bi' film vardı. mağaza çalışanın bi gününü anlatan . çok yavaş ilerliyodu ve siyah beyazdı .yorucu bi filmdi izlerken sıkılmıştım ama kapatmak istememiştim . merak eden var ise araştırıp adını bulabilirim. kim niye etsin ki çok sıkıcı bi' filmdi.
burda örnek versem, birçok yazar tarafından dışlanacağımı bildiğim halde yazacağım filmdir. o kadar şey duydum, güzel şeyler; bi heves oturdum başına filmin. içtiğim alkol müydü, yoksa alkol yerine bana algı bitirici bi şey mi sattılar markette bilmiyorum. ama ben requiem for a dream filmini izlerken ızdırap çektim. bitmedi, sırf bitsin diye bekledim. belki dedim, sonuna doğru süperleşiyodur. ama bitmedi. ben filmden anlamıyo olabilirim belki, ya da o an için algım gerçekten yoktu. sadece baktım, bilmiyorum. ama requiem for a dream filmi yavaş ilerleyen bi filmdir benim için.
O festivalde şu şenlikte altın ayı gümüş sincap bronz sansar ödülleri alan filmlerin çoğu böyledir. Jürinin ödülü yarıda kesmeden bitirebildiği filme verdiğini düşündürür.