yeni nesiller bilmez 90ların sonunda 2000lerin başında çocuk olanlar bilir 4 tane taş bitane mikasa top yeterdi bizlere heryer sahaydı asfaltın üstü bile ozamanki maçlarda herkes gol attığında yada tuttuğunda sevdiği futbolcunun adını söylerde o maçta ali veli olmaz şifolar , revivolar, serhatlar , sergenler olurdu. ben kaleye geçtiğimde rüştü gol attığımda serhat! diye bağırırdım. ne güzel günerdi be !
Daha 9 yaşında küçük bir kızım o sıralar,Babasıyla daha fazla vakit geçirme uğruna her maçta yanına kurulan. 2008 Şampiyonlar Ligi finali, Manchester United-Chelsea karşılaşması... Babam ile Amcam Chelsea taraftarı. Sırasıyla soruyorum ikisine de, kim kazanır sizce diye. ikisi de Chelsea diyor. Rekabet uğruna Manchester United alır diyorum ben de. Maçı izlemeye koyuluyoruz. Dakika 26'da Ronaldo'nun golü, ben sevinçten havalara uçuyorum tabi. ilk yarı bitmeden Lampard'ın golü geliyor. Drogba'nın kırmızı kartı görmesinden sonra bile skoru değiştiremiyor kırmızı şeytanlar. Uzatmalar da 1-1 ile sonuçlanınca penaltılara geçeceklerini söylüyor babam bana. içimde hala heyecan. Maçın kahramanı Ronaldo atacak, ben de sevineceğim. Benim tuttuğum takım kazanacak diye.
Yıllardır futbolla ilgilenen babamla amcamın tuttuğu takım kazanamıyor, benim tuttuğum takımın kazanmasıyla dünyalar benim oluyor. Ronaldo penaltıyı kaçırıyor ama çocukluk kahramanım olmaktan kaçamıyor.