mutlaka çocukluk döneminden akılda kalmış eski, renksiz, belki hüzünlü, belki de komik bir anıdır. benim hatırladığım en eski şey de, gündüz olmasına karşın tuvalete gitmekten korkup balkondan yer çekimine bıraktığım çişimdir.
komşumuz hanım teyzenin benim olduğum odada üstünü değişmesi. o yaşın verdiği masumluğumla kocasının gelip beni döveceğini düşünüp her kapı çaldığında yatağın altına gizleniyordum.
1998 yılının son günü ya da 1997 yılının son günü. Ya 19998 ya da 1999 a girdiğimiz gün işt anla. heh işte o. o zamanlar 5 yaşında olduğum unutulmamalı hacı.
bilmeden uğur böceklerini öldürüp "anne bunu canlandıııııırrr" diyerek ağlamalarım. sonra da küçük 4 tekerli pembe barbili falan motorumla çıkar uğur böceği toplardık annemle. motorumun sepetine koyardım hepsini.
kastedilen, çocukluktan kalma eski hatıralardır. kardeşimin doğduğu günü hatırlıyorum. henüz 4 yaşıma girmemiştim ve bir ambulans gelip annemi götürmüş, ben de komşu teyzenin kucağında kendimi paralayarak ağlamıştım. o anı ve hissettiğim acıyı hala dün gibi hatırlarım. sanırım annemi bir daha hiç göremeyeceğimi sanmıştım.
kardeşimin doğumu ama buna inanmıyorlar bir türlü o zaman çok küçük olduğum için hatırlayamazsın diyorlar. ama çok iyi hatırlıyorum. babam beni annemi ve kardeşimi görmem için hastaneye götürüyor sonra annemin kaldığı hastane odasının kapısını açıldığında annem karşımdaki yatak da kardeşimde yanındaydı o an onları o şekilde görünce kıskanmıştım çok annem başka bir bebek almış beni sevmiyecekler gibi düşünmüştüm. hatta annemin yanına gidemedim annem gel kızım deyince yanına gittim beni annemin diğer tarafına oturttular kardeşin bak falan dediler. halam falan vardı hep yanımda çok iyi hatırlıyorum. bu olayı ne zaman anlatsam hatırlayamazsın resimlerden gördüğün için öyle geliyor diyorlar ama walla hatırlıyorum hem nasıl hatırlamam ki hayatımın karardığı o anı. tabi bu işin şakası iyi ki doğmuş canım kardeşim.*