Piyano, Çello, Klasik gitar vb. oturmuş, kimliği sabitlenmiş vs. çalgıları bıraktık diyelim!
Öte yanda bildiğimiz klasik saz/bağlama ki buna bir de bas teller vs. takılınca tadından yenmez. Gövdesi ne kadar büyükse akustiği o kadar geniş çıkar, sesi o kadar gürleşir, aynı anda 20 tane birden çalınınca Sanki Zeus yer yüzüne iner gibi epik bir senfoniye dönüşür.
Aynı bağlamanın ağa babası, yani taaa binlerce yıl önce Orta Asya'dan gelen 3 telli versiyonu ayrı bir güzeldir. 2000 yılı aşlkın geçmişi kesin, tahminin 10-15 bin yıllık bir kültür Mirası olan Türk kültürünün ezgilerini binlerce yıl taşımıştır, taşımaya devam eder.
Hele de Toros dağlarında çoban bir Türkman/Yörük amcanın elinde ise, çalmaya başladığı anda hangi sosyal statüde, eğitim seviyesinde, koşullarda vs. yetişmiş insan olursanız olun DNA'nıza işlemiş o genetik kod bir anda ortaya çıkar, hipnoz olmuş gibi etkisinde kalırsınız.
3 telli bağlamanın Kuzey Anadolu yani Karadeniz'e doğru ilerledikçe Kemençeye dönüşmüş hali görülür. Adeta Türklerin dünyada ulaştığı her noktaya kültürlerini nasıl adapte ettiğinin temsilcisidir.
Bir yandan çok duygusal bir çalgı olabilirken, öte yandan adrenalin, heyecanın doruk noktasına taşır adamı. Horon başlayınca hangi etnikten, ülkeden, milletten olursa olsun bütün insan oğlu aynı tepkiyi verir, ister istemez kendinin ayakta horona katılmış bulur.
Aynı kemence ile çalınan belki 1000 yaşındaki KAradeniz Türküsünü Metallica vb. bir gruba çaldırınca bildiğin Heavy Metal, Hard Rock vb. ne dönüşmesinin ne kadar hızlı ve doğal olduğunu görürsün. Sanki Metallica, Pink Floyed vb. Rock/Metal grupların şarkıları direkt Karadeniz'!in bir köyünde söylenene binlerce yıllık bir halk türküsünün yeni düzenlemesiymiş gibi hissettirir.
Diğer yanda klasik davul vardır. Hani şu bildiğin köy düğünlerinden ramazan davulcularına kadar kullanılan. Bunun yanındaki zurna ile uyumu Halay vb. için çalınmadığı sürece sanki ayin gibidir.
Tek zurna ve tek davulun çıkardığı ses gök gürültüsü gibidir. Efe dizlerinin yere vurdukça sanki her seferinde gökten şimşek düşercesine eşlik eder. inişler çıkışlar alt üs sesler, notalar/makamlar arasındaki karmaşık sistem insanı şaşkına çevirir. Müzik batı müziği vb. gibi Aynı tempoda aynı nota diziliminde ilerlerken birden bire bam başka bir şeye dönüşür, sırasıyla geleceğini düşündüğün nota, ritm yerine bir anda bambaşka bir şey çıkar, insanlık tarihi boyunca var olan hiç bir müzik türüne benzemeyen tamamen kendine özgü bir hal alır. Bu nedenle de bugünlerde bütün dünyada ciddi müzik yapan sanatçılar arasında çok rağbet görür, çünkü yeni yeni keşfetmeye başlamışlardır. 30 senelik Flamenko gitar sanatçısına 2 tane efe türküsü dinlettiğin zaman hipnoz olmuş gibi şaşa kalır.
-piyano: çok sevdiğim ve sabahlara kadar sıkılmadan dinleyebileceğim bir müzik aleti. her türlü müzikte kendine yer bulabiliyor, ama özellikle rock n roll soundu enfes. buyrun hemen aşağıda.
-mızıka: sesi ve verdiği duygu aşırı şekilde hoşuma gidiyor.
-yan flüt: çocukluğumdan beri bi sempati duyuyorum bu alete. sesi çok hoş geliyor.
-elektro gitar: gibson les paul olursa tadından yenmez.
-bass: fender p bass clean tonda çok hoşuma gitse de, benim listemde zirveyi rickenbacker kapıyor. hele lemmy'nin o efsane soundu ruhumu söküyor resmen. buyrun dinleyin.
