yazarları mutlu edebilecek küçük şeyler

iç ses : yeniden aşık olmak olabilir mi?
ben : evet olabilir.

bazen kendi kendinle konuşmaktır.

Petito ayıcık. Ve jelibon.

Küçük altın.

bir günaydın mesajıdır.

görsel

Sesini duymak.

(bkz: bebek ayağı)

Hiçbir çıkar karşılığı olmaksızın sevmek / sevilmek.

Pripyata gitmek.

Minik tatlı yaratıklar.*
görsel
görsel

inanclarının uyusmadigi kisileri donuzlamak. Atatürkçüleri donuzladıktan sonra sözlükte çok daha mutlu günler geçirmeye başladım.

Pamuk şeker. Ya da içten bir sarılış veya öpücük beni o kadar mutlu eder ki.

sevgidir.

horoz şekeri, leblebi tozu.

oldukça fazla mutlu olurdum bunlarla.

ek: hee bir de cevizli sucuk ve pişmaniye de olsa yanında mutluluğuma mutluluk katar. çifte mutluluk yaşamış olurum.

Eti hoşbeş.

Bana kahve yapan bir adet arkadaş.

Elini tutabilme ihtimali.

yastığın altına elimizi sokunca, elimize gelen o soğukluk.

Geniş kalçalı dolgun dudaklı sexy bir karşı cins yada hemcins.

hediye kitap.

bir tabak salçalı makarna.

Ağaçların arasında tek başıma yürümek.

söylemek istediğim şeylerle dolu içim ama susuyorum çünkü anlatabilecek kimsem yok. aslında çok kişi var gibi duruyo ama içimi birine açmak istediğimde kimseye gidemiyorum olduğum yerde kalıp geçmesini bekliyorum sessizce. numaramı silmişsin bugün o profil resmini görmek yıllardır değişmeyen durumunu görmek bile güzelmiş. bana ait hiç bi şey bırakmamış olman sana dair umutlarımı elimden almış olmana bir miktar kırgınım. her şeyini gizlemeye gerek duyduğuna göre hayatında bunu isteyen biri var demektir en çok da buna bozuldum sanırım. bi gün döneceğini umarken senin hayatında başkası olmasına ve ileri gitmene. başkası vardı biliyodum ama yapamazsın sanıyodum sevemezsin onu da beni sevemediğin gibi. herkes ben gibi tertemiz sevmez sanıyodum seni bi gün bunu anlayıp da dönersin sanıyodum. sadece kendimi kandırıyorum işte sana artık watsaptan bile yabancı gibi bakabiliyorum hayatının o kadar dışındayım ki. keşke dursaydım bi köşesinde umut ederek bekleseydim yine seni. tüm bunlar seni sevmekten vaz geçirmiyo ki içimden sessizce kimseye duyurmadan sevmeye devam ediyorum seni sensizlikle. ben de istiyorum seni sevmekten ve senden vaz geçebilmeyi bazen geçti sanıyorum artık umrumda değil. sonra bi an oluyo özlemin daha büyüyerek içimde var oluyo. olamayız biliyorum hayatımda olmasını istediğim kişi de değilsin, zaten ben hayatı boyunca eski yaraları geçmicek beni hiç bi zaman çok sevemicek aşık olamicak birinin sevgi kırıntılarıyla geçiremem ki hayatımı. başkasına akıl verirken çok kolay olan leyler kendime gelince gözümü kör ediyo. insanın kendine dışardan bakması ne zormuş olayların farkındaym ama algılayamıyorum sanki. içimde bi umut var onu bi türlü içimden atamıyorum. bi gün gelirsn diye bekliyorum hala sana içimi dökerim kimseye anlatamadıklarımı anlatırım ben de bu aşktan azad olurum artık diye her gün bekliyorum. seni unutmak istiyorum aklımdan kalbimden çıkarmak ama içimde sakladıklarımı senden başka kime açayım ki açsam bile ziyan etmekten başka neye yarar sem beni anlamadıktan sonra sen bilmedikten sonra ne anlamı olur? gelsen pişman olsan içimdeki kırgınlıkları sarsan ben hazır olunca gitsen olmaz mı? her şeye rağmen içimde son bulmayan umudumda seni bekliyorum hala...

nargile köşe meşe ayşe.

sessiz bir evde kaygısızca yatmak. Düşünmeyi bitirici kötü şeyler kullanmak içmek.

ufak seylerden mutlu olabilen birisi olarak tebessumle karsilanmak bile beni mutlu ediyor.