hayko cepkin hastasıydım. hatta bir numaralı fanıydım. konserlerinde onunla konuşup, sarılıp öperdim. deli gibi seke seke şarkılarına eşlik ederdim. terleyip terleyip boynum boğazım tutulurdu. 1 hafta kafamı yana çeviremezdim. kendime inanamıyorum.
Hocalara diğer hocanın ağzından aşk mektubu yazmak, çorap badi ve toka uyumu, küfürlü konuşmayı marifet sanmak, okuldan kaçıp sigara içmeye gitmek, dersleri sallamamak, boş boş gezmek, kitap okumamak vs. Harbi malmışım ya.
hepsinden de keyif almıştım.
hepsinden de uzaklaştırma almıştım.
okulun yarısı uzaklaştırma alarak geçti.
ama en güzeli de şuydu herhalde:
lise müdürüm bana "sen öğrenci değilsin hiçbir şey kazanamazsın" demişti.
odtü - kimya mühendisliği kazanmıştım.
gerçi bir sene okuyup bırakmıştım ama olsun göt etmek için de güzel bir aksiyondu.
onu göt etmek çok hoşuma gitmişti.
sınav sonuç belgesini ptt'yle evine kargoyla da okula göndermiştim.
saçma bir şey değildi bu ama pullara para vermiştim belki o saçma olabilirdi.
Okulun en anarsist kizi olmakti.
okul malina zarar vermekten savunma yazmakti.
Kimseyi sikine takmadan hocalara,idareye kafa tutmakti.
Simdi dusunuyorun da nasil okuldan atilmamisim,sasiriyorum.
okulun en güzel ve en çok arkası olan kızıyla msn'de konuşurken, yanlışlıkla ona kaşar demem. hoşlananları ve kızı koruyup kollayanlar dahil 25 kişi tarafından erkekler tuvaletine çekilmem. tabii hepsi sırasıyla oldu. gruplar halinde. bütün ders aralarım tuvalette geçmişti o gün.
edit: aslından kasten dedim amk. ama hala tuvalet travmasından dolayı yanlışlıkla diyorum. *
Lise 3 e kadar babamın hocalarımla konuşmasıyla sinifi gecen ben ; Lise 3 te elini ayağını benden çekmesiyle 5 yıllık bir maraton geçirmiş olmam. ah babaaa
incelenmiyor diye ziyaretçi defterine ziyaretçi olarak ibrahim erkal. Ismail yk falan yazmak akabinde bunun fark edilmesi, gezide denize atlamak, akıllı tahtanın anahtarını gizlice kopyalattırmak vs.
Bıkmadan usanmadan, her yıl, dönem bitmeden bir süre önce duvara çentik atmaya başlamak ve bunu her gün ilk iş olacak şekilde alışkanlık haline getirmek. nasıl bi manyaksam artık çözebilen olmadı.
namı diyar, antalya kaleiçinde geçti lise hayatım. bir ton aptallıkla, saçma sapan davranışlarla ve bilimum piçliklerle. ama en maddi açıdan zarar vereni (başkasına) şuydu sanırım: rent a car tabelası çalmak.
arkadaşlar evet rent a car tabelası çalmak. nedeni de yok. 3 hatun yan yana yürürken, bir baktım rent a car tabelası bana bakıyor. tabelanın ait olduğu yerin en üst katında bir adam biriyle telefonda konuşuyor. sök gitsin lan dedim, içimdeki anarşist o zamanlardan beri varmış herhalde. tabelayı onu duvarda tutan dört çividen zorla ayırdıktan sonra, arkadaşlarımın ve sahip bey adamın aynı anda 'napıyosun sen, napıyosun' naraları eşliğinde sokakta yokuş aşağı koşmaya başladım. arkadaşlarım arkamda. bir de telefonu düşürmüşüm. koşup hemen geri aldım, adam aşağı inesiye toz olup uçmuştuk. yaş 15 mantığı bir de o tabelayla fotoğraf çekinmiştim. hayır bir amacı olsaydı keşke amına koyim. adama bir ton zarar vermiş oldum başka bir bok olmadı.
Evet el bileğime, tam damarların göründüğü iç kısma babamın jiletiyle aydın yazmaya çalışmıştım, çok güzel olmuştu, kızarmıştı kırmızı kırmızı aydın yazıyordu, iyi iz kalmadı, derin jiletlememişim pek, üstten üstten, can tatlı tebi, Allah belanı vermeye aydın senin.
edebiyat sınav kağıdına hiçbir şey yapamayıp sıfır almaktansa kurşun kalemle kazıya kazıya büyük harflerle "ezbere hayır" yazmıştım. evet, sıfır aldım.