tatilde 2 hafta boyunca yapmadığımı hatırlıyorum. nasıl olsa evden dışarı çıkmıyorum yalnızım yanında kötü kokabileceğim biri yok diye üşengeçlikten yapmamıştım.
askerde 16 gün banyo yapamamıştım.
16 gün sonunda ise ip gibi akan su altında 5 dakika içinde bitirip çıkmamız istendi, kazan kaldırdı bölük.
sonuçta ip gibi akan su altında 5 dakika içinde bitirip çıkamadık.
o 100 şınavın ağrısını hala hissederim..
Devlet yurdunda isyan çıkmıştı yaklaşık 20 gün şu bulamayınca. Şaka değil kış günü 20 gün sıcak su verilmeyince erkekler kadınlar cümle öğrenci güruhu yurt bahçesinde isyan çıkarmıştı. Hanımların muduriyet binasının kapısına yapıştırmadığı kanlı pedler erkeklerin fırlatmadığı kirli çorapları kalmamıştı. Soğuk bir memleketin kışında da arada bir donan su tesisatlarını da hesaba katarsak yıkanmak pek de göze alınabilecek bir şey değildi. Sonuç olarak 20 gün boyunca ahıra dönmüş yurtlarda yaşayıp, yok yeaa kış günü bitlenmeyiz diye kendimizi teselli ettik. Sıçtığımın cenabet memleketinde hamam bulmaya bulsak dahi gitmeye korkardık zaten. Islak mendil, deodorant, pürel derken geçti gitti. O pezevenk yurt müdürü de iki yıl sonunda yolsuzluktan atılmış diye duymuştuk.
Günde üç seans duş almak, sanıldığının aksine temizlenmek değil mikroplara davetiye çıkarmaktır.
Şöyle ki; cildin kendini koruyan bir bariyeri vardır; bu bariyer dışardaki mikropların vücuda gözeneklerden süzülüp girmelerine engel olur. Eğer o bariyer olmasa, tuvalet, çöp, kirli sınıflar, akbil kutuları, kapı tokmakları gibi herkesin dokunduğu ve mikrop/ bakteri kaynayan cisimlere dokunduğumuzda bize bulaşan mikropların vücuda girmesinden dolayı sayısız hastalıktan ölmesek bile yataklara düşmemiz kaçınılmaz olurdu. Cilt bariyeri nem ve yağ tabakası ile bu mikroplara dur derler, mikroplar çarpar döner gider. Onun için kesikler tehlikelidir cilt bariyeri kırılmıştır.
Siz günde üç seans banyo yaparsanız, cildin her banyo sonrası yenilenen cilt bariyerinin yenilenmesine izin vermeden tekrar banyo yaparak o dokuyu bir daha bir daha yok etmeniz demektir ki bunun sonu en hafif ihtimalle ileride alerji, egzama, sedef hastalığı gibi bağışıklık sistemi bozukluklarından tutun da septik şok gibi anında öldürebilen rahatsızlıklara kadar uzanan geniş bir yelpazede hastalıklara maruz kalmak demektir.
Siz siz olun günde bir kez duş almakla yetinin, bilemediniz çok sıcak günlerde iki olsun; ama abartmayın, iyi yapıyorum zannederken kendinize zarar vermeyin.
Bu arada biz yatılı okuldayken kaloriferler yanmadığı için üç dört ay yıkanmazdık, para bulursak şehir hamamına giderdik.*