başarı.

sevgilimi kıskanıyorum tabi ki.
he bi de, çalışmayıp, okula bile gelmeyip şişme notlar alanları kıskanıyorum. kıçımı yırtıp projelerı tamamlarken 98 alıyorum bi şeye benzemeyen projeler yapan sevgili educka 83 alıyor aynı zamanda devamsızlıktanda kalıyordu 5-6 dersten geçti. Bunları kıskanıyorum işte.

şirket yöneticilerini kıskanıyorum. bende onlardan olmak istiyorum

omuz.

hani başını yaslayabileceğin cinsten...

uludağ sözlükte birinci nesil olanları kıskanıyorum ben.

şairler.

zekamı. geriden gelmeyi başarabilen tek o çünkü.

ilk entrydeki bahs edilen kızın büyümüş cinslerini kıskanıyorum sebepli sebepsiz mutlu olan polyana'ları kıskanıyorum.

yazın tatil yapabilenler.

şu an deniz kıyısında olma isteği.
(az kaldı, sabır)

tomorrowland'e gidebilenler.

sevgilim...

işleri yüzüne gözüne bulaştırmadan yürütebilenler.

Biraz fazla beyaz tenli oldugu halde disleri hala bembeyaz gozuken insanlar.

çok sevilen arkadaşın çok sevdiği başka bir arkadaşı.

hoşlandığımı bilmeyen kızın en yakın kankamla olan samimi sohbetleri.

sesi güzel insanları,
sağ eline düzgün oje sürebilen insanları,
renkli gözlü insanları,
düz saçlı olan insanları,
güzel yazı yazanları,
ilik gibi çocuğun yanında dolaşan ecüş büçüş kızları,
eski sevgililerimin, yeni sevgililerini kıskanırım.

maymunların uzaya cıkıp benim hala cıkamamam.

babam. benim gibi bir evlada sahip olduğu için kıskanıyorum. *

sanırım bunun cevabı yazmakla bitmez ama hayatımda fena değil bence.

sevdiğim herkes. onları başkalarıyla görmeye dayanamıyorum. kuzenlerimi dahi kıskanıyorum ben. keşke hiçbirisinin sevgilisi, karısı olmasa, keşke her biri bekar olsa. arkadaşlarımın sevgilisi olsun bile istemiyorum.

koskocaman adam oldum, hala sibirya kurduna sahip bay / bayan kimi görsem kıskanırım.
asil hayvan olduklarından mıdır? nedir?.
(bkz: kıskanırım seni ben)

Bugün hoşlandığım kişinin twitter da takip etmeye başladığı arkadaşımı ölümüne kıskandım! Alemim yahu.

kıskanıyorum dudaklarını
içtiğin her yudum sudan..

saçını bir hamlede rastgele toplayıp benim kuaförden çıkmış halimden daha güzel oluveren kadını,
kırmızı rujun çok yakıştığı kadını,
tek hamlede eyeliner sürebilen kadını,
'oha üstündeki nerden aldın?' diye sorduğumda pazardan aldığını söyleyip, üstelik bir de doğru söylüyor olan kadını,
bir şişe rakı içmesine rağmen şuurunu ve neşesini yitirmeyen kadını,
çok morali bozuk olsa bile gülebilen kadını,
fazlasıyla güzel şarkıları ilk dinleyişte duyabilen insanları,
çok sevdiğim insanların çok özlediği insanları,
çok sevdiğim insanları çok mutlu eden insanları,
birtakım filmleri ve bazı şarkıları,
sevdiği bölümü okuyup mutlu olduğu işte çalışan, yetmiyormuş gibi iyi para kazanan insanları,
herhangi bir sağlık sorunuyla uğraşmak zorunda olmayan insanları;
hayatta her işi rast gidenleri,
sol eliyle sağ elinin parmaklarına kusursuz oje sürebilenleri,
düz saçlıları,
uzun saçlıları,
turuncu saçlıları,
güzel şiir yazabilenleri; benim sayfalarca yazarak anlatabildiklerimi birkaç dizeyle özetleyebilenleri.