yataktan çıktığınızda berbat şeylerle karşılaşacağınızı bildiğiniz, ulan keşke yataktan hiç çıkmasaydım, hatta ölseydim, kuşlar böcekler yeseydi beni de bi işe yarasaydım diyebileceğiniz zamanlarda içinde bulunabileceğiniz hissiyat. böyle zamanlarda ne saçınız bişeye benzer, ne temiz kıyafetiniz vardır, ne sarılacak sevgili.öylece kemirirsiniz bütün gün. ulan evleneyim ben, mutlu bi yuvam olsun ya da mozambike mi kaçsam fikirleri arka arkaya geçer aklınızdan. kazı kazandan bi 50 milyar çıksa, altılıyı bulsanız belki, 7. senesinde olduğunuz okul bitse, karşı ofisteki kız azzcık yüz verse...? yataktan çıkmadan öylece hayal kurarsınız ertelemeye aldığınız alarm tekrar biiipleyene kadar.
eğer ikinci öğretim okuyorsanız sabah erken kalkma zorunluluğu olmamasının verdiği rahatlıkla bütün gece internetin başında oturmanın yol açtığı sabah uyananamama durumudur. *
çocukken yatak ıslatıldığında, babanın siz uyuduktan sonra öğrendiği kötü bir durum olduğunda, düşük not alınacak sınav varken; büyüyünce alkolün haddinin hesabının olmadığı gecelerin sabahında, depresyon halinde, sevgililiğin cicim aylarında hissedilir.
yatakistan adlı ülkede yorgan altı sınırları boyunca yaşayıp ordan
dışarı cıkmak istememektir.
dış dünyayla (ki böyle durumlarda " yalan veya kahpe "
sıfatları önüne eklendiğinde ne de iyi betimler dünya'yı ve o an'ı ..)
herhangi bir duygu ithalatı yahut ihracatı yapmak gelmez içinizden...
biraz korkak biraz ezik biraz yılgın biraz umutsuz
biraz depresif biraz inançsızlık hissidir...acıdır ama öyledir...olur bazen..*
öğrenciyken güzeldir...böyle durumlarda,sınav mınav da yoksa ulan yemişim
okulu diyerek okul siklenmezdi,
tek kişilk saltanatta rahat rahat takılınırdı...
iş güç olunca deve-hendek ilişkisi girer işin içine.
eşşek gibi kalkıp gidilir hangi çark'a gidilecekse artık...
işsiz güçsüz boş günlerde ise tavana vurur...zaten depresifiyeteye müsait
bir ortam da vardır...tamam, artık yatak senin saltanat olur...yatarsın
12-13 saat, uyanırsın yataktan kalkmak istemezsin, camış gibi uyursun millet
işten okuldan eve dönerken sen yeni kalkarsın; güne merhaba yerine, ıstırabına sik.im diyerek....
kalkınca başın ağrır,uykunu alamamışsındır..
hayvansındır ... uyku kalitesi düşüklüğü deniyormuş buna tıpta... (U)mutsuzluk bağımlılığı demeyi tercih ederim ...ahanda ettim...
yatakistan cumhuriyeti...yorganaltı sınırları ve özne....yeter de artar...
ha bir de bunun sevişken versiyonu vardır...yataktan çıkmak istememenin...
yatak bi kalıp burada sadece; banyo da olur, masa da olur, ikili mücadeleye
müsait her ortamdır kastım...depresiflik yerine libido tavan yapar ...
onu da baska bi zaman anlatırım artık...depresif takılma arzusu var bünyemde şimdi...
hem ortam da müsait değil,,, ha bi de uykum var!!... **
özellikle buz gibi havalarda, osuttura, osuttura uyuklayan bünyenin yapmak istediği eylemdir. her ne kadar sonu genellikle başarısızlıkla sonuçlansa bile; kişi, kullanabileceği zamanın sonuna kadar, bir sağa bir sola döne döne, saatin ya da bilimum telefonun alarmını ileri sara sara bu eylemi maharetle gerçekleştirir. fakat acı bir gerçeğin sonucu olarak, sımsıcak yatağın içinden çıkaraktana, işin ya da okulun yolunu tutar.
sabahlari peydah olan bu hisse gosterilen tepki, calan telefon alarmini surekli olarak ertelemektir fakat telefon bir sure sonra buna isyan eder ve 5.ertelemeden sonra sadece alarmi kapatma seceneginiz kalir ki burdan da artik uyanma vaktinizin geldigini anlarsiniz..zira artik calmayacak alarminiz sadesinde uyuyakalma ihtimaliniz yuksektir.
