hayatımızı ego ve libido gibi iki şey yönetirken, aşık olmak ve sevmek bile aslında ulvi değilken, hiçbirimizin varoluşunun değeri yokken hala daha intihar etmeyen farkındalar, sadece umut taşıyorlar.
ilişki içerisinde bulunduğumuz insana geçmişimizi aktardığımızda hep onları suçluyorlar.
onlar senin değerini bilmemiş, onlar seni üzmüş, bunun amacı farklıymış demek, neden sevmemişler ki seni diyorlar ya hep, anlamıyorum bu güven nerden?
e sen de onlardan biri olacaksın sonuçta neyin kafasını yaşıyorsun ki? sen de bitiyorsun belki farklı sebepten, ama sonuç aynı.
hayır herkes türkçe konuşuyor ben anlamıyorum ki hangisi türk hangisi yabancı.**
Gerçekten birine ihtiyacın olduğunda nedense hep meşgul olur o anda, en gerekli zamanda paran çıkışmaz, yola gideceksindir arabada o 'benzinin bitti hacı' kırmızısı yanar, çok acıkmışsındır evde bir tas çorba yoktur, evi temizleyeceğin zamanda sular kesilir, final zamanı sabahlara kadar ders çalışacaksındır elektrikler gider. Yahu bir ben mi varım be tüm olumsuzlukları çeken. Velhasıl kelam olmasını istemediğin her şey o anda olur.
bazen keşkelerimi silmek istedigimi tespit ettim,
okul yıllarımda oldugu gıbı şimdi de tek derdımın odevımı yapamayışım olmasını tespit ettim,
patronumu görünce yüzümdeki o sahte gülümsemeyi tespit ettim.
insanlar hayatlarında her zaman bir arayış içinde.daha iyisi daha güzeli daha bilmem nesi.
ama bu arayışlarının sonunda aslında kendilerini yanılttıklarını ve zamanında arzuladıkları şeyin artık değerli olmadığını hatta eskiden sahip oldukları şeylerin daha değerli ve geri döndürülemeyecek olduklarını fark ediyorlar.
işte bu tamamen bir yenilgi!
hiç bir zaman çok beklediğiniz bir şey istediğiniz gibi olmuyor.
hiç bir zaman istediğiniz şey istediğiniz zamanda olmuyor.
hiç bir zaman kişiler ya da yaşananlar hayallerinizdeki gibi olmuyor.
hiç bir zaman isyan etmek fayda sağlamıyor hatta rahatlatmıyor.
değişmeyen tek şey değişimdir diyen filozof babamız dünyadaki en doğru şeyi söylemiş.
(bkz: kimsenin akpye oy vermemesi)
(bkz: kimsenin serdar ortaçı sevmemesi)
(bkz: ırkçılığın artması) ırkçılık yoktu genellikle ideolojik kimlikleri ile kutuplaşma vardı güçlü bir şekilde. aynı kutuplaşma etnik farklılıklar için de söz konusu olmaya başladı. sol framede kürt türk ayrımı sıkça göze çarpmakta en basit örneği.
(bkz: sözlükte aklı başında troll sayısının her saniye azalması)
(bkz: bir çok insanın iranı kolay lokma sanması)
(bkz: abaza sayısının sürekli artan bir eğriye sahip olması)
(bkz: türkiyede adam akıllı müzik yapanların kıymetsiz olması)en basit örneği kurbanın son çıkarttığı sahip isimli albümdür.
(bkz: yaşam standartlarının sürekli düşmesi)
(bkz: amerikada 400 dolarlık telefonun türkiyede 2000 tl olması)
(bkz: dünyada ki en pahalı benzini kullanmamıza rağmen kimsenin gıkını cıkartmaması)
(bkz: medyada tarafsız yayına çok ender rastlanması)
(bkz: gdo yasa tasarıları hakkında kimsenin bilgilendirilmemesi)
(bkz: erkekler öküz diyen hatunların hep öküz bulması)
(bkz: 2012 yılında türkiyenin ekonomisinin büyük ihtimalle patlıyacağı gerçeği)
ekonomi patlamaması işten değil bu saatten sonra. zaten ortalıkta sahte bir büyüme var. ortada dönen sıcak para bittiğinde ne olacak çok afedersin? türkiyenin aslında komşu ülkeleri için bir tehdit değil sebebide türkiyenin karışacağı olası bir savaş durumunda içeride dolaşan sıcak para derhal çekilecektir, zaten savaş durumunun getireceği ağırlığa birde sıcak paranın gitmesi tam bir felaket olacaktır. ödemeli atıyor diye dalga geçtiğimiz yunan başbakanından don isteyecek duruma düşeriz.
(bkz: ntvde hava durumu sunan adamın kazanova olabilitesi) o nasıl bir ses tonudur be amca.
(bkz: bu kadar tespiti ben yapmış olamam)
bu devirde harbiden kimseye güvenmeyeceksin.
erkeklerin haksızlığa tahammülü yok.
psikologların hepsinde var bir tuhaflık.
öğretmenlik tamamen ego mesleği.
doktorlar kendisini bir şey sanıyor.
öğrencilik çekilir dert değil.
son günlerde tasavvuf iyi moda oldu.
türk olmak suç oldu.
tam bir tespit karmaşası yaptım hayırlı olsun.
fazla bilgi sahibi insan, karşısındakini minnet altında bırakıyor bilgisiyle. bilgi sahibini kabullenilmiş -o biliyor ben bilmiyorum bu beni germiyor- durumu söz konusu değilse eğer , uzaklaşıyorsunuz sizden çok şeyi bilen insanlardan farkında olmadan.
kayısı çekirdeğinin içinden çıkan yemişi birer birer yemek, ağzınıza birden 3-5 tane atmamak lazım. içinden bir tanesi acı çıkabilip ağzınızı mundar edebilir.