hiç unutmam 2 sene önce mart ayın da fena kar yağmıştı ankaraya.. Ne otobüs ne dolmuş hiç bir şey yoktu.. Kızılay'dan dikmene yürümüştüm. Eve zor attım kendimi.
Konya - Ankara arası çadırlarımızla yetecek malzeme stoklarımızla yürüdük. Amaç neydi? hala çözemedim ama anlık iddaların bazen güzel hatıraları oluyor.
kendisine bol bol küfrettiğim muavin yüzünden izmit körfez'den halkevi'ne değin yürümüştür bu yazar kişisi. Yaklaşık 15 km. Gece 3'de başlayıp sabah 7 gibi sona ermişti.
Hala hatırladıkça küfrümü esirgemem kendisinden.
Bir de ruh hastası olduğumuz günlerde Çapa'dan yola çıkıp gecenin köründe, kahvaltı yapmak için sarıyer'e yürümüştük 2 arkadaşla ki o günü hatırlamak bile istemez hiç birimiz.
Meraktan aya yorgi kilisesine yürümemdir herhalde, tepeye çıktığımızda aldığım ilk tepki 'ulan evinin önündeki camiye gitmezsin şu yokuşu tırmandın da gavurun kilisesine geldin' olmuştur.
Alsancak final dersanesinin oradan ( alsancak gar civarı) çıkıp, taa feribot iskelesinin oraya kadar.
Çok uzun, zor bir yolculuktu. Sonra eve gidip uyumustum direk. O zamanlar antrenmanliydim çok koymamıştı.