sinir ve nefret. böyle öğlen yemeği çıkaran şirketin ta amına kiim. ishal oldum götümden işiyorum mutlumusun aşçı orhan ? sen karnı yarık adı altında yağda yüzen patlıcan ve bulabilirsen yersin kıyması pişir. sonra dur hele ishal olmuş. paçamdan akıtıcam lan sizin yüzünüzden.
karşı pencerede görünen büyük ağacın kuru dalları olayı özetliyor. arkasında mavi gökyüzü, arada bir ordan geçerken uğrayan birkaç kuş ki muhtemelen karga. uzaklardaki caddenin bana bakan tarafında bir ışık yanıyor, kırmızı. ışığın dur dediği yolcuların sıkıntısını işitiyor gibiyim. etrafta akışkanlığını kaybetmiş bir grilik var, ayağım batmış ve ikinci adımda ayakkabımı orada kalacak sanki. bir ara göğsümün sağ tarafına bir ağrı geliyor, çok kalmadan gidiyor ya da gidecek gibi. kalbin solculuğu rahatlatıyor beni ama ya bu havanın sancısı ne olacak.
kimsesizliği hissediyorum sözlük, ve artık gerçekten yalnız kaldığımı düne kadar hayat gayet güzel ilerlerken bir anda bu kadar dibe vurmak bana has bir durum olsa gerek.